Takip dayanağı çekte keşide yerinin “T.Reis” şeklinde yazıldığı, bu durumda, keşide yerinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta yer almadığının görüldüğü, sözü edilen kısaltmanın, herhangi bir tereddüde meydan vermeyecek şekilde bir idari birimi göstermediğinden keşide yeri olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu durumda, takip dayanağı çekte keşide yeri unsuru bulunmadığından anılan belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı- Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senet ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresinin 6762 sayılı TTK.nun 726. maddesine göre hesaplanamayacağı-
Mahkemece, takip borçlusunca icra dairesine yapılan ödemeler değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak, icra takip dosyasında fazla ödenen bir paranın olup olmadığı tespit edildikten sonra şartları oluşmuş ise icranın geri bırakılması ile varsa fazla ödemenin borçluya iade edilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği- Çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması gerektiği- 6762 s. TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 s. Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresinin 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olduğu- Zamanaşımını kesen sebeplerin “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmış olduğu- Takip konusu çekin ibraz süresinin bitim tarihinde yürürlükte bulunan 6762 s. TTK.'nun 726. maddesi uyarınca altı aylık zamanaşımına tabi olduğu ve zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığına göre mahkemece; zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle borçlu şirket hakkında icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, takibe konu çekin üç yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan bahisle hatalı değerlendirmeye dayalı hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazının 5 günlük süreye tabi odluğu- Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı-
Takibe konu bononun 26.12.2012 düzenlenme tarihli olup, vade kaydını taşımadığından, görüldüğünde ödenecek bono vasfında olduğu, takip borçlusu, bonoyu düzenleyen (keşideci) olup, düzenlenme tarihinden itibaren bir yıllık ibraz müddeti ve onun bitiminden itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi içinde (07.05.2015 tarihinde) takibe geçildiğine göre, alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan takipte bir usulsüzlük bulunmadığı-
İİK'nun 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince, zamanaşımı şikayetinin kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptaline" hükmolunması isabetsiz olduğu gibi, anılan kanun maddesinde tazminata yer verilmediği halde, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi de doğru olmayıp kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Takibe konu bonoda lehtar-ciranta konumunda olan borçlu hakkında diğer borçlular ile birlikte ödeme emri tebliğ edilerek takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin bankalara haciz müzekkeresi gönderilmesini talep ettiği, bu talepten sonra Devlet Su İşleri Şube Müdürlüğüne haciz ihbarnamesi gönderilmesinin istenildiği bu haciz ihbarnamesi gönderilmesi talepleri arasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı görüldüğünden, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar-ciranta konumunda olan borçlu hakkında bir yıllık zamanaşımı süresi içinde herhangi bir takip işlemi uygulamadığından İİK mad. 71 yollamasıyla aynı yasanın 33/a maddesine göre istemin borçlu yönünden kabulü gerektiği-
Dayanak belge bono niteliğinde olduğu halde, icra müdürü tarafından borçluya genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine mahsus örnek (7) ödeme emri gönderilse dahi zamanaşımı süresinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği-
Davacının davalı borçlu aleyhine yaptığı takip dosyası yönünden eldeki dava açıldıktan sonra borçlu tarafından açılan dava sonucu kesinleşen ilamı ile takibin İİK’nun 71, 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği, ancak davacı vekili takip konusu çeklere dayalı olarak davalı borçlu hakkında başka bir dava dosyası ile alacak davası açtıklarını ve anılan dosyanın sonucunun beklenmesini talep ettiğinden mahkemece anılan dosyanın sonuçlanıp kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 14.11.2016 T. E: 30252, K: 23485-