İlk Derece Mahkemesince ''kararın taraflara tefhim-tebliğinden itibaren...'' denilmek suretiyle istinaf süresinin başlangıcı konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulduğu, bu hükme göre 19.11.2023 tebliğ tarihinden itibaren yasal 10 günlük sürede istinaf başvurusunun yapıldığı gözardı edilerek ek kararla istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf isteminin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak, borçlunun yasal sürede yapılmış olan istinaf başvurusunun esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin isabetli olacağı-
Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, satış bedelinin muhammen bedelin %50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tespitinin, toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle ayrıca müstakil harcamalar var ise bu miktara eklenerek İİK'nın 115. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi şeklinde yapılacağı-
Bölge Adliye Mahkemesince bu taşınmazlar yönünden muhammen bedel üzerinde satıldığından bahisle verilen hukuki yarar yokluğundan redde ilişkin gerekçe ve bu gerekçeye dayalı olarak para cezasına hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Adli yardım nedeni ile başta alınmayan harçların ihalenin feshi davası/şikayeti reddedilen davacı/şikayetçi yerine davalılardan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu- İhalenin feshi talebinde bulunanın -İİK'nın 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik 134. maddesi kapsamında- ilgili olmaması halinde peşin harç nispi olarak belirlenip, yarısının alınacağı, davanın reddi halinde de -İİK'nın 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik 134/3. maddesi uyarınca- kalan kısmın da hüküm altına alınması gerektiği- Adli yardım nedeni ile başta alınmayan harçlardan şikayetçiyi sorumlu tutularak, başvuru harcının yanı sıra peşin yatan maktu harcı mahsup ederek bakiye nispi harcın davacıdan tahsiline ile şikayetçi aleyhine ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezası taktir edilmesi gerektiği-
İpotek borçlusunun ancak kendi maliki olduğu taşınmaz yönünden ihalenin feshi isteminde bulunabileceği- Bölge Adliye Mahkemesinin, "asıl borçlu ile ipotekli taşınmaz malikleri arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bahisle şikayetçilerin, maliki olmadıkları taşınmaz hakkında ihalenin feshini isteyebileceklerine" ilişkin gerekçesinin hatalı olduğu- “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri” dışında kalan kişilerin ihalenin feshi davası açmaları durumunda (ihale bedeli üzerinden) nispi harç ve (ihale bedelinin % 5'i oranında) teminat yatırması gerektiği-  İİK m. 134/2'de belirtilen istisnai kişiler dışında kalan şikayetçi ipotek borçlularına nispi harca yönelik olarak Harçlar Kanunu m. 30 uyarınca süre verilmesi, harç yatırılırsa, teminat şartına ilişkin işlemler yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği- Bu usule uyulmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve bu usulsüzlüğün gerekçesini de ayrıca ve açıkça ileri sürmesi gerektiği- Satış ilanı tebliğ işleminin şeklen usulüne uygun olduğundan, şikayet dilekçesinde tebliğ usulsüzlüğünün gerekçesini bildirmeyen şikayetçinin ilk kez istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddianın re'sen nazara alınamayacağı-
Taşınmazın muhammen bedelinin 1.800.000 TL olduğu, 12.400 TL gazete ilan gideri, 1.449,50 TL kıymet takdiri gideri, 1.590,75 TL posta ve tebligat gideri, 750 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 16.190,25 TL masraf yapıldığı, taşınmazın ise 921.800 TL’ye ihale edildiği uyuşmazlıkta muhammen bedelin %50’si ve satış masraflarının karşılandığı-
Somut uyuşmazlıkta, şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı göz önünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
12. HD. 21.03.2024 T. E: 538, K: 2822
Şikayet dilekçesinde "vekile satış ilanının tebliğ edilmediği" ileri sürülmemiş olsa da ihalenin feshi davasında borçlular tarafından maddi vakıa olarak açıkça satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmesinin yeterli olduğu- Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğu- Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-