Dava dilekçesinde talep edilmeyen tedavi giderinin, ıslah dilekçesiyle talep edilmesinin mümkün olmadığı, bu yöndeki kararın, dava dilekçesindeki talebin aşılması mahiyetinde ve ıslah müessesine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olacağı gözetilerek, davacının tedavi giderine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman "uyarlama" davası açılabileceği- Uyarlama davasında, dava dilekçesi ile istenilen miktar davacının iradesini ve kira sözleşmesinden elde etmeyi amaçladığı yararı yansıtmaktadır, bu itibarla, her ne kadar fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açılmış ise de, davanın ıslah edilerek talep edilen kira parasının üstünde istemde bulunulmasının mümkün olmadığı-
Bozma sonrasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti yönünden eldeki kararda, fazla mesai ücreti tamamen reddedildiği için fazla mesai ücreti taleplerinin ıslahen artırılan kısımları için dava açılmış ve davacı vekilinin birleştirme talebi, mahkeme tarafından "usul ekonomisi" gerekçesi ile reddedilmiş olup mahkemenin, bozmadan sonra ıslah yapamayan açtığı ek davanın davacı vekilinin birleştirilmesi talebini bu şekilde reddetmesinin hiç bir hukuki dayanağının bulunmadığı-
Dava dilekçesinde, sigorta şirketi açısından “poliçe limiti uyarınca” ibaresi mevcut olmakla birlikte, ıslah dilekçesinde sigorta şirketi açısından “poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı” şeklinde bir ibare kullanmaksızın; tespit olunan miktarın tüm davalılar açısından ıslahına karar verilmesi talep edilmiş olup, sigorta şirketi açısından davanın, poliçe limitinde belirtilen miktarla sınırlı olarak kabulü ile kalan kısım yönünden reddine karar verilmesi gerektiği- Sigorta şirketi lehine reddolunan kısım üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedileceği-
Alacaklının tahliye talebi olan ilk davasına, itirazın kaldırılması davasını ıslah yoluyla ekleyemeyeceği- Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamayacağı-
Karşı davada, dava değeri olarak gösterilen bedel için karşı dava dilekçesinde faiz talebi yoksa da ıslah dilekçesinde alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz uygulanması talep edildiğinden, ıslah edilen bedele ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceği-
Islah yolu ile müddeabihe müddeabih eklenemeyeceği, başka bir dava ile istenebilecek hususların ıslah yolu ile istenemeyeceği, o halde mahkemece asıl dosyada davacının kal ve ecrimisil istemi hakkında, usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ecrimisil isteminin esastan reddine yönelik karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kısmi davada, mahkemece "taleple bağlılık ilkesi'' ihlal edilerek re'sen harç tamamlattırılmasının hatalı olduğu- Islah talebi olmadan harç ikmali ıslah niteliğinde görülmediğinden ve ilk dava dilekçesindeki her bir talep 1.000,00 TL olduğu halde eksik işler bedeli ve gecikme cezalarının ayrı ayrı talepler olduğu dikkate alınarak, ıslah ile artırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmek gerekirken ilk dava dilekçesindeki yer almayan tutarlar dikkate alınarak faiz işletilmesinin hatalı olduğu- Teslimi kararlaştırılan dairenin arsa sahibi tarafından üçüncü kişilere satımı halinde istenemeyeceği- Eksik iş bedeline mahsuben yapılan ödeme tutarınca davanın konusuz kaldığı-
Davacı tarafın dava dilekçesinde dava konusu olan taşınmaz yönünden fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL alacak isteğinde bulunduğu, harcını yatırmak suretiyle söz konusu taşınmaz yönünden talebini saklı tutularak fazlaya ilişkin haklarını 89.015,00 TL'ye ıslah ettiği, mahkemece dava konusu taşınmaz yönünden talep aşılarak 122.265,00 TL alacağa karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalının ıslaha karşı zamanaşımı savunması konusunda bir değerlendirme yapılarak, sonucuna göre davacının talep ettiği alacaklar ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin isabetsiz olduğu-