Borçlunun yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirmediği halde lehine vekalet ücreti takdiri isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerektiği-
Takibe konu senetlerin, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye dayalı olarak teminat amacıyla verildiği ve kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi taşımadıkları ve alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Takiple zamanaşımının kesilmiş olduğu, yeniden başlayan zamanaşımı süresinin alacaklının haciz talebi ile tekrar kesildiği anlaşılmış ise de; bu tarihten itibaren alacaklının (3 yılı aşan bir süre sonra) yenileme talebine kadar zamanaşımını kesen yada durduran hiç bir işlem bulunmadığı görüldüğünden, adı geçen borçlu yönünden 3 yıllık bono zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerekeceği-
Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca kabul edilen miktar ve fer'ileri için takibin durdurulması yerine, takibin iptali yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Mevcut bir borcun yeni bir borçla sona erdirilmesinin, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olacağı, mevcut bir borç için kambiyo taahhüdünde bulunulmasının veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesinin, tarafların açık iradeleri olmadıkça yenileme sayılmayacağı- Kural olarak açık bir anlaşma olmaksızın salt yeni bir senet düzenlenmesinin tecdit anlamına gelmediği, kambiyo senedine bağlı bir borcun süresi salt yeni bir senetle uzatılırsa bunun yenileme olmadığı, ne var ki eski kambiyo senedinin iadesi karşılığında daha uzun süreli yeni bir kambiyo senedi verilmesi yönünde anlaşmanın yenileme mahiyetinde olduğu-
Şikayetçinin ve alacaklının tacir olduğuna ilişkin dosya içinde bir belgenin bulunmadığı görüldüğünden, HMK. mad. 17 uyarınca, taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin de geçerli olmadığı-
Takip dayanağı bononun ön yüzünde "teminat senedidir" ibaresi mevcut ise de, hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu açıkça yazılmamış olup, bono üzerindeki bu ibarenin, tek başına senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispata yeterli olmadığı-
Apartman yöneticisinin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için kat malikleri kurulunca özel yetki verilmiş olması gerektiği-
Çekler için, takip alacaklısı tarafından, muhatap bankanın bulunduğu yer ile çekin keşide yerinde takip yapılabileceği gibi, İİK'nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun 6. maddesi uyarınca, borçlunun takip tarihindeki yerleşim yerindeki icra dairesinde de icra takibi yapılabileceği-
Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece onun takibe konu edilmesinin engellenemeyeceği-