Mahkemece bozma ilamına uyularak Trafik tescil Müdürlüğünden tescil kayıtları istenmiş ise de, bozma ilamında davaya konu aracın plakasının maddi hata yapılarak başka bir plaka olarak belirtildiği, mahkemece de maddi hata yapıldığı farkedilmeksizin yanlış araca ilişkin tescil kayıtlarının getirtilerek karar verildiği, bu durumda, davaya konu ......... plakalı aracın trafiğe ilk kayıt edildiği tarihten itibaren tüm devir ve intikallerini gösterir biçimde trafik tescil kayıtlarının, yine tesciline esas belgelerin bağlı bulunduğu Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden getirilmesi, ithal edilip edilmediğinin tespiti ile ithal edilmiş ise buna ilişkin gümrük kayıtlarının, ithal edilmemişse satımına ilişkin ana bayi-alt bayi belgelerinin (fatura vs), üretim tarihinden davacı üçüncü kişi eline geçtiği tarihe kadarki tüm belgelerin getirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Haciz tutanağında mahcuzun ayırt edici özelliğine yer verilmemesi halinde, öncelikle dava konusu mahcuzun bulunduğu yerde keşif yapılarak mahcuzun seri numarası vb ayırt edici özelliklerinin belirlenmesi, ondan sonra davacı üçüncü kişi, alacaklı ve borçlunun tutması zorunlu ticari defterlerinin getirtilerek, defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının da dikkate alınarak, bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmak sureti ile haczedilen mahcuzun tarafların dayandığı faturalarda belirtilen makine olup olmadığı, bu faturanın tarafların ticari defterlerine işlenip işlenmediği, borçlu ile alacaklı arasında ticari ilişki olup olmadığı hususlarının yapılan ödemeler, vergi ve banka kayıtları da dikkate alınarak açıklığa kavuşturulması gerektiği-
Davacının sunduğu sözleşmelere konu olan kira ilişkilerinin gerçek olup olmadığı, kira bedellerinin düzenli olarak ödenip ödenmediğinin tespit edilebilmesi ve tarafların iddiaları hakkında somut ve açık değerlendirme yapılabilmesi için davacının defterleri ile birlikte borçlu şirketin, dava dışı şirketlerin defterleri de incelenmesi gerekirken, sadece üçüncü kişinin defterleri üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulmasının yeterli olmadığı, o halde, borçlu şirket ile dava dışı şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılacak inceleme ile (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) davacının sunduğu kira sözleşmelerine ve davacı üçüncü kişi şirket ile diğer dava dışı şirket defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile Noter tarafından onaylanan kira sözleşmesine konu gerçek kira ilişkilerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için sözleşmelerin defterlerde kayıtlı olup olmadığı, kira ödemelerinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemelerin defter kayıtlarında yer alıp almadığı hususlarında Yargıtay denetimine elverişli uzman bilirkişi raporu alınması ve alınacak raporun dosyada mevcut diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre istihkak iddiası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İflas davasının sonucunda verilecek iflas kararı kesinleştiğinde, borçlu hakkındaki icra takipleri düşeceği için dava konusu haczin de ortadan kalkacağı, ayrıca, borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi üzerine; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekeceği, bu durumda, iflas kararı, istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için mahkemece, iflas davasının sonucu bekletici mesele yapılarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekeceği-
Leasing Sözleşmesinin devam ettiği durumlarda, üçüncü kişinin yalnızca kiracılık sıfatına dayanabileceğinden istihkak iddiasında bulunma hakkının olmadığı, somut olayda ise, davacı üçüncü kişi tarafından yargılama aşamasında satın alma hakkının kullanıldığı, devir bedeli ödenerek mülkiyetin davacı üçüncü kişiye geçtiği dosya kapsamından anlaşıldığından davalı alacaklı vekilinin davanın usulden reddine karar verilmesine yönelik itirazlarının reddi gerekeceği- Mahkemece, taraflar arasında geçerli bir finansal kiralama sözleşmesinin olduğunun kabulü yerinde ise de, mahcuzların Finansal Kiralama Sözleşmesine konu mallar olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekeceği, bu doğrultuda mahkemece dava konusu mahcuzun bulunduğu mahalde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu menkuller ile mahcuzların aynı olup olmadığının (seri no, model yılı vd karşılaştırma yapılmak sureti ile) kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekeceği-
Davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında başlangıçta mevcut olan hukuki yarar , yapılan yargılama sonunda davacı -karşı davalı üçüncü kişinin davasının reddine karar verilmesi nedeniyle sonradan ortadan kalktığından, davalı karşı davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesinin, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte olmadığı-
Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda sadece davacı üçüncü kişinin ticari defterlerinin incelendiği, tarafların iddia ve savunmasında yer verilen hususlara ilişkin yeterli inceleme yapılmadığı- Bu durumda öncelikle, borçlu, üçüncü kişi ve dava dışı ... ... Şti.nin tutması zorunlu ticari defterlerinin getirtilmek veya yerinde inceleme yapmak ve ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile bilirkişi raporu alınarak, borçlu ve üçüncü kişi ile dava dışı ... ..Şti arasında bayilik sözleşmesi olup olmadığı, bu sözleşmeye uygun olarak devam eden ticari ilişkileri bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği- Öte yandan İİK’nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilinceye kadar geçerli haciz tutanağına göre haciz mahallinde bulunan borçlu şirkete ait tahsilat makbuzları ve tahsilat makbuzu defteri ile güncel olmayan evraklarla ilgili olarak davacı üçüncü kişi tarafından dava dışı ... ..Şti.nin isteği üzerine müşteri memnuniyeti açısından saklanılan evraklar olduğu dile getirilmiş, borçlu şirketin dava dışı ... ..Şti.ye borcu olup olmadığı ve haciz sırasında bulunan tahsilat makbuzlarında yer alan ödemelerin dava dışı ... ..Şti. ve borçlu şirket defterlerinde kayıtlı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, ondan sonra dosya içerisindeki diğer deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirket hakkında verilen iflas kararının, istihkak iddiası hakkında verilen karardan sonra kesinleştiği, bu durumda, mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK'nin 193/2. maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcının ve nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekeceği-
Somut olayda, ... Ltd. Şti ortaklarının gerçek kişi borçlular olması nedeniyle haciz adresinde bulunuyor olmaları hayatın olağan akışına uygun kabul edilebilir ise de şirketin ticaret sicil kayıtları uyarınca 10.03.2016 tarihinde haciz adresinden ayrılmış olmasına rağmen 29.09.2016 tarihli hacizde hala adreste bulunuyor olmalarının sebebi açıklanamadığı- Davacının iş yerini devraldığını beyan ettiği dava dışı şirketin 2009 tarihinden 10.03.2016 tarihine kadar haciz adresinde faaliyette bulunduğu- Davacı üçüncü kişi şirket ise 2009 yılında haciz adresinde kurulmuş ve hala faaliyetine adreste devam etmekte olduğu, dolayısıyla davacı şirket ile dava dışı şirketin uzun yıllar aynı adreste aynı konuda faaliyet göstermiş oldukları da dikkate alındığında istihkak davasının reddi gerektiği-
Davacı üçüncü kişi vekili tarafından ............. tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderilen beyan dilekçesi ve ekindeki duruşma zaptına göre; ........... Asliye Ticaret Mahkemesinin ......... Esas sayılı itirazın iptali davasının .......... tarihli duruşmasında itirazın iptali talebinin reddine karar verildiğinden eldeki davanın konusunun kalmadığının bildirildiği, bu durumda mahkemece dayanak icra dosya borcunun ödenip ödenmediği hususunun araştırılması gerekeceği, zira; bu dava kapsamında borçlunun borcunu ödediğinin anlaşılması halinde, davaya konu mallar üzerindeki hacizler kendiliğinden kalkacağından davanın konusuz kalacağı, bu durumda; mahkemece, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekeceği-