Duruşmada tefhim edilen “kısa karar” ile, daha sonra tebliğ edilen “gerekçeli karar” arasında çelişki bulunmasının, bozma nedeni olduğu (Bu durumda, mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın, çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar verileceği)–
“İhalenin feshine” ilişkin icra mahkemesi kararlarına karşı “yargılamanın yenilenmesi” yoluna başvurulamayacağı–
‘Temyizin satıştan başka icra muamelelerini durduramayacağı’na ilişkin hükmün (İİK. 364/III), icra mahkemelerinin takip hukukuna ilişkin kararları için uygulanacağı, mahkeme ilamları hakkında uygulanamayacağı– Genel mahkeme tarafından verilen ‘itirazın iptali’ ilamının hüküm fıkrasının %40 inkar tazminatı ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin kısmının ilamlı takibe konu edilmiş olması halinde alınmış bir tehiri icra kararı bulunmadıkça, anılan ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği–
Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtayca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümünün bozma kapsamı dışında bırakılmış olması halinde, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı–
İcra mahkemelerinin sadece “ihalenin feshi isteminin reddine” ilişkin olarak verilen kararlar ile “istihkak davaları” sonucunda verdikleri kararlara karşı “yargılamanın iadesi” yoluna gidilebileceği–
Kural olarak mahkemenin “bozmaya uymak” ya da “bu karara karşı direnme kararı vermek” konusunda tarafların istekleriyle bağlı olmayıp takdir yetkisini serbestçe kullanabileceği; ancak bozma nedeninin kamu düzenini bozmaya ilişkin olmadığı ve dolayısıyla bozma nedenlerinin doğrudan doğruya gözetilmesinin gerekmediği hallerde, her iki tarafın da bozmaya uyulmasını istemiş olması durumunda mahkemenin bozma ilamına uymak zorunda olduğu, önceki kararda direnemeyeceği-
İcra mahkemesinin vermiş olduğu ‘davanın açılmamış sayılmasına’ dair karar hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı–
İİK’nun 36. maddesinin, İİK’da özel hüküm bulunmadıkça (İİK. 97/XIV, 269c/3, 276/II) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanamayacağı, sadece genel mahkemelere verilen kararlar hakkında uygulanacağı- İcra mahkemesince hükmedilen icra inkar tazminatının ilamlı takibe konu yapılması halinde, borcu icra veznesine yatırarak ilamı temyiz etmiş olan borçluya, Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek üzere mehil belgesi verilmeyeceği–
Takibin iptali ve borçlu lehine hükmedilen inkar tazminatının içeren ilamın eda emrini taşıyan nihai karar olması nedeniyle ilamlı icra takibine konu oluşturabileceği ve İİK. 364/III uyarınca da kesinleşmeden takibe konulabileceği, ancak borçlunun İİK.169a/V uyarınca menfi tesbit davası açmış olması halinde inakr tazminatının tahsilinin bu davanın sonuna kadar erteleneceği–