İcra hukukundaki istihkak davası sonunda verilen kararların maddi anlamda “kesin hüküm” teşkil etmeyeceği ve bu kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna gidilemeyeceği, istihkak davasındaki amacın haczedilen mal üzerinde cebri icranın yürüyüp yürümeyeceğini saptamak olduğu-
Temyize başvurmada hukuki yarar bulunması gerekeceği (Borçlunun, lehine verilen kararı temyiz edemeyeceği)–
İcra mahkemesince inkâr tazminatına hükmedilmemiş olmasının, aleyhe temyiz olmadıkça “bozma” sebebi teşkil etmeyeceği (Alacaklı “borçlu” lehine ayrıca tazminata hükmedilmemiş olmasının, kendisinin temyizi olmaması halinde bozma nedeni yapılamayacağı)–
Alacaklı (borçlu) aleyhine para cezasına hükmedilmemiş olmasını, borçlunun (alacaklının) temyiz nedeni yapamayacağı–
«İtirazın reddine» ilişkin kararın temyizinin -İİK. 364’e göre daha özel nitelikte bulunan İİK. 169a/son uyarınca- satış dahil hiçbir icra işlemini durdurmayacağı—
“İtirazın iptâli”ne dair mahkemece verilen kararın temyizinin, icra veznesindeki paranın ödenmesine engel teşkil etmeyeceği–
Alacaklı lehine inkâr tazminatına noksan hükmedilmiş olmasının borçlu tarafından temyiz sebebi yapılamayacağı–