İhalenin feshi davasında, satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmeyeceği, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle para cezasına hükmedilmesine yer olmadığı-
PTT tarafından davacı şirketçe UETS adresinin aktivasyon işlemleri gerçekleştirilmediğinden adresin "aktivasyon bekliyor" statüsünde olduğu ve e tebligat adresinin aktif olmadığını bildirdiği, taşınmazların son imar durumları getirtilmeden ihalelerin yapıldığının ileri sürüldüğü ancak, şikayetçinin satış ilanının tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde bu hususu şikayet etmediği, taşınmazlardan 6 nolu bağımsız bölümün 260.000,00 TL olan muhammen bedelinin üzerinde bir fiyat olan 275.000,00 TL bedelle ihale edilmesi nedeniyle şikayetçinin bu taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemesinin hukuki yararının bulunmadığı, dava konusu edilen 4 no'lu bağımsız bölüm yönünden ise, re'sen yapılan incelemede kıymet takdirinin yapıldığı iki yıllık süre içerisinde satışın yapıldığı, satış ilanının usulüne uygun düzenlendiği, elektronik ortamda ilanın yapıldığı, ilanların satış kararına uygun yapıldığı, ihale bedelinin yasal şartları taşıdığı gerekçesiyle 4 no'lu bağımsız bölüm yönünden şikayetin reddi ile ihale bedelinin %10'u oranında şikayetçinin para cezasıyla cezalandırılmasına, 6 nolu bağımsız bölüm yönünden şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi ile bu taşınmaz yönünden para cezası takdirine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu-Şikayetçi/borçlu aleyhine 4 no'lu bağımsız bölüm ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
........ no'lu taşınmaz yönünden, taşınmazın muhammen bedelinin 240.316,20 TL olarak belirlendiği, yapılan açık arttırmada taşınmazın 250.000,00 TL bedelle ihale olunduğu ihalenin muhammen bedelinin üzerinde yapılmış olması nedeniyle hukuki yarar yokluğu hususunun istisnalarının da somut olayda gerçekleşmediği, davacı borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından bu ihale yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği- ........... nolu taşınmaz ihalesi yönünden, satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiği, satış ilanı davacı vekiline ............. tarihinde e-tebligat mazbatası ile tebliğ edildiğinden asile yapılan tebligat yok hükmünde olduğu, satış ilanının asile tebliğine ilişkin iddia fesih sebebi kabul edilemeyeceği, ihalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, satış ilanında satışa konu taşınmaz hakkında gerekli bilgilerin ve taşınmazın özelliklerinin yer almadığına dair şikayet satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği, ilan tarihi itibariyle ilanın yapıldığı ........... gazetesinin tirajının 50.000 adetin üzerinde olduğu anlaşıldığı, ............ tarihli satış kararında ilanın belediyede yapılmasına ilişkin bir karar alınmadığı, ancak yine de ilan belediyeye gönderildiği, takip dosyasındaki tutanaktan ......... Belediyesinin ilanı ............ tarihinde Mezat salonu divanhanesine asıldığının görüldüğü, ilanın İİK'nın 126. maddede belirtildiği şekilde yasaya uygun olarak yapıldığı, işin esasına girilmesi nedeniyle para cezasına hükmedilmesinin isabetli olduğu-
Feragat beyanının hüküm ifade etmesinin, karşı tarafın muvafakatına bağlı olmadığı, şikayete konu taşınmazın 220,00.00 TL bedelle ihaleye çıkarıldığı, ihale bedelinin 270.200,00 TL olup satışın muhammen bedelin üzerinde olduğu, şikayetçinin süresinde usulüne uygun kıymet takdirine itirazı da bulunmadığından şikayetçi şirket açısından bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle HMK'nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeniyle şikayetin reddine- Esasa ilişkin karar verilmediğinden para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına-
Davalılardan haciz alacaklısı SGK yönünden şikayetin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, istinaf incelemesinin ihalenin feshine dair verilen karar yönünden yapıldığı, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde kural olarak şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılacağı, ancak ihaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekeceği, somut olayda taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satıldığı ve davacıların kıymet takdirine itirazının bulunmadığı görülmüş ise de, davacı tarafça ihaleye fesat karıştırıldığının ileri sürüldüğü, bu iddianın dayanağı olarak tanık deliline ve video kaydına dayanıldığı, fakat mahkemece ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası üzerinde durulmadığı, davacının fesat iddiası yönünden şifahen edinilen bilgilere göre bir kısım kişilerin farklı metotlarla ihaleye katılmaktan caydırıldığı ihaleye katılımın engellendiği, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığı ileri sürülmüş ve bu iddianın ispatına yönelik tanık delili ile video kayıtlarına dayanılmış ise de, şikayet dilekçesinde gerek tanıkların gerekse video kayıtlarının bilahare sunulacağı belirtilerek, bu delillerin ibraz edilmediği, basit yargılama usulünün uygulandığı iş bu davada HMK'nın 318. maddesi uyarınca davacının delillerini dava dilekçesi ile birlikte sunması zorunluluğu getirildiği, bunun yanında yazılı yargılama usulünde uygulanan HMK'nın 140/5 maddesi gibi (dayanılıp da sunulmayan deliller var ise ön inceleme duruşmasında bu delillerin ibrazı için taraflara kesin süre verileceğine dair) bir hükmün düzenlenmediği, tanık deliline dayanılması halinde tanık listesinin ve ibraz edileceği belirtilerek dayanılan video kaydının da dava dilekçesi ile birlikte sunulması gerektiği, davacı taraf tanık deliline dayanmış ise de tanık listesi sunulmadığından ve video kaydına dayanmış bunun da kendilerince ibraz edileceği belirtilmiş olmasına rağmen bu delil de sunulmadığından ileri sürülen fesat iddiasının ispatlanamadığının anlaşıldığı, bu haliyle ihale bedeli muhammen bedelden fazla ise de fesat iddiasına dayalı olarak da fesih talep edildiğinden ve fesat iddiası kabul görmediğinden, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle değil, esastan reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
Vekâletnamesinde kanun yolundan feragat yetkisi bulunan davacılar vekili UYAP sistemi üzerinden elektronik imzalı, ............ tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirdiklerinden, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekeceği-
7226 Sayılı Kanunla getirilen durma sürelerinin, İİK'nın 128/a-2. maddesinde düzenlenen 2 yıllık süreyi kapsamadığı, kıymet takdirinin icra müdürlüğünce 17.09.2019 tarihinde yapıldığı, davalı alacaklı tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği, bu davanın yapılan yargılamasında alınan 02.03.2020 ta2rihli bilirkişi raporunda ve 16.06.2020 tarihli ek raporda tarihli ek raporda taşınmazın değerinin 1.650.000,00 TL olarak bildirildiği, ancak bu tespitin hangi tarih esas alınarak yapıldığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği, ......... İcra Hukuk Mahkemesinin .............. sayılı kararı ile de 1.650.000,00 TL değerin tespitine karar verilmekle birlikte yine kıymetin hangi tarih esas alınarak belirlendiğine yönelik tespit ve hüküm bulunmadığı, bu durumda İİK 128/a-2 maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcı olarak sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihi olacağından ve fiili kıymet takdiri 17.09.2019 tarihi olup dava konusu ihale 14.10.2021 tarihinde yapıldığından 2 yıllık sürenin geçtiği, kamu düzeninden yapılan incelemeye göre ihalenin bu nedenle feshine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin maliki olmadığı taşınmazların ihalesi yönünden ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığı bu nedenle ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulmasının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkün olacağı-