Bir kadının kısa süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesi gerektiği; bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişki yaratmamasına özen göstermesi, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesi gerektiği-
Nüfus kaydının; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle kapatılacağı ve kapatılan bir kaydın üzerinde işlem yapılamayacağı-
Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin, nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu- Nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılmasının da idari işlem niteliğinde olduğu- Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin Nüfus İdaresine verilmiş idari bir görev olduğu-
Hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumunda olduğu-
Nüfusa mükerrer olarak yazılan kaydın iptali ile gerçek kayıttaki doğum tarihinin ve doğum yerinin düzeltilmesi istemi- Aynı kişinin kaydının birinde ölü, diğerinde sağ olması yaşamın olağan akışına aykırı olduğu- Mahkemece, davacıya, nüfus kaydındaki ölüm şerhinin iptali için süre verilmesi, bu işlemin iptalinden sonra ise doğum tarihi ve doğum yerine ilişkin kanıtlar toplanıp mükerrer kayıt iptal edilerek bırakılan kayıttaki bilgilerin gerçeğine uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu- Davalıların davacı çocukları olmaması nedeni ile davacı üzerindeki kayıtlarının iptali istenildiği davada, salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre; yaş düzeltimi istenen davalarda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye sevki sağlanarak kemik grafileri (crista iliaka iskion epifiz filmi) de çekilmek suretiyle sağlık kurulu raporu aldırılmasının zorunlu olduğu-
Doğum tarihinin sağlık kurulu raporu esas alınarak diğer kardeşlerinin doğum tarihleri ile de çelişmeyecek biçimde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Kayıt düzeltme davalarının kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek zorunda olduğu-