Nüfus kaydının sağlık kurulu raporu gözardı edilip tanık beyanları ile de doğrulanmayan davacıların soyut beyanları esas alınarak düzeltilmeyeceği-
Kayıt düzeltme davalarının kamu düzeni ile yakından ilgili bulunması, mahkemelerin tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp doğru sicil oluşturmak mecburiyetinde olduğundan, kamu düzeni ile ilgili olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilemeyeceği-
Alınan rapora göre 13 yaş ortalarını sürmekte olduğunun bildirildiği ve iddiayı doğruladığına göre doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarının birleştirilmesini isteyen kişiler, ibraz edecekleri belgeler ile birlikte idareye başvurarak aile birleştirme formuna göre aile birleştirilmesini talep edecekleri, bu işlemin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu ve dosya içerisinde davacının nüfus idaresi nezdinde bir girişiminin bulunmadığı gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi yerine işin esasına girilerek davanın kabulünün doğru olmadığı-
Davacıya ait olduğu söylenen Yunanistan nüfus kaydında, T.C. vatandaşlığına geçiş aile listesinde ve T.C. nüfus kaydın incelendiğinde isimlerdeki farklılığın ülke nezdindeki söyleniş farkından kaynaklandığı, Türkiye nüfus kaydında önceki uyruğunun Yunan olduğunun açıklandığı, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları her üç soyadı ile anılan kişinin davacı olduğunu bildirdikleri anlaşıldığından, Yunanistan vatandaşı kişi ile Türkiye vatandaşlığına geçiş evraklarındaki kişi ve Türk vatandaşlığına alınan kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın kabulü gerektiği-
Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgili olduğu- Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu ve bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahip olduğu-
Bir kimsenin ölmesi sonucu nüfus kaydının kapalı hale geleceği, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği-
Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorunda olduğu-
Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davaların diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorunda olduğu- Doğum tarihinin düzeltilmesi durumunda çocuğun nesebi kendiliğinden değişmeyeceği ancak nesep sorunu olsa dahi bu hususa ilişkin olarak ilgililer her zaman dava açabileceği-
Bir kadının kısa süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesi gerektiği; bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-