"Takibin kesinleşmesinden sonra takip alacağının temlik eden alacaklıya ödendiği" ileri sürülerek takibin iptali istemi ile yapılan başvurunun, İİK.nun 71/1. maddesine dayalı itfa itirazı olduğu ve bu madde uyarınca borçlunun, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebileceği- Takip alacağının temlik edilmesinden sonra, temlik eden önceki alacaklının ceza dosyasına vermiş olduğu ifadesinin, İİK. mad. 71 kapsamında “itfa”ya yönelik beyan olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığı-
Ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren bir yıllık sürede haciz talebinde bulunduğu görüldüğünden, icra dosyasının işlemden kaldırılmasının söz konusu olamayacağı- Alacaklı tarafça dosyanın yenilenmesi talebinin icra takip işlemi olarak sayılmayacağı, icra takip dosyasında, icra takip işlemi yapılmadığı görüldüğünden mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar konumunda olan borçlu hakkında 3 yıllık zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle İİK. mad. 71 ve 33/a gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının yasal dayanağı İİK.nun 71. maddesi olup bu madde uyarınca borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığını her zaman icra mahkemesinde ileri sürebileceği-
Kambiyo senedi vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresinin, TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamayacağı, zamanaşımı süresinin on yıl olduğu-
Borçlu tarafından, "itfa nedeniyle takibin iptaline karar verilebilmesi için" icra mahkemesine başvurulması gerekeceği, icra mahkemesi yerine icra dairesine başvurularak alacaklı tarafından düzenlendiği ileri sürülen ibraname, alacaklıya tebliğ edilerek 7 gün içinde alacaklı beyanda bulunmaya davet edilemeyeceği, alacaklının bu süre içinde beyanda bulunmak üzere icra dairesine gelmemesi halinde borcun ödendiği kabul edilerek konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
Kambiyo vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK.nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresinin, TTK.nun 726. maddesine göre hesaplanamayacağı, kambiyo senetlerine mahsus yol ile yapılan takip kesinleştiğine göre, olayda uygulanması gereken 818 Sayılı B.K.nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece zamanaşımı şikayetinin reddi ile borçlunun İİK'nun 78. maddesine dayalı yenileme işlemine yönelik şikayetlerinin incelenmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının icra müdürlüğünden yetki alarak açtığı ortaklığın giderilmesi davası zamanşımını kesmez ise de, İİK'nun 121. maddesine göre yapılan talep ile ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak yapılan satış talebi ve yenileme istemi zamanaşımını keseceğinden, işlemler arasında T.T.K.'nun 749. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, mahkemece, zamanaşımı şikayetinin bu nedenlerle reddi gerekeceği-
Takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının süresiz şikayete tabi olduğu-
Keşideci borçlu hakkında başlatılan ve kesinleşen takipte zamanaşımı süresinin dolduğu tespit edildiğine göre mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken takibin durdurulması yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Takip hukukuna ilişkin şikayet mahiyetinde olan ihalenin feshi başvurusu, TTK.nun 662. maddesi içeriğinde belirlenen dava niteliğinde olmadığından bu başvuru zamanaşımını kesmez ise de ihale satış bedelinin dosya alacağını karşılaması halinde dosya bu tarih itibariyle infaz edilmiş sayılacağından ve alacaklının yapacağı herhangi bir işlem bulunmayacağından bu tarihten itibaren fiili imkansızlık nedeniyle zamanaşımı süresinin işlemesinin söz konusu olamayacağı, ihalenin feshedilmesi halinde ise infaz işlemi gerçekleşmemiş olacağından sürenin kaldığı yerden yani ihalenin feshi tarihinden itibaren işlemeye devam edeceği-