Duruşmada tefhim edilen “kısa karar” ile, daha sonra tebliğ edilen “gerekçeli karar” arasında çelişki bulunmasının, bozma nedeni olduğu (Bu durumda, mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın, çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar verileceği)–
İİK’nun 36. maddesinin, İİK’da özel hüküm bulunmadıkça (İİK. 97/XIV, 269c/3, 276/II) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanamayacağı, sadece genel mahkemelere verilen kararlar hakkında uygulanacağı- İcra mahkemesince hükmedilen icra inkar tazminatının ilamlı takibe konu yapılması halinde, borcu icra veznesine yatırarak ilamı temyiz etmiş olan borçluya, Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek üzere mehil belgesi verilmeyeceği–
Takibin iptali ve borçlu lehine hükmedilen inkar tazminatının içeren ilamın eda emrini taşıyan nihai karar olması nedeniyle ilamlı icra takibine konu oluşturabileceği ve İİK. 364/III uyarınca da kesinleşmeden takibe konulabileceği, ancak borçlunun İİK.169a/V uyarınca menfi tesbit davası açmış olması halinde inakr tazminatının tahsilinin bu davanın sonuna kadar erteleneceği–
İcra mahkemesinin vermiş olduğu ‘davanın açılmamış sayılmasına’ dair karar hakkında yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı—
Yargıtayın bozma kararı üzerine icra mahkemesinin kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip, onları dinledikten sonra ‘bozma kararına uyulup uyulmayacağına.2 karar vermesi gerekeceği–
Mahkemece bozma kararına uyulması halinde, ilgilisi yararına oluşacak usulü kazanılmış haklar gözetilerek yargılamanın sonuçlandırılması gerekeceği, bunun için öncelikle yargılama sırasında bozma ilamına uyulması yönünden bir karar verilmesi ve tarafların diyeceklerinin saptanıp tutanağa geçirilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesinin takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verdiği kararlar kesinleşmeden satış (ihale) yapılabilir mi?