İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-
Temyiz harcının yatırılması için alacaklı vekiline gönderilen “harcın on günlük süre içinde ödenmesi”ne dair muhtıranın gereğinin belirlenen sürede yerine getirilmemesi halinde mahkemece “temyiz dilekçesinin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 364/III maddesi gereğince, temyizin, satıştan başka icra muamelelerini durdurmayacağı, “icra emrinin iptaline” ilişkin icra mahkemesinin kararının yerine getirilmesi için, kesinleşmesine gerek bulunmadığı; icra emrinin iptali halinde; icra dosyasında, o tarihe kadar yapılan işlemlerin hiç yapılmamış sayılacağı-
Mahkemenin, hakim tarafından verilmiş; usulüne uygun bir kararı ve tebligatı bulunmadığından; eksik içerikli ve hakim imzasından yoksun bildirimin hukuken geçerli kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi; usule aykırı ve geçersiz bu belgelerin hak kaybına yol açacak şekilde sonuç doğurmasının da kabul edilemeyeceği-
Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtayca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümünün bozma kapsamı dışında bırakılmış olması halinde, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı–