Borçlu hakkında başlatılan icra takibinde, İİK. mad. 71 uyarınca, icranın geri bırakılması kararı verildiği ve kesinleştiği anlaşıldığından, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece davacı alacaklı tarafından İİK. mad. 33a/2 uyarınca açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenmesi, açılmamış olması halinde bu takip dosyası ile ilgili tasarrufun iptali davasının ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 143. maddesine göre alacaklı, cebri icrayı kesintisiz sürdürme iradesini göstererek, borçlunun haczi kabil hiçbir malı bulunmadığının tespiti ile bu halin kesin aciz vesikası ile belirlenmesi halinde, borçluya karşı aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren 20 yıl geçmesiyle borcun zamanaşımına uğrayacağı, ancak aynı Yasa'nın 105. maddesine göre düzenlenen geçici aciz belgesinin ise sadece alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı vereceği, bu belge ile zamanaşımının kesilmeyeceği-
Borçlunun ödemeye ilişkin olarak dosyaya bazı belgeler sunduğu görüldüğünden, mahkemece, borçlunun dosyaya ibraz ettiği belgelerin İİK. mad. 71/1 kapsamında incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun başvurusu; takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığı iddiasına ilişkin olup, bu husus mahkemenin de kabulünde olduğu halde mahkemece, İİK'nun 71/2. maddesi göndermesiyle aynı kanunun 33/a-1. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Alacaklının sadece haciz talebinde bulunması yeterli olmayıp, işlemin zamanaşımını kesmesi için İİK.mad. 59 uyarınca işlemin gerektirdiği masrafın da yatırılmış olması gerektiği-
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle şikayetin kabulü halinde "takibin iptali"ne değil, "icranın geri bırakılması"na karar verilmesi gerektiği-
Borçlu yönünden 12/04/2004 tarihinde başlayan takiple zamanaşımının kesilmiş olduğu, yeniden başlayan zamanaşımı süresinin alacaklının 26/05/2004 tarihli haciz talebi ile tekrar kesildiği anlaşılmış ise de; bu tarihten itibaren alacaklının 20/09/2007 tarihli yenileme talebine kadar zamanaşımını kesen hiç bir işlem bulunmadığı görüldüğünden, adı geçen borçlu yönünden 3 yıllık bono zamanaşımı süresinin dolduğu be bu durumda, mahkemece,"icranın geri bırakılması"na karar verilmesi gerektiği-
Borçlu, başvurusunda ayrıca İİK.nun 71/2.maddesi gereğince zamanaşımı itirazında da bulunmuş olup, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin başvurunun süreye bağlı olmadığı, o halde mahkemece, mirasçı borçlunun İİK.nun 71/2.maddesi kapsamında zamanaşımına yönelik itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanununun 33/a maddesi "ilamın zamanaşımına uğradığı iddiası"nı düzenlemekte olup, buna göre ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasının icra mahkemesi tarafından resmî belgeler (ki çoğu zaman takip dosyası) çerçevesinde incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verileceği-