"Borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere" tazminata mahkum edilemeyeceği- Tazminat oranının açık ve net bir şekilde belirlenmesi gerektiği-
Tebligat Kanunu mad. 16 uyarınca 103 davet kağıdı tebligatı ile satış ilanı tebligatını alan kişilerin (borçlunun yengesi ve kuzeni), muhatap ile aynı konutta oturduklarına ilişkin ibare yer almadığından yapılan bu tebligatların usulüne uygun olmadığı- Usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Mahkemece, takip dosyası dikkate alınarak, alacaklı sıfatı bulunan kişi duruşmaya dahil edilerek yapılan imzaya ve borca itiraza ilişkin uyuşmazlıkta yargılama sonucunda karar verilmesi gerekirken takipte taraf olmayan ve davalı olarak gözüken kişinin varlığı ile davanın sonuçlandırılmasının HMK.'nun 114. maddesine aykırı olduğu-
Alacaklının sadece haciz talebinde bulunması yeterli olmayıp, işlemin zamanaşımını kesmesi için İİK.mad. 59 uyarınca işlemin gerektirdiği masrafın da yatırılmış olması gerektiği-
Muteriz borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu senet miktarının 9.000,00 TL olmasına rağmen, sonradan yapılan tahrifat ile miktarın 109.000,00 TL'ye dönüştürüldüğünü iddia etmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda da, senedin ilk düzenlenmesinde miktarın 9.000,00 TL olarak yazıldığı, sonradan ekleme yoluyla 109.000,00 TL'ye dönüştürüldüğü tespit olunmuş, borçlunun 9.000,00 TL senet bedelini ödediğine ilişkin borca itirazını ise İİK'nun 169/a-2. maddesinde sayılan belgelerle ispatlayamadığı anlaşıldığından, mahkemece, itirazın kısmen kabulü ile İİK' nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin 9.000,00 TL ve fer'ilerini aşan kısım yönünden durdurulmasına karar verilmesi ve durdurulan kısımdaki asıl alacak miktarı nazara alınarak tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169a/5. maddesi uyarınca; borca itirazın kabulü halinde, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece takibin iptaline hükmolunmasının doğru olmadığı-
Senet bedelinde tahrifat yapıldığı iddiası borca itiraz olup borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabul edildiği ve itiraz dilekçesinde de tazminat talebinin bulunduğu gözetilerek, İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca tahrifat sonucu artırılan alacak tutarının (149.850,00 TL'nin) %20'sinden aşağı olmamak üzere borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Takibe konu bonoların tam iki tarafa borç yükleyen 12.08.2009 tarihinde imzalanan devre tatil sözleşmesi kapsamında verildiği, alacağın tahsil edilip edilmeyeceği, edilecek ise ne kadarının tahsil edileceği yargılamayı gerektirdiğinden İİK'nun 169/a maddesi gereğince borca itirazın kabulü ile takiplerin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Takibe konu bononun sözleşme kapsamında verildiği, alacaklının kabulü ile çekişmesiz hale gelmiş olup, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğu, sözleşme kapsamındaki edimlerin yerine getirilip getirilmediği senetten doğan alacağın varlık ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından İİK'nun 169/a maddesi gereğince borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-