Meydana gelen iş kazası nedeniyle, ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile yapılan tedavi masraflarının tahsili için açılan iş bu davada, faiz başlangıcı tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödeneği yönünden sarf ve ödeme tarihleri olduğu- Mahkemece bu hususa dikkat edilmeksizin iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren faize hükmedilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt edilip edilmediği, kaydedilmiş ise hangi tarihte kaydedildiği, temyiz harç ve masraflarının yatırılıp yatırılmadığı araştırılarak, eğer süresinde temyiz defterine kayıt edilmiş, temyiz harç ve masrafları yatırılmış ise dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere geri gönderilmesi, süresi içinde temyiz defterine kayıt edilmemiş ve harçları yatırılmamış ise kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerektiği-
Davanın, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olduğu, bu davalarda görevli olan mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu, HMK 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3/1 bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, HMK 440/III-2 maddesinde belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, Sulh Hukuk Mahkemelerince verilen kararlarının onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı-
Birden fazla davalı olmasına ve her bir davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmasına rağmen vekalet ücretine hükmedilirken davalılar yerine davalı denilmesi isabetli olmayıp bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği-
Davlılardan M.T. ve H.Ş.'in yangının çıkmasında ve davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmadığı; davanın açılmasına sebebiyet veren ve kusuru bulunan kişinin diğer davalı H. Tok olduğu; buna rağmen davalılar M.T. ve H.Ş.'in yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı;davalılar M.T. ve H.Ş.'in kendilerini vekille temsil ettirmiş olmalarına rağmen vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka uygun olmadığı; ancak anılan yanılgının giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan HMUK'un 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerektiği-
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların temyiz edilemeyeceği-
Peşin alınması gereken temyiz başvuru ve temyiz karar harcının kanunda öngörülen yedi günlük kesin süre içinde ödenmesi, aksi halde temyiz başvurusundan vazgeçilmiş sayılacağı-
Sendika üyelik başvurusunun reddi kararına karşı açılan dava üzerine mahkemece verilen kararın kesin nitelikte olduğundan temyiz isteminin reddi gerektiği-
Davalı vekili 25.03.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat etmiş olup, dosyada mevcut vekaletnamesinde temyizden feragate yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı kurumun yargı harçlarından muaf olduğuna dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı, nispi temyiz karar harcının dörtte birinin ve temyiz yoluna başvuru harcının kanunda öngörülen yedi günlük kesin süre içinde ödenmesi, aksi halde temyiz başvurusundan vazgeçilmiş sayılacağından dosyanın mahkememeye geri çevrilmesine karar verildiği-