8. HD. 10.06.2021 T. E: 2019/2774, K: 4997-
Aynı maddi ve hukuki ilişkiden doğmuş talepler aynı dava dilekçesi ile ileri sürüldüğünde dava değerinin bu iki talebin toplamı olarak değerlendirilmesi gerekeceği-
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu .... nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu ve davalının taşınmazda bir müddet oturduğu, eldeki dosya davalısı tarafından tescilin yanlış yapıldığı iddiası ile dava konusu.... no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescili için .......... tarihinde açılan davada bahsi geçen dairede 10 aydır eldeki dosya davalısının oturduğunun beyan edildiğinin anlaşıldığı, ancak dosya kapsamından davalının dava konusu taşınmazı ne zaman boşalttığının net olarak anlaşılamadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış olmasına rağmen, mahkemece tanık isim ve adreslerinin bildirilmesi için süre ve imkan verilmediği ve tanık dinlenmeden karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece usulüne uygun şekilde tanık isim ve adreslerinin bildirilmesi için süre ve imkan verilmesi, davacı tanıkları dinlenerek davalının taşınmazda oturduğu ve taşınmazı boşalttığı tarihlerin tereddüde yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği- Mahkemece, dava konusu ilk dönemdeki kira bedeli belirlenip buna ÜFE oranında artış uygulanarak ilerleyen yıllar ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerekirken, her dönem ecrimisil bedelinin ayrı ayrı belirlenmesinin isabetli olmadığı-
Ecrimisil ve maddi tazminat isteği-
Taşınmazın başkasına satılmasının, kiracının kişisel hakkını ortadan kaldırmayacağı, davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası değil, 6570 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kiralananın tahliyesi ve kira alacağı davası açması gerekeceği-
Davacılarla davalılar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmadığının, davalıların davacılar murisi ... ...’nın mirasçıları olmadığının, külli halefiyet ilkesi gereğince davacıların, murislerinin hayatta olduğu döneme ilişkin koşullarının bulunması halinde ecrimisil talep edebileceklerinin sabit olduğu, bunun yanında davacılarca gerek davalılar gerekse bir kısım kiracılara yönelik olarak keşide edilen ihtarnamelere ve tanık beyanlarına göre kira ilişkilerinden haberdar olduklarının da kabulü gerektiğinden, dava konusu taşınmazların tek tek tespitlerinin yapılıp, hangi taşınmazı kimin kullandığının, kullanıyorsa hangi sıfatla ve ne şekilde kullandığının tespit edilip, kira ilişkisi söz konusuysa davacıların bu kira ilişkisini bilip bilmediğinin gerek tanık beyanları gerekse ihtarnameler vasıtasıyla, kira ilişkisiyle ilgili bilgileri ve muvafakatleri olup olmadığının ortaya koyulması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dava değerinin 2019 yılı itibariyle 58.800 TL temyiz sınırı altında kaldığından, davacı ve davalı ... vekillerinin temyiz dilekçelerinin birleşen dava yönünden reddine karar vermek gerekeceği- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan ecrimisil hesabının Dairemiz uygulamalarıyla uyuşmadığı; emsal araştırması yapılmadığı, ecrimisil dönemlerinin ayrı ayrı belirlenmediği, -bu doğrultuda mahkemece kurulan hükümde kabul kararı verilen ecrimisil miktarlarının hangi dönemlere ait olduğunun anlaşılmadığı- bu nedenle raporun denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla, hüküm kurmak için yeterli olmayan rapora dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesinin ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun esastan reddinin doğru olmadığı- ... no'lu bina ile ilgili davalı ... tarafından diğer davalı ... 4 Eylül Avcılar ve Atıcılar Derneğine tahsisin 2012 yılında yapıldığı sabit olduğundan anılan Derneğin ecrimisil sorumluluğunun kapsamı belirlenirken bu hususun gözden kaçırılmaması gerekeceği- ... no'lu bina ile ilgili protokolün 3.12 maddesi uyarınca aradaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu ve bu ilişkinin dava tarihi itibariyle halen devam ettiği anlaşılmakla, bu bina yönünden el atmanın önlenmesi ve ecrimisil kararı verilmesinin ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun esastan reddinin doğru olmadığı-
Mahkemece davalı ...’nın temyize gelmediği gözönünde bulundurularak, taşınmazdaki her bir katın kim ya da kimler tarafından, ne şekilde kullanıldığı hususu şüpheden uzak şekilde belirlenip ,bizzat kullanım bulunması halinde bu paydaş ya da paydaşlar yönünden intifadan men şartının yerine getirilip getirilmediği üzerinde durulması, gerek kiraya vermek gerekse de bizzat kullanılmak suretiyle tasarruf edilen her bir kat için Kanun'da belirtilen ilke ve esaslara uygun ecrimisil hesabı yaptırılarak o katı tasarruf eden davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği, taşınmazda tasarrufu bulunmayan davalı ya da davalılar varsa bunlar yönünden ise davanın reddedilmesi gerekeceği-
Dosya içeriği ve tanık beyanlarından dava konusu binada yer alan 2 dükkan ile 2 dairenin tarafların murisine isabet ettiğinin, bu dairelerden birisinin çekişmesiz olarak davacı tarafından kullanıldığının, dava konusu dükkanın ise davalıya bırakıldığının sabit olduğu, bu durumda henüz kat mülkiyeti ya da kat irtifakına geçilmeyen dava konusu taşınmazda taraflar arasında fiili kullanım biçiminin oluştuğunun, dava konusu dükkanın davalı kullanımına bırakıldığının ve dava tarihine kadar da kullanımın bozulmadığının anlaşılması karşısında mahkemece ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu davacıya ait 379 ada 10 parsel ile davalıya ait bağımsız bölümün üzerinde bulunduğu 379 ada 2 parselin Uyap sisteminden (Tapu / Kadastro seçeneğinden) yapılan inceleme doğrultusunda kaydı kapandığına göre yeni parsel numarası üzerinden infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken, kapalı kayıt üzerinden karar verilmiş olmasının doğru olmadığı, bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğundan re’sen gözetilmesi gerekeceği-