Yıkım istekli davalarda yıkılması istenilen ve mütemmim cüz niteliği taşıyan binanın yer aldığı taşınmaz malikleri arasında mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olduğundan tümünün davada yer almasında zorunluluk olduğu, aksi halde malikleri bakımından bölünme olanağı olmayan yıkım isteminin yerine getirilmeyeceği, ne varki; olayda husumette yanılgı değil, noksanlık söz konusu olduğundan, 612 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşlarının davada yer almaları sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar tacir ve çekişme konusu taşınmazlar üzerinde ticari faaliyet yapıyor ya da yapacak olsalar da, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmayıp, ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceğinden çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davanın genel mahkemelerde görüleceği-
Davaya konu tapu tahsis belgeli binanın ...'nın ölümüyle elbirliği maliklerinden bir veya birkaçı tarafından yapılan sözleşmelerin, diğer iştirakçiler bakımından bağlayıcı olmayacağı, başka bir ifadeyle geçerli bir aktin varlığından sözedilemeyeceği; ancak, böyle bir sözleşmenin diğer iştirakçilerin icazet vermeleri halinde hüküm ifade edeceği; ne var ki, 6098 sayılı TBK. mad. 46 (Borçlar Kanunu m. 38) hükmü uyarınca sözleşme dışı iştirakçilerin açıkca yapılan akte olurlarının bulunmadığı ve icazet vermedikleri; ancak, her nekadar sözleşmeye icazet verilmemiş ise de davacının, muris ...'nın 27.07.1999 tarihinde vefatından sonra bu davayı açtığı 29.07.2010 tarihine kadar geçen süre içerisinde tapu tahsis belgeli binanın davalılar tarafından tasarruf edilmesine karşı çıkmadığı, bu konuda herhangi bir ihtarname keşide etmediği ve herhangi bir ikazda bulunmadığı gözetildiğinde davacının davalıların tasarrufuna muvafakat ettiği ve muvafakatını dava açmakla geri aldığı kabul edilmesi gerektiği; bu nedenle, davalıların haksız işgal tazminatıyla sorumlu tutulamayacağı-
Davalı vekilinin tapu iptali ve tescil hükmüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraflar yararına bozulmasına karar veridiği-
Kişisel hakka karşın ayni hakka üstünlük tanınması gerektiği- Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, arsa üzerindeki binanın davalının mirasbırakanına ait olduğu konusunda tapu kaydında muhtesat şerhi bulunduğu gözetilerek, zemin (arsa) geliri üzerinden ecrimisil hesabı yapılması gerekeceği-
Dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği- Davalı idare harçtan muaf olduğu halde yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle davalı idareye harç yüklenmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı idare lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratır şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu- Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebileceği, ayrıca elatma bir haksız fiil olup, taşınmaza fiilen müdahale eden aleyhine elatmanın önlenmesi davası açılabileceği-Mahkemece yerinde yapılan keşif sonucu dinlenen yerel bilirkişiler anlatımlarında, duvarın davalı köy tüzel kişiliği tarafından yıkılmadığını belirtmişler, yine taşınmazlar başında dinlenen tanıklar genel olarak ifadelerinde, duvarın köy halkı tarafından yıkıldığını ve o bölgede hayvan otlattıklarını açıklamışlar, davalı köy tüzel kişiliğinin bir eyleminden bahsedilmediğinden, mahkemece, somut olayda davalı köy tüzel kişiliğinin bir eyleminin kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin açılan davada, değerlendirmenin yapıldığı yıl itibari ile dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazların. Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırılıp, bilirkişi raporu denetlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiği-
Yerinde konunun uzmanı bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak tecavüzlü yapının dava tarihindeki bedelinin (kaim bedel) belirlenerek bedelin mahkeme veznesine depo ettirilmesi ve ondan sonra el atmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerektiği-