Duruşmada tefhim edilen “kısa karar” ile, daha sonra tebliğ edilen “gerekçeli karar” arasında çelişki bulunmasının, bozma nedeni olduğu (Bu durumda, mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın, çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar verileceği)–
Kararı temyiz eden borçlu S. Kaleli’nin gıyabında, 21.5.2002 tarihinde karar verildiği (kısa kararda) halde, “gerekçeli kararda” borçlunun yüzüne karşı tefhimle karar verildiği açıklanmış ise de, bu yönde her iki karar arasında çelişki olduğundan ve ...
Aynı doğrultuda