Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu; bu nedenle, mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılacağı- Yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptali davasında, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesinde bakılarak, hak düşürücü sürenin dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu- Yasal hasım olmaları ve dava sonucu itibariyle miras hakkını yakından ilgilendiren kişilerin, nüfus kaydı düzeltilmek istenen kişinin bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmalarının mahkemece sağlanması gerektiği ve bu durumun re'sen gözetilmesi gerektiği-
Davacının babası H.nın ölümü üzerine nüfus kaydının kapatıldığı, davacının babasının ..... olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Nüfus kaydında kardeşleri olarak görünen kişilerin açık nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilerek yöntemince davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeleri, ölmüş olmaları halinde mirasçılarının davaya dahili sağlanması gerektiği- Suriye Cerablus'daki anne-baba kardeş kayıtları ile varsa tescil dayanağı belgeler getirtilip incelenip karar verilmesi gerektiği-
Birden fazla isim tashihi yapılamayacağı gerekçesiyle reddedilen davanın "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" şeklindeki hükme dayanmakta olup, bu hüküm Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 tarihli 2011/34-48 sayılı kararıyla iptal edildiğinden bu hükme dayanılarak davanın reddedilemeyeceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen kişinin bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilemeyeceği-
Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespiti ile ilgili bir sorunla karşılaşılması durumunda mahkemenin ilgili yasada belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü vermesi gerektiği bu nedenle somut olayda; Asliye Hukuk Mahkemesince doğum tarihinin düzeltilmesi ile ilgili davaya Ağır Ceza Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması hususunun kamu düzeni ile yakından ilgili olduğu- Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan hakimin re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahip olduğu-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davası olduğu ve böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüşmeyeceği- Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılacağı-