Yerel Sulh Hukuk Mahkemesinin kararıyla, hissedar muris ............'ın mirasının tüm yasal mirasçıları tarafından kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği ve anılan kararın ............. tarihinde kesinleştiği, tüm mirasçılar mirası reddettiği için TMK 612. maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiye hususunda gerekli işlemleri yapmak üzere tereke mahkemesine ihbarda bulunulduğunun, resmen yönetilme ve tasfiye istemli ve tespit istemli tereke dosyalarının mevcut olduğunun anlaşıldığı, TMK'nın 612. maddesi uyarınca; en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, iflâs hükümlerine göre tasfiye edildikten sonra, tasfiye sonunda arta kalan değerlerin, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği, tasfiyenin sonuna kadar mirasçıların terekeyi iktisap edemeyeceği ve murisin terekesi hakkında tasarruf işlemlerinin tamamının tereke tasfiye memuru tarafından yerine getirileceği, o halde, şikayetçilerin, muris .........'ın hissedar olduğu taşınmazın ihalesinin feshine yönelik şikayetlerinde aktif husumet ehliyetleri ve hukuki yararları bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisinin ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddinin isabetsiz olduğu-
Covid 19 salgını sonrası dünyada ve ülkemizde meydana gelen ekonomik durgunluk, üretim süreçlerindeki yavaşlama sonunda fiyatlarda meydana gelen ani, orantısız yükselişle birlikte paranın alım gücündeki değişiklikler ile taşınır ve taşınmaz değerlerinde oluşan büyük artışlar, 7343 sayılı Kanun ile mahcuz ya da merhun malların cebri satışında başlıca yöntem olan açık artırmanın elektronik ortama taşınması ile beraber muhammen değerin üzerinde sonuçlanan satışların artmış olması da dikkate alınarak, Dairemizce görüş değişikliğine gidilmek suretiyle, ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği görüşünün benimsendiği-
Satış ilanında ilk sırada ve 10:00 ile 10:05 saatleri arasında ihale edileceği duyurulan dava konusu taşınmazın ihale tutanağının incelenmesinde, ihale başlangıç saatinin 10:30, bitiş saatinin ise 10:08 olarak yazıldığı, ikinci sırada ve 10:30 ile 10:35 saatleri arasında ihale edileceği duyurulan dava konusu olmayan diğer taşınmazın ise ihale tutanağına göre, 10:00 ile 10:08 saatleri arasında satıldığı görülmekle, bu yanlışlığın maddi hataya dayandığının kabulü mümkün olmayıp, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlem nedeniyle davacının bu yöne ilişkin fesih iddiasının da yerinde olduğunun kabulü gerekirken bu yöne ilişkin fesih iddiasının reddi isabetsiz ise de; sonuçta istem kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiş olduğundan sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, % 5 oranında para cezasına karar verilmesi yerinde ise de, para cezasının, şikayete konu ihale bedeli olan 14.000.000,00 TL yerine muhammen değer olan 23.240.000,00 TL üzerinden hükmedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekmesine rağmen, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alınarak ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
12. HD. 06.12.2023 T. E: 6589, K: 8294
Harcın yatırılmamasının yaptırımının, " ...davanın açılmamış sayılması," harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımının ise "...davanın dava şartı noksanlığından usulden reddi" olduğu- Mahkemece, icra takibinde ipotek veren olup, kendi taşınmazı dışındaki bir başka taşınmazın ihalesinin feshini isteyen şikayetçiye öncelikle nispi harç ve akabinde ihale bedelinin % 5' i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılmasının hatalı olduğu-
7343 sayılı kanun ile değişik İİK'nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesinin, işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın para cezasına ilişkin bu hükmünün emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re’sen uygulanması gerekeceği, Hukuk Genel Kurulunun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 Esas sayılı kararında da benimsendiği üzere; kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesinin nazara alınamayacağı-
Kredi sözleşmesi ile kefil olduğu krediyi ödeyerek alacağı temlik alan rehinli taşınmaz maliki ........'nın, borçtan kişisel olarak sorumlu olması nedeniyle TMK'nın 884/1 maddesine dayanarak ipotekli takibe devam etmesi ve kendi taşınmazı dışında müşterek rehne konu olan diğer taşınmazın satışını istemesinin ve satış yapılmasının mümkün olmadığı, ihaleden önce dosya borcu ödenerek sona erdiğinden, bu hususun mahkeme tarafında da re'sen gözetilmesi gerekeceği, o halde, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-