İhale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması ve şikayet edenin taşınmazın belirlenen değerine karşı süresinde bir itirazının bulunmamış olması, fesat iddiasının ileri sürülmemesi karşısında ihalenin feshi isteminin reddi gerektiği-
İhalenin feshi şikayetinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususun yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak dinlenilmesinin mümkün olmadığı- Satışa esas bilirkişi raporunun 300.000 TL eksik olduğuna ilişkin gayrimenkul değerleme raporunun yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden olmadığı-
Davacının tehdit edilmiş olması halinde görevli polis memuruna yahut ihaleyi gerçekleştiren satış memuruna durumu bildirme imkanı olduğu halde bu yönde bir başvurusu bulunmadığından ihalenin feshi talebinin reddine, ihale bedelinin %5'i oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği-
Satış ilanının şikayetçi vekiline e-tebligat yoluyla tebliğ edildiği, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen hususlarla ilgili ihalenin feshini talep edemeyeceği-
Önceki ihaledeki teklif ettiği bedelden daha düşük teklif vermesinin kabul edilmediği, önceki ihalenin düşmesine neden olan alıcının tamamlayıcı ihaleye katılmasına yasal engel olmamakla birlikte, alıcısı olduğu önceki ihale bedelinin üzerinde bir bedel ile ihaleyi alması hususunda kötü niyet ya da fesat bulunmadığı-
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde, şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun olarak ileri sürülen kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği- Satış ilanının şikayetçiye bizzat tebliğ edilmesine rağmen süresinde kıymet takdirine itiraz edilmediği, ihalenin şeffaf ortamda yapılmadığı iddia edilmiş ise de şeffaflığı ortadan kaldıran sebeplerin açıklamadığı, fesat iddiasının ispatlanamadığı, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması nedeniyle borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı- Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin usulsüz olduğu-
Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediği ve bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebi reddedilmiş olduğundan, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu- Şikayete konu taşınmazlar yönünden kıymet takdirine veya ihaleye fesat karıştırıldığına yönelik bir temyiz sebebi bulunmadığı nazara alındığında borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair fesih iddialarının incelemeyeceği-
Şikayet dilekçesinde müflis borçlu şirket adına talepte bulunulduğu, satış ilanının borçluya tebliğ edilmediği, ihaleden 07.02.2022 tarihli ikinci alacaklılar toplantısı ile haberdar olunduğunun beyan edildiği, daha önce öğrenildiği ispatlanamadığından 08.02.2022 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olduğu- Satış memurunun kendiliğinden ihaleyi durduramayacağı, ihalede usulsüzlük bulunsa dahi satışın düşürülmesine karar veremeyeceği, bu nedenle mahkemece asıl İcra Müdürlüğünce satışın düşürülmesine karar verildiğinden bahisle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olmadığı- Borçlu şirketin 24.01.2020 günü saat 11:45 itibari ile iflasına karar verildiği, iflas kararının 01.07.2020 tarihinde kesinleştiği, borçlu hakkında bu tarihten sonra, 13.08.2021 tarihinde, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, bunun İİK'nın 193. maddesine aykırı olduğu, bu aykırılığın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemelerce re'sen gözetilmesi gerektiği- Satışın muhammen bedelin üzerinde gerçekleşmesinin de sonuca etkili olmadığı, bu nedenle mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin ve şikayetin süresinde olmadığının kabulünün isabetsiz olduğu- Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulmasının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu-
Ayrıca ve açıkça satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu belirtilmediğinden, bu hususun mahkemece fesih sebebi olarak değerlendirilemeyeceği yine, satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü iddia edilmediğinden, bilirkişi raporlarının da usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin araştırılmasına gerek olmadığı, zira satış ilanı tebliğinden itibaren yasal sürede bilirkişi raporlarına ilişkin olarak şikayet hakkı kullanılmadığı görülmüş olup, satış ilanının davacılara tebliğ edilmiş olduğunun görüldüğü,, bu tebliğlerin usulsüzlüğü şikayet konusu edilmediğinden, satış ilanının tebliği üzerine 7 günlük yasal süre içinde satışa hazırlık işlemlerinden olan satış şartnamesinin usulüne uygun olarak hazırlanmadığı, gerekli ilanların usulüne uygun olarak yapılmadığı hususlarında şikayet yoluna başvurulmadığının anlaşıldığı, davacıların aynı nedenlerle ihalenin feshini isteyemeyeceği- İİK'nın 134/5. maddesi uyarınca dosya kapsamı, ileri sürülen fesih nedenleri ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi dikkate alınarak, ihale bedelinin takdiren % 5'i oranında para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Takip konusu taşınmazlardan şikayetçiye ait olan tapunun ..... parselinde kayıtlı ...... bağımsız bölüm numaralı taşınmazın, iş bu şikayetten önceki tarihli ihalede satılmış olması nedeniyle şikayetçinin bu takipteki sorumluluğunun sona erdiği tespit edilmekle birlikte, şikayete konu taşınmazın malikinin diğer ipotek borçlusu ............ olup, şikayetçinin takipte asıl borçlu konumunda olmadığı gibi şikayete konu taşınmazın tapu sicilindeki ilgililerinden de olmadığı-