Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum ve ilgili şartların oluşması ile Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı; ancak ilgili şartlar sağlanmamış ise davanın aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davanın, kamu düzenini yakından ilgilendirdiğinden, hâkimin maddi olguları re’sen araştıracağı, kanıtları serbestçe takdir edeceği ve bu davaların, her türlü kanıtla ispatlanabileceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin başvurunun, vekil eliyle yapılan durumlarda vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel yetkinin bulunması gerektiği- Hastaneden alınan raporda, davacının yaşının 22-25 yaş aralığında olduğu belirtilmiş olup, söz konusu rapor tanık beyanları ve resmi belge niteliğindeki İlkokulu Müdürlüğünün yazısına aykırı olduğundan sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; mahkemece, davacının önceki raporla birlikte bir Eğitim Araştırma Hastanesine sevk edilerek yeniden rapor aldırıldıktan sonra belirlenmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması hususunun kamu düzeni ile yakından ilgili olduğu- Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan hakimin re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahip olduğu-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davası olduğu ve böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüşmeyeceği- Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılacağı-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen kişilerin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Birden fazla isim tashihi yapılamayacağı gerekçesiyle reddedilen davanın "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" şeklindeki hükme dayanmakta olup, bu hüküm Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 tarihli 2011/34-48 sayılı kararıyla iptal edildiğinden bu hükme dayanılarak davanın reddedilemeyeceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen kişinin bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilemeyeceği-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen kişilerin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde görüleceği; bu yer mahkemesinin yetkisinin itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetki olduğundan mahkemece bu hususun resen gözetileceği-
Soybağını ilgilendiren nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, davacının babası olduğu ileri sürülen kişinin ölü olup olmadığının araştırılması sağ ise davaya dahil edilmesi, ölü ise ve varsa mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçılarının bu davanın sonucundan hukuklarının etkileneceği gözetilerek davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerektiği- Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması hususunun kamu düzeni ile yakından ilgili olduğu- Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan hakimin re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahip olduğu-