Temyiz harcının yatırılması için alacaklı vekiline gönderilen “harcın on günlük süre içinde ödenmesi”ne dair muhtıranın gereğinin belirlenen sürede yerine getirilmemesi halinde mahkemece “temyiz dilekçesinin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
“Aleyhinde yargılamanın iadesi” istenebilecek kararların, HMK’nun 303/(1) maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşıyan kararlar olduğu; icra mahkemesi kararlarının “istihkak”, “ihalenin feshi talebinin reddi” konusundaki kararları hariç, diğer kararlarının ‘kesin hüküm’ oluşturmadığı-
“Kısa karar” ile “gerekçeli karar” arasında çelişki bulunmasının, bozma nedeni sayılacağı-
İİK.’nun 364/III maddesi gereğince, temyizin, satıştan başka icra muamelelerini durdurmayacağı, “icra emrinin iptaline” ilişkin icra mahkemesinin kararının yerine getirilmesi için, kesinleşmesine gerek bulunmadığı; icra emrinin iptali halinde; icra dosyasında, o tarihe kadar yapılan işlemlerin hiç yapılmamış sayılacağı-
Mahkemenin, hakim tarafından verilmiş; usulüne uygun bir kararı ve tebligatı bulunmadığından; eksik içerikli ve hakim imzasından yoksun bildirimin hukuken geçerli kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi; usule aykırı ve geçersiz bu belgelerin hak kaybına yol açacak şekilde sonuç doğurmasının da kabul edilemeyeceği-
Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtayca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümünün bozma kapsamı dışında bırakılmış olması halinde, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı–
İcra mahkemesi kararlarının kesinleşmeden uygulanabileceği–