6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 163. maddesinde; "Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder" hükmüne yer verildiği, şu halde; borç müteselsil olduğunda alacaklının, isterse borçluların hepsini birden takip ve dava edebileceği gibi bunların içinden dilediği birini veya birkaçını takip veya dava edebileceği, alacaklının seçimlik hakkının olduğu ve alacaklının bu hakkının borç tamamen ödeninceye kadar devam edeceği-
Aval için imzanın yeterli olup, ad ve soyadın yazılmasının gerekmeyeceği- Aval veren kimsenin kimin için taahhüde girmiş ise onun gibi sorumlu olacağı- Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olması için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması gerektiği-
Borçlunun, takip dayanağı bononun teminat senedi olarak verildiği iddiası İİK'nun l69. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu iddianın kabulü halinde aynı Kanun'un 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, başvurunun İİK'nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, açıkça borca itirazını belirtmemiş, akdi ilişkiyi kabul ettiği ya da reddettiği yönünde beyanda bulunmamış olup, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığı, bu durumda, HMK'nun 7. maddesi uyarınca borçlunun ikametgah adresinde takibin yapılması gerekeceği-
HMK'nun 7/1. maddesi birinci cümlesine göre borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabileceği, bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak, anılan hükmün borçlulardan biri için genel yetkili icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali için olduğu-
Borçlunun, takibe dayanak senedin, veresiye fişi aslından koparıldığına ilişkin sahtelik iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, bu iddianın dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı-
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; mahkemece incelenip karar verilen diğer itiraz ve şikayetleri yanında, takibe konu çek bedelinin ödendiğini ileri sürdüğünün, ayrıca, takipte talep edilen çek tazminatına ve çek komisyonuna itiraz ettiğinin görüldüğü, mahkemece, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü ödeme iddiası ile çek tazminatı ve çek komisyonuna yönelik itirazları incelenerek anılan konularda HMK'nun 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı ........ keşide tarihli ...........bedelli çekte, çekin teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi, borçlu çekin takip alacaklısı bankaya teminat olarak verildiği iddialarını senede açıkça atıf yapan bir sözleşmeyle de ispatlayamadığından, mahkemece, borçlunun itirazının reddi gerekirken ............ tarihli "Çek/Senet Teslim Tutanağı" başlıklı belgeye dayalı olarak takibe konu çekin kredi borçlarına teminat olarak verildiği gerekçesiyle yanılgılı değerlendirme ile takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçluya ödeme emri tebliğ edilmese bile, alacaklının takibe devam iradesini ortaya koyması ve uyuşmazlığı sürdürmesi halinde borçlunun itiraz hakkının doğduğunun kabulü gerektiği-
Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece, onun takibe konu edilmesinin engellenemeyeceği, takip dayanağı bononun ön kısmında "sözleşme senedidir" ibaresi mevcut ise de, bononun neyin teminatı olduğu ayrıca açıklanmamış olup, sadece bono üzerindeki bu ibarenin, bonoyu teminat bonosu haline getirmesinin mümkün olmadığı-