Yapı kayıt belgesi imara aykırı yapının kullanılmasına ilişkin olup, yapıyı imara uygun hale getirmediğinden mahkemece yapı kayıt belgesinin iskan izni yerine geçemeyeceği, yüklenicinin binanın tamamına genel iskan belgesini almadığı hususları ile kesinleşmiş olan idare mahkemesi kararı dikkate alınmaksızın hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Bozma ilamından sonra davalı vekili davanın elatmanın önlenmesi talebi bakımından konusuz kaldığını ve faaliyetine devam etmediğini bildirmiş, davacı vekili dilekçesinde kurum içi yazışma yaptıklarını ... tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye kiralandığını davanın konusuz kaldığını belirttiğinden bu durumda elatmanın önlenmesi istemi yönünden dava konusuz kaldığı halde esasa ilişkin hüküm kurulmuş olmasının doğru görülmediği-
Mahkemenin bir kısım eklentilerinin yıkımına karar verdiği bağımsız bölümün elbirliği mülkiyet rejimine tabi olarak davacılar ve davada taraf olmayan ...... ve ......'nın mülkiyetinde olduğu, yıkım dava dışı paydaşların hakkını etkileyeceğinden dava dışı paydaşlar davaya katılmadan aleyhlerine sonuç doğuracak şekilde yıkım kararı verilemeyeceği, esasen kurulan hükmün dava dışı paydaşlar bakımından infaz olanağından da söz edilemeyeceği- Mahkemece kal kararı verildiği halde bilirkişiden ek rapor alınarak yıkımına karar verilen yerlerin ölçülerinin ve koordinatlarının belirlenip, krokisinde harflendirilmesinin istenmesi, hükümde haksız elatma nedeni ile kal’ine karar verilen yerlerin ayrı ayrı gösterilerek infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Hem davacı hem de davalı tarafın mazeret dilekçeleri üzerine mahkemece mazeretin kabulüne karar verilmesine karşın tarafların yokluklarında hüküm kurulmasına dair talepleri olmadığı halde esasa yönelik hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece yapılması gereken işin, ....... parsel sayılı taşınmaz malikine ait mirasçılık belgesi temin edilerek davacının taraf sıfatının olup olmadığının denetlenmesi olduğu, bunun yanında davacının kayıt malikinin mirasçısının olduğunun belirlenmesi halinde kal talebi de bulunduğundan kayıt malikinin diğer mirasçılarının da davaya muvafatkatları sağlanarak taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği- Kal'ine karar verilen yer hakkında kal hükmü kurulması ile yetinilmesi gerekirken, İcra ve İflas Kanunu'nun 30. maddesine aykırı olacak şekilde kal masrafının da tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalılar tarafından mera parseline elattıkları savı ile Hazine tarafından açılan dava ispat yükü davacı üzerinde olduğundan dosya kapsamından hüküm kurulan yerlere davalılar tarafından elatıldığını şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmediği- İspat açısından güncel tapu kayıtları getirilerek, taraf delilleri toplanarak ve varsa tanıkların taşınmaz başında dinlenmesi suretiyle davalıların mera parselinde kullandıkları yer olup olmadığı, hangi tarihten itibaren elatıldığı ve elatmanın devam edip etmediğinin tespiti gerektiğinden mahkemece, eksik araştırma ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Mahkemece, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi yerine infazda tereddüt ve karışıklığa yol açacak şekilde bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulmasının doğru görülmediği ve bozmayı gerektirdiği-
Dava ve temyize konu taşınmazların aktif ve pasif tapu kayıtları ile satış ve birleştirme işlemlerine ait akit tabloları temin edilmek suretiyle dava açma tarihi itibariyle davalıların tapu kayıt maliki olup olmadıklarının tespit edilmesi, buna göre davalıların taraf sıfatlarının değerlendirilmesi, ayrıca ...sayılı taşınmazın davalı olduğu dava dosyasının getirtilip incelenerek görev hususunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Mahkemece, bilirkişi raporunda ilk olarak davalıların davacıya ait taşınmaza müdahaleleri olduğu ancak daha sonradan alınan raporlar ve Tapu Müdürlüğü yazıları ve incelemelerine göre, kadastro paftasında kayma bulunduğu, tecavüzün kaymadan kaynaklandığı anlaşıldığından, tecavüz iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiş ise de; dosya içerisindeki kadastro bilirkişisinin krokisinde ..... harfi ile gösterilen kısma yönelik olarak, paftadaki kaymanın etkisi olup olmadığının anlaşılması için uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle bir değerlendirme yapılması gerekirken krokiyle uyumsuz şekilde müdahalenin paftadaki kaymadan kaynaklandığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulmasının eksik ve hatalı olduğu-
Usuli kazanılmış hak olgusunun mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği, bozmaya uymakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağı-
Davacı-karşı davalıların Türk Medeni Kanunu’nun 683’üncü maddesine dayalı olarak açtıkları bu davalarda davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıların taşınmazından açıktan elektrik teli geçirmek ve elektrik direği dikmek suretiyle oluşan ve bilirkişi raporlarına göre davacı-karşı davalıların taşınmazlarından tasarruf etme imkanını kısıtladığı anlaşılan elatmasının önlenmesine ve bunların kaldırılmasına yönelik istemin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmadığı- Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin davada karara esas alınan bilirkişi krokisinin infaza olanak sağlayacak biçimde düzenlenmesinin şart olduğu, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve ayrıca kararda mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği gibi hususlar belirlenmemiş ve krokide ölçek gösterilmemiş olduğundan, anılan bilirkişi raporuna dayalı olarak verilen kararın infaza elverişli olmadığı- İrtifak hakkının bedelinin, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanması ve bedelin hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmesi gerekeceği, mahkemece, karar tarihinden yaklaşık 3 yıl önce düzenlenen ve irtifak hakkının bedelinin birim fiyatının neye göre ve hangi tarihe göre belirlendiği açıklanmayan denetime elverişsiz ve yetersiz bilirkişi raporuyla belirlenen irtifak hakkı bedeli depo ettirilmek suretiyle hüküm tesisinin hatalı olduğu- Bilirkişilerin, yolun tapuya tescil edilmediği gerekçesiyle bu yerde tesis edilecek irtifak hakkının alanını ve bedelini hesaplamadıkları, mahkemece, bu gerekçeyle söz konusu imar yolundan irtifak hakkı tesisine karar verilmiş ise de bu yerde tesis edilecek irtifak hakkının alanı hükümde gösterilmeyerek kesintisizlik ilkesine aykırı ve infaza elverişsiz hüküm kurulmasının, ayrıca, dahili davalı ............ Belediye Başkanlığı yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı- Mahkemece, değinilen yönler gözetilerek, mahallinde tarafların iddia ve savunmaları konusunda uzman bilirkişi heyeti ile yeniden keşif yapılarak taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların itirazlarını karşılar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp, bozma ilamında belirtilen hususlar araştırılarak, tüm alternatifler değerlendirilerek, yukarıda izah edildiği şekilde kapsamlı kroki çizdirilerek, Enerji Nakil Hattı Yönetmeliği gereğince bölgenin bağlı bulunduğu elektrik idaresinden de gerekli görüş alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre infaza elverişli bir karar verilmesi gerekeceği-