İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin davalarda, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulması mümkün olup, haciz yasağının sadece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacakları için söz konusu olduğu-
2577 s. K. mad. 27/2 gereğince, takipten önce idareye yazılı şekilde banka hesap numarası bildirilerek başvurulması gerektiği, takibe geçilmeden önce serbest meslek makbuzunun idareye ibrazının gerekmediği, şikayetin reddine karar verileceği-
Kooperatif alacaklılarına karşı sadece kooperatifin sorumlu olması nedeni ile ve ortağın kooperatifle olan ilişkileri bakımından kooperatife karşı üçüncü kişi sayılamayacakları ve kendilerine İİK.nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin süresiz olarak ve kooperatif ortakları yada borçlu kooperatif tarafından yapabileceği-
Borçlu bankanın borçlarının fon tarafından üstlenilmediği ve tasfiyesinin fon tarafından yürütülmediği, bu durumda ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu anlaşıldığından bankanın borçtan sorumlu olduğu ve hakkında takip yapılabileceği-
Şikayete konu evin tamamının değeri ile borçlunun, hacizli taşınmazın bulunduğu mahalle göre daha mütevazi bir yerde, haline münasip evi alabileceği değerin net olarak tespitinden sonra, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine ödenmesine, kalan miktardan borcun karşılanmasına, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde bu yönde de talebi olmasına rağmen yargılama giderleri hakkında İcra Mahkemesi'nce olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Borçlu ile alacaklının aynı takibe karşı, ayrı ayrı itiraz ve şikayetlerde bulunduğu, dosyalarının birleştirilerek görüldüğü, Borçlu vekilinin, UYAP üzerinden gerekçeli mazeret dilekçesi gönderdiği Mahkemece, mazeret dilekçesi hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Feragat beyanının etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile göstereceği, bu durumda İcra Mahkemesi kararının davadan feragat hakkında yerel Mahkemesi'nce bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği-
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde alacaklı tarafın 9.963,42 TL fazla faiz istediği tespit edildiği halde karar yerinde fazla istenen faizin istenilen paradan düşülerek işlemiş faizin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken işlemiş faizin 9.963,42 TL olarak düzeltilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı-