Hamil tarafından kendisinden önceki tüm cirantalar ve keşideci hakkında başlatılan kambiyo takibinin tüm borçlular yönünden kesinleşmesinden sonra, hamil ile kendisinden önceki ciranta arasındaki takip konusu senedin verilmesine neden olan ilişkinin feshedilmesi nedeniyle hamilin dosya alacağını kendisinden önceki cirantaya devrettiği ve böylece bu cirantanın, alacaklının (hamilin) tüm haklarına sahip olduğu- Temlik alan cirantadan önce bonoda yer alan diğer cirantalar ve keşidecinin devralana karşı müteselsilen sorumlu oldukları- Hamilin dosya alacağını son cirantaya temlik etmesinin, bonodaki diğer borçluları "müteselsil sorumluluk" esası gereği borçtan kurtarmayacağı- "Takip dosya alacağının tüm ferileriyle birlikte borçlu cirantaya temlikinin 'itfa' sonucunu doğuracağı, itfayla takibin son bulması nedeniyle aynı takipte 'alacaklı ve borçlu sıfatı birleşen' ciranta tarafından takibe devam edilemeyeceği" şeklindeki görüşün isabetli olmadığı-
Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zamanaşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmadığı- Sıra cetveli yapılması ile sıra cetveline yönelik itiraz ve sıra cetveliyle ilgili diğer işlemlerin zamanaşımını keser nitelikte işlemlerden olmadığı-
Çeke dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin kesinleşmesinden sonra takibin zamanaşımına uğraması-
Tarafların kabulünde olan protokode "Borçlular 13.11.2017 tarihli protokol uyarınca .... İcra Müdürlüğü'nün 20.. sayılı dosyası ve ...Müdürlüğü'nün ..70 sayılı dosyalardan kendi hisselerine düşen borçlarına karşılık 380.000 TL'yi Avukat'ın hesabına gün içinde ödeyeceklerdir. Bu tutarın ödenmesi ile borçlular alacaklı tarafa söz konusu icra dosyaları sebebiyle 110.000 TL borçlu kalmış olup, bu tutara ayrıca faiz işlemeyecektir. Ayrıca 110.000 TL dışında söz konusu icra dosyalarından kaynaklı yargılama giderleri, vekalet ücreti, icra tahsil harçları borçlulardan talep edilmeyecek olup, icra tahsil harcını alacaklı taraf ödeyecektir. Borçlular bugün itibariyle 380.000 TL'yi Avukat'ın hesabına yatırmaları ile birlikte kalan meblağ olan 110.000 TL'yi ödemekle tüm borçlarını (icra tahsil harcı, yargılama giderleri, avukatlık ücretleri) ödemiş olup, ibra edilmiş olacaklardır." şeklinde ifadelerin yer aldığı, 380.000 TL'nin ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, aynı borçluların protokolün konusunu oluşturan diğer takip dosyasına ilişkin yine bu protokole dayalı olarak yaptıkları itfa itirazının reddine ilişkin kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilamı ile kaldırıldığı ve itfa itirazının kabulü ile ..70 Esas sayılı takibin 110.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, aşan kısmı bakımından icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 14.02.2024 tarihinde onanarak kesinleştiği- İlk Derece Mahkemesince, anılan protokol gereği borçluların her iki takip dosyası için kalan toplam borç miktarının 110.000,00 TL olduğu hususu gözönüne alınarak, şikayete konu takip dosyası yönünden itfa itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Senet borçlusunun açtığı senet iptal davasının zamanaşımını kesmeyeceği- Keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davaları da zamanaşımını kesici nitelikte olmadığı- Kanundaki "dava" tabirinden maksat sadece eda davaları ise de, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklının savunmalarını bildirmesi durumunda, anılan davanın da zamanaşımını keseceğinin kabul edilmekte olduğu, bu bağlamda yukarıda belirtilen nitelikte olmayan istihkak, izale-i şuyu, kıymet takdirine itiraz, senet iptali, tasarrufun iptali vb. nitelikteki davaların zamanaşımını kesmeyeceği- Borçlunun gösterilen adresinde yapılan hacizde, haczi kabil malın bulunamamış olması halinde ilke olarak tutulan tutanağın aciz vesikası hükmünde olduğu- Borçlu, haciz yapılan adresten ayrılmış ve başka bir adreste yaşadığı biliniyorsa, borçlu haciz yapılan yerde bulunamadığı için haczi kabil mala rastlanmamasına ilişkin tutulan tutanak, şekli olup, yasanın aradığı anlamda kesin aciz vesikasının yasal sonuçlarını doğurmaya elverişli kabul edilemeyeceği-
İcra mahkemesine şikayet yoluyla başvuran altı davacı/borçlu olup, gerekçeli karar başlığında şikayetçi borçlu .......... Ltd. Şti'ne yer verilmediği gibi hüküm kısmında da hangi "davacı borçlular" yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiğinin açık olmadığının, istinaf incelemesi sonucunda da Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının araç haczi talebinin borçlu ................ Ltd. Şti. yönünden zamanaşımını keseceğinin değerlendirildiğinin görüldüğü, İlk Derece Mahkemesinin hükmünün, bu açılardan HMK'nın 297/2. maddesinde belirtildiği üzere açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte olmayıp, infazda tereddüde yol açacağı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi kararının sair temyiz itirazlarının incelenmeksizin bozulması gerekeceği-
İİK’nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkin olarak aynı Kanun’un 169/a-3. maddesinde düzenlenen husus, İİK’nın 71. maddesinde düzenlenmediğinden icra mahkemesince, itfa şikayetinde borçlu tarafından sunulan belgedeki imzanın, alacaklı tarafından ikrar edilmemesi halinde imzanın alacaklıya ait olup olmadığı konusunda inceleme yapılamayacağı, hal böyle olunca; mahkemece İİK’nın 71. maddesindeki açık düzenlemeye aykırı olacak şekilde borçlu tarafından sunulan ve alacaklının cevap dilekçesi ile imzası inkar edilen ödeme belgesi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olup, birleşen itfa şikayetinin reddine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca gidilmesinin ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince de başvurunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Örnek 7 no'lu ödeme emrinin borçluya 02.04.2009 tarihinde tebliğ edildiğinin, borçlunun 14.04.2009 tarihinde icra dosyasına itiraz ettiğinin, takipten en geç 14.04.2009 tarihinde haberdar olan borçlunun 15.11.2022 tarihinde yaptığı usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığının, takibin borçlu yönünden kesinleştiğinin anlaşıldığı, bu hususun Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu, o halde, takip kesinleşmekle başvurunun bu hali ile İİK’nın 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olduğu, HMK.nın 33.maddesi gereği, hukuki tavsif, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tespitinin, hakimin görevine giren bir konu olduğu, İİK’nın 71. maddesi uyarınca ise takibin kesinleşmesinden sonra alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasının her hangi bir süreye tabi olmadığı, o halde Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun zamanaşımı itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılacak işin; 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi hükmü gereğince ................ İcra Hukuk Mahkemesi'nin .............. Esas sayılı ve "..davanın kabulüne, ............... İcra Müdürlüğünün .................. Esas sayılı dosyadaki takibin davacı yönünden geri bırakılmasına..." şeklindeki kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesine, icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesi halinde davanın aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeni ile husumetten reddine, aksi halde işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olduğu-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde icranın geri bırakılması için ilamlı takiplere ilişkin İİK'nın 33/a maddesine atıf yapıldığı, ancak aynı Kanunun 33. maddesinin 3. fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşıldığından, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebinin reddi halinde İİK'nın 33/3. maddesine göre; kararı isitnaf eden borçlu tarafından İİK'nın 33/3. maddesinde öngörülen teminatın yatırılmasına gerek olmadığı, o halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esasının incelenmesi gerekirken, HMK 352. maddesi gereğince istinaf isteminin usulden reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-