Takip dosyasında, 3. kişinin istihkak iddiasından vazgeçtiğine ya da alacaklının bu iddiayı kabul ettiğine ilişkin bir beyan bulunmadığı gibi davaya konu haczin geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla dava konusu edilen menkul malların yerinde bulunmaması halinde davanın konusuz kaldığından söz edilmesi mümkün olmadığı-
İstihkaka davasına ilişkin temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmayacağı- Ödeme emri borçluya haciz adresinde tebliğ edilmişse de; borçlu ve üçüncü kişi arasında 10 yıl süreli noterde düzenleme şeklinde kira sözleşmelerinin bulunduğu, taşınmaz maliki üçüncü kişi tarafından tahliye davası açılarak borçlunun tahliyeye edildiği, tahliye tutanağında tahliye işlemlerinin borçlu tarafından yapıldığı, taşınmaz içerisinde eşya bulunmadığının belirtildiği, haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunmadığı gibi haciz sırasında borçlu hazır olmamış olduğundan, yer alan kolluk araştırmasında, mülk sahibi üçüncü kişi ile kiracı olan borçlu arasında çıkan anlaşmazlık sonucu borçlunun akaryakıt istasyonundan ayrıldığı, üçüncü işi tarafından istasyonun işletildiği, işletme ruhsatı alındığı anlaşıldığından, mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın üçüncü kişi tarafından açılmasının da ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı-
Haciz borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapılmış olduğundan mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu- İspat yükü üzerinde olan davacı üçüncü kişi şirketin ve borçlunun usulüne uygun tutulan defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda mahcuzlara ilişkin olarak sunulan fatura bedelinin davalı borçlu şirkete çekle ödendiği ve borçlu şirketin de aldığı çek ile kredi borcunu ödemiş olduğu, dolayısıyla aralarında gerçek bir satış ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığından, üçüncü kişi davacının karinenin aksini ispat ettiği-
Alacaklı tarafından "davacı üçüncü kişi ile borçlu arasında danışıklı işlem olduğu iddia edildiğinden, öncelikle borçlu ve üçüncü kişi şirket bünyesinde haciz tarihinden itibaren geriye doğru çalışanların tamamının listesini gösterir SGK kayıtlarının getirtilmesi, ayrıca borçlu şirket ortaklarından birinin üçüncü kişi şirkette sigortalı çalışan olduğu iddia edildiğinden, o şahsın hangi tarihlerde nerede çalıştığının tespiti için SGK kayıtlarının istenmesi, öte yandan borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin hangi tarihler arasında hangi adreslerde faaliyet gösterdiklerini bildirir şekilde vergi kayıtları getirtilmesi, borçlu şirketin ticaret sicil adresinde ve haciz adresinde halihazırda faaliyet gösterip göstermediğinin kolluk marifetiyle araştırılması, bunların yanında davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defter ve muhasebe kayıtları üzerinde ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında arasında öteden beri devam eden ticari ilişki olup olmadığı; borçlu ile üçüncü kişi arasında varsa alacak-borç durumunun belirlenmesi, borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı, delil olarak sunulan faturaların ticari defterlerde kaydının bulunup bulunmadığı ve faturalardaki malların hacizli mallara uygun olup olmadığı, ödemelerin yapılıp yapılmadığının saptanması için Yargıtay denetimine elverişli mali müşavir ve makine mühendisinden bilirkişi raporu alınması; ayrıca davalı alacaklının delil olarak dayandığı haciz tutanağı ve ilgili icra dosyasının eldeki dosya arasına alınarak değerlendirilmesi gerektiği-
Üçüncü kişi şirketin borcun doğumundan (19.4.2013) sonra (16.4.2015) kurulduğu, borçlu şirket ortaklarından birinin üçüncü kişi kişi şirkette sigortalı olarak çalışmaya başladığı, dava konusu hacizden sonra ayrıldığı, borçlu şirkette çalışan bir kısım işçi borçlu şirketten ayrıldıktan sonra üçüncü kişi şirkette çalışmaya devam ettiği, borçlu şirketin ticari faaliyetine devam ettiğine dair dosya bilgi yer almadığı, davalı alacaklı borçlunun borca batık hale gelmesinden sonra üçüncü kişinin muvazaalı olarak kurulduğunu iddia etmiş olup davacı tanığının da beyanları ile bu iddiayı desteklediği, uyuşmazlıkta, borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında danışıklı işlemler yapıldığı anlaşıldığından üçüncü kişinin istihkak davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Haczedilen mahcuzlar yönünden kiracılık sıfatına, haczedilen para yönünden ise ödünç sözleşmesine dayanan davacı üçüncü kişinin istihkak davasında davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) olmadığı-
Gemilerin haczinde sadece gemi siciline ya da Bağlama Kütüğü’ne haciz kararının şerhi yeterli olmadığı, geminin fiilen de haczedilmesi gerektiği- Geminin satışının süresinde istenmemesi halinde haczin düşeceği ve istihkak davasının da geçerli bir haczin bulunması nedeniyle ön koşul yokluğundan reddi gerektiği-
İİK’nin 97/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğünün takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğinin icra müdürlüğünün isteminin prosedürün uygulanmasına yönelik bir işlem olduğu ve istihkak iddiasına ilişkin dava ile birleşmesine karar verilmesinin hatalı olduğu- Bozmadan sonra, tarafların bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti sonrasında bozma ilamına uyulup uyulmaması yönünde karar verilmek suretiyle hüküm tesisi gerektiği-
İflas kararı, istihkak iddiası hakkında verilen karardan sonra kesinleştiğinden, mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK'nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Gemilerin haczinde sadece gemi siciline ya da Bağlama Kütüğü’ne haciz kararının şerhi yeterli olmadığı, geminin fiilen de haczedilmesi gerektiği- Geminin satışının süresinde istenmemesi halinde haczin düşeceği ve istihkak davasının da geçerli bir haczin bulunması nedeniyle ön koşul yokluğundan reddi gerektiği-