Kamunun yararlanacağı yerlerden olan kıyıda bir tapu kaydı oluşmuş ise, bu kaydın iptalinde hukuka aykırı bir durum yoktur; ancak, bu durumda, karşılıklı hak dengesinin sağlanması bakımından mülkiyet hakkı sahibi­ne tazmini bir bedel ödenmesinin gerekeceği-
Dava açıldığı tarihte davalı taşınmazda paydaş olmayıp davanın devamı esnasında sonradan paydaş olduğundan, davalının haksız eylemi ile dava açılmasına sebebiyet verdiğinin açık olduğu, bu durumda yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekeceği-
Tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin açılan davada, taşınmazın kamulaştırma haritasından da istifade edilmek suretiyle davacılara ait tapu kayıtlarının üç kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak uygulama ile mahalline tatbik edilmesi gerektiğinde tapu kayıtlarının sınırlarının ve kapsamının tayini için tarafların gösterecekleri tanıkların dinlenmesi, tapu kayıtlarının kapsamının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ve keşfi izlemeye olanak verecek biçimde uzman bilirkişilerden krokili rapor alınarak ve çekişmeye konu su kuyusunun davacılara ait tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının belirlenerek sonuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Malikin mülkiyet hakkının 3. kişilerce ihlalinin haksız eylem niteliğini taşıyacağı, böyle bir eylemin varlığının kabulü için ise, eylem sahibinin mülkiyet konusunu teşkil eden taşınmazda tasarruf etme, fiili hakimiyet kurma ya da zilyetlik altında bulundurma iradesinin mevcudiyetinin ve bunun bir anlamda sürekliliğinin gerekli olacağı-
E.tmanın önlenmesi davalarında, dava değeri elatılan yerin değeri olup, harcın ve avukatlık ücretinin buna göre tayin ve takdir edilmesinin gerekeceği-
Dava konusu taşınmazda, davalı dışındaki başkaca kişiler de paylı malik olduğundan ve tüm paydaşlarının katıldığı kullanıma ilişkin geçerli bir taksim sözleşmesi yapıldığı iddia ve ispat edilmediğinden ve yıkım hükmü taraf olmayan paydaşların hukukunu da etkileyeceğinden davalı dışındaki paydaşların da eldeki davada taraf olmasının zorunlu olduğu-
Çekişmeye konu edilen yer bakımından kayıtların iç içe girdiği böylece bu yer yönünden çifte tapu oluştuğu sabit olup, buna göre, her iki tarafın tapu kaydının aynı yerle ilgili olarak ayakta durduğu gözetildiğinde eldeki davanın çözümüne olanak olmadığından öyleyse, eldeki dava­nın çözüme kavuşturulabilmesi bakımından çifte tapu olgusuna sicilde son verilmesinin gerekeceği-
Taşınmazın kadastral parsele ihyasının temini yönünden taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesi için davacıya olanak tanınmasının, bu konuda dava açıldığı takdirde eldeki dava yönünden bekletici sorun olarak kabul edilmesinin ve ondan sonra bir hüküm kurulmasının gerekeceği-