Türk vatandaşı olduğu mahkeme kararı ile saptanan tespit malikinin davalılara yapmış olduğu temlikin de yasal olacağı-
Paylı mülkiyete konu taşınmaza elatılması halinde bu elatmanın önlenmesini paydaşların tek başına istemesi mümkün ise de, elatmanın yanı sıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin davada birlikte yer almaları gerekeceği-
Davalı tarafın mimari projede yer almadığı halde ortak alanların kullanımını engellediği, bu projeye aykırılığın eski hale getirilmesi gerekirken davanın tümden reddedilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Yayla evi niteliğinde bulunan dava konusu taşınmazda tarafların mülkiyet haklarının olmadığı, uyuşmazlığın zilyetliğin korunması kuralları çerçevesinde çözüme kavuşturulmasının gerekeceği-
Eski hale getirmesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kararda "davalı tarafça istenen husus yerine getirilmediği takdirde tecavüzlü kısmın eski durumuna gelebilmesi için 375 YTL kal masrafının davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine’’ hükmünün karar metninden çıkarılmasına-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil davası TMK.'nun 683. maddesi gereğince mülkiyet hakkına dayalı olarak açıldığına göre, 4077 sayılı Yasa hükümlerinin bu davada uygulanmayacağı-
Kamu yararı ile mülkiyet hakkından kısmen veya tamamen yoksun bırakılan kişinin hakkı arasında makul, kabul edilebilir, hak ve adalet dengesini sağlayacak bir oranın kurulmasının asıl olacağı-
Yapım aşamasında iki bağımsız bölümün eksik yapıldığı, dava konusu edilen balkonun her katta bulunan dairenin arka tarafında yapılmış olan ve iki kolonla zemin kattan başlayıp yükseltilerek yapıldığı, üzerinin eternit ile kapatılmış bulunduğu, bu değişikliğin onaylı mimari projeye göre arka bahçe tarafında yapılması gereken bağımsız bölümün oda ve salonunun bir kısmını, banyonun ise tamamını kapsadığı; böylece dava konusu balkonun ve onu taşıyan kolonların ana taşınmazın onaylı mimari projesine aykırı bulunduğu saptanmış olmakla projeye aykırı olarak yapılan inşaatın yıkılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kişinin mülkiyet hakkını sınırlayıcı, tasarrufunu önleyici nitelikteki önleme kararının infazı ve Köy Muhtarına teslimi suretiyle Köy Tüzel Kişiliğinin muaraza (sataşma) çıkardığı, bu durumda yapılan müdahalenin ve çıkarılan muarazanın (sataşmanın) haklı olmadığı - İdari kararla davacının çaplı taşınmazının bir bölümünün de karar kapsamına alınarak, malik olan davacının burayı kullanmasının önlenmesi, kararın infazından kaynaklanan hukuksal bir elatma olduğu, yönetsel önleme kararının infazı ile davacıdan arazisinin bir kısmını kullanmaması istenilmekte ve davacının bu karara uymaması durumunda her an 3091 sayılı Kanunun öngördüğü yaptırımın tehdidi altında bulunduğu, davacının mülkiyet hakkının kendisine tanıdığı yetkilere kavuşabilmesi için kararın infazı sonucu taşınmazı teslim alan Köy Tüzel Kişiliğine karşı dava açmasının yerinde olduğu-