Aynı konuda birbirinden farklı iki icra mahkemesi kararı bulunması halinde, -bu kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemediğinden- önceki tarihli mahkeme kararına itibar edilmesi gerekeceği–
İİK. 269 vd. göre alınan tahliye kararı hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı–
Borçlunun icra emrine itirazının reddedilmesi ve icra mahkemesinin bu kararın Yargıtay’ca bozulması halinde, borçlunun ipotekli taşınmazının satılamayacağı (satış işleminin durdurulması ya da alacaklının satış işleminin reddedilmesi gerekeceği)-
İcra hukukundaki istihkak davası sonunda verilen kararların maddi anlamda “kesin hüküm” teşkil etmeyeceği ve bu kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna gidilemeyeceği, istihkak davasındaki amacın haczedilen mal üzerinde cebri icranın yürüyüp yürümeyeceğini saptamak olduğu-
Kesinleşmiş icra mahkemesi takip hukuku bakımından “kesin hüküm” oluşturacağı–
“Bozma” ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılamayacağına–
İİK. 363/2 uyarınca icra mahkemesince verilen “yetkisizlik kararları”nın temyizinin mümkün olmasına v İİK. 364/III uyarınca da “temyizin satışı durdurmasına” rağmen, eğer kötüniyetle, açıkça yetkili olmayan bir icra mahkemesine başvurulmuşsa, bu durumda, bu icra mahkemesince verilecek “yetkisizlik kararı”nın temyizinin satışı durdurmayacağı–
“Bozma” ile kesinleşen hususların yenide temyiz sebebi yapılamayacağı–