Terekeye (elbirliği mülkiyetinde) dahil bir hakla ilgili olarak paydaşlardan birinin sadece kendi payına yönelik dava açmasının mümkün olmadığı-
Taşınmaz davacılar ve davalılar arasında paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup, intifadan men koşulunun aranacağının açık olduğu, öncesi için davalılara taşınmazları boşaltmaları hususunda bir uyarı yapılmamış ise de ortaklığın giderilmesi davası ile ecrimisilden sorumlu olacaklarının kuşkusuz olduğu-Mahkemece, davacıların taşınmazda kullandıkları bölüm olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmişse de, toplanan delillerden davacıların kullanımında olan bölümün çekişme konusu parsel değil de yine taraflara ait komşu parsel kapsamında kaldığı izlenimi uyandırdığı-
Mülkiyet hakkı sahibi tarafından açılan tazminat isteğine ilişkin davada, taraflar arasında intifa hakkı sözleşmesi yapılmakla o taşınmazın kullanımından doğan tüm haklar intifa hakkı sahibine devredildiği, Rekabet Kurulunun aldığı kararın sözleşmesel ilişkiyi sonlandırmayacağı ve taraflar arasında düzenlenen 11 yıllık intifa hakkı sözleşmesine göre intifa bedelinin davacıya peşinen ödendiği gözetildiğinde intifa hakkı sahibine karşı açılan davanın hukuki dayanağı bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
E.tmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat istemlerine ilişkin açılan davada, taraflar arasındaki çekişmenin, davalı tarafından kullanılan deponun davacıların maliki olduğu bağımsız bölümün eklentisi olup olmadığı, hangi deponun nerede olduğunun belirlenmesi noktasında toplandığı- Mahkemece kendi içinde çelişen raporlardan birine itibar edilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğundan, yerinde yeniden keşif yapılarak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığı ile binanın tasdikli projesi uygulanmak sureti ile çekişmeli deponun 49 nolu depo olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gibi, davalı yargılama aşamasında depoyu boşalttığını bildirdiği halde, davalının kullanımındaki depo 49 nolu depo ise elatmanın önlenmesi istemi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazdaki baz istasyonu olarak kullanılan yapının köy muhtarı ve davalı Türk Telekom İl Müdürlüğü arasında yapılan kira sözleşmesi uyarınca tesis edildiği anlaşıldığından köy tüzel kişiği davaya dahil edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Dosya kapsamından dava konusu taşınmazın arsa olduğu anlaşılamamasına rağmen, dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Hüküm altına alınan ecrimisil bedeline her dönemin tahakkuk tarihi dönem sonundan itibaren faiz işletilmesi gerektiği-
Kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu-
Davacı R.'a dava konusu taşınmazda ..m2 yer tahsis edildiği, yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporuna göre fiilen ..m2 yer kullandığının tespit edildiği, rapora ekli krokiye göre de davalının davacı tarafından kullanılan bu kısma bir tecavüzünün bulunmadığı, kaldı ki davalının kullandığı kısım için taşınmaz maliki Hazineye ecrimisil ödediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı ile davalı Y.'in yetkilisi olduğu firma arasında düzenlenen eser sözleşmesi ile davacının paydaşı olduğu taşınmaz üzerine yapılacak bağımsız bölümlerden davaya konu B Blok 4 nolu bağımsız bölüm ile dava dışı A Blok 1 nolu bağımsız bölümün davacıya verileceğinin kararlaştırıldığı, anılan sözleşme halen ayakta olup aksinin, özellikle de sözleşme şartlarının ve koşullarının değiştirildiği yönündeki iddianın, davalı tarafça ispatlanamadığı, dava konusu bölümün paylaşımda davacıya isabet ettiğini davalı Y.'in bildiği, Y.'in yanında sekreter olarak çalışan davalı Ayfer'in de bu durumu bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu- Satış bedelini davacıya ödediğini ispatlamakla yükümlü davalı vekil Ayfer, ödemeyi usulen kanıtlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığından, temyiz aşamasında davacının 06.04.2015 tarihli dilekçe ile; kayıt maliki olan davalı H. yönünden davasından feragat ettiği, ancak dava dilekçesinde terditli olarak taşınmazın tespit edilecek değerinin davalılar Y. ve Ayfer'den tazminini talep etmiş olduğu gözetilerek, davacının bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Yenileme dilekçesinin davalılardan N.Ş. vekiline usulünce tebliğ edilmediği, taraf teşkilinin sağlanmadığı, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçeleriyle irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin davada verilen kararın bozulduğu- Bozma doğrultusunda bir kısım mirasçılar davaya dahil edilmiş ise de dosya içerisinde mevcut nüfus kaydında A.S.'ın ve K.S.'ın mirasçısı olarak gözüken S.S.'ın davada taraf olmadığı anlaşıldığından, A.S. ve K.S.'ın mirasçılık belgeleri temin edilerek taraf teşkilinin sağlanması, veraset ilamı ile bu hususun denetlenmesi gerektiği-
E.tma haksız bir eylem olup, elatmanın önlenmesi davasının haksız eylemi gerçekleştiren kişiye karşı, başka bir deyişle taşınmaza fiilen elatana karşı açılması gerektiği- Dava konusu edilen büfeyi dava tarihi itibariyle kimin kullandığı, davalının dava tarihinde büfeyi işletip işletmediği tespit edilmediği gibi, anılan büfenin olduğu yerin genişliği uzman bilirkişilerce belirlenmediği; noksan soruşturma ile yetinilerek verilen kararın isabetsiz olduğu-