Yapılan başvurunun 3. şahıs bankanın istihkak davası olarak görülmesinde yasaya uymayan bir yön görülmemekte ise de açılan dava sırasında borçlunun davaya dahil edilip beyanları alınmaksızın işin esası incelenip sonuçlandırılmasının doğru olmadığı-
Haciz ihbarnamesinin İİK. mad. 89/3'ün emredici hükmüne uygun düzenlenmediğine ilişkindir üçüncü kişinin yaptığı şikayetin kamu düzeniyle ilgili olup süreye tâbi olmadığı-
Borçlunun, aynı konuda daha önce şikayette bulunduğu şeklinde alacaklının derdestlik itirazında bulunduğu anlaşıldığından mahkemece derdestlik itirazına konu edilen icra mahkemesi dosyası incelenerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu takibe karşı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafça takipten feragat edilmesi üzerine araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebiyle icra müdürlüğüne başvurulduğu, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması için tahsil harcı istendiği ileri sürülerek icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasının talep edildiği davada,icra müdürlüğünce bir hakkın yerine getirilmemesi sebebine dayalı olarak yapılan başvurunun İİK. 16/2 uyarınca süreye tabi olmadığı-
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca belediyenin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyecekse de, İSKİ'nin su ve atık su bedelleri gelirleri vergi, resim ve harç hükmünde olmadığından, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca kamu hizmetinde fiilen kullanılmadığı sürece haczine engel bir hüküm bulunmadığı- Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların bankada aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Mahkemece “konut kredisi sözleşmesinin geçersizliğine, bağımsız bölümün davacıya satışına ilişkin taşınmaz alım satımına dair ön protokolünde kredi sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle geçersizliğine, bağımsız bölümün tapusunun iptali ile tapunun davalı adına kayıt ve tesciline” karar verilmiş olması halinde “tapu iptali ve tescil kararı” kredi sözleşmesi ile taşınmaz satışına ilişkin ön protokolün geçersizliğinin doğal sonucu olduğundan, taşınmazın aynı tartışma konusu olmadığından, taraflar arasında taşınmazın aynı ile ilgili herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığından, bu ilamın icraya konulabilmesi için kesinleşmiş olmasına gerek bulunmadığı-
Şikayet tarihi itibarı ile borçlu vekili şikayetinde haklı ise de, yargılama sırasında vekile tebliğin de gerçekleştiği görüldüğünden şikayetin konusu kalmadığı, o halde, Mahkemece şikayetin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şikayet tarihi itibarı ile borçlu şikayetinde haklı bulunduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Kesinleşmeden takip konusu yapılamayacak olan ilamlar - Kesinleşmeden takip konusu yapılamayacak olan ilamların eklentilerinin (avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin) de takip konusu yapılabilmesi için, ilamın kesinleşmesi gerekeceği-
İlamda taraflar arasındaki konut kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliği tartışılmış olup, tapu iptali ve tescil kararı ise; anılan kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliğinin doğal sonucu olup, taşınmazın aynı tartışılma konusu olmadığından ilamın kesinleşmeden icraya konu edilebileceği-