İş mahkemelerinde de davalının karşı temyiz isteminde bulunmak hakkı bulunduğu (5521 s. İş Mahkemeleri K. mad. 15, HMK. Geçici mad. 3, HUMK. mad. 433/2)-
6100 sayılı HMK’nun geçici 3/(1) maddesi gereğince uygulanması gereken temyiz kanun yoluna ilişkin 1086 Sayılı Kanun'un HUMK’nun 429 ve devamı maddeleri gereğince; Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde, mahkemenin, artık bu uyma kararı ile bağlı olup, bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorunda olduğu, çünkü bozmaya uyma (ara) kararı ile, bozma yararına olan taraf için usuli kazanılmış hak doğmuş olacağı-
İptali istenen tasarrufun, senetlerden ve kredi sözleşmelerine dayalı borçtan sonra yapılmış olduğu, dava konusu taşınmazın borçlu şirketin ticaret sicil adresi olması ve davalı 3. kişi şirketin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK mad. 280/1,2,3 gereğince iptale tabi bulunduğu, sebepleri ile dava konusu takip dosyaları yönünden iptal kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Davacı bankalar tarafından açılan dava kabul edilmiş olmasına göre davacı yerine geçen Ltd. Şti. lehine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde davacı lehine yargılama ve vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp, bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden düzeltilerek onanmasına karar verildiği-
Yabancı mahkeme kararı diplomatik yolla tebliğ edilmişse de, önceden adi posta yoluyla yapılan tebligat üzerinden yabancı mahkeme ilamı kesinleştirildiğinden savunma hakkının kısıtlandığı-
Yabancı mahkeme kararının diplomatik yolla tebliğ edildiği; ancak önceden adi posta yoluyla yapılan tebligat üzerinden yabancı mahkeme ilamının kesinleştirildiği ve savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği; Yargıtay'ın ilgili dairesince kararın onandığı; davacı vekilinin, karar düzeltme isteminde bulunduğu; davacı vekilinin HUMK. mad. 440'de sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddinin gerekeceği-
Mahkemece, yabancı mahkeme kararında kesinleşme şerhi bulunmaktaysa da, Adalet Bakanlığı aracılığı ile davalı şirkete yapılan karar tebliğinin geçerli sayılmayarak doğrudan posta yoluyla yapılan tebligatın dikkate alınarak, davalı şirketin temyiz isteminin reddedildiği; ortada kesinleşmiş bir karar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği; Yargıtay'ın ilgili dairesince kararın onandığı; davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunduğu; Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK. mad. 440'de sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddinin gerekeceği-
MÖHUK. mad. 54 gereğince tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verildiği; Yargıtay'ın ilgili dairesince kararın onandığı; davalı vekilinin karar düzeltme talep ettiği; davalı vekilinin HUMK. mad. 440'da sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddinin gerekeceği-
Mahkemece, yabancı mahkeme kararında kesinleşme şerhi bulunmaktaysa da, Adalet Bakanlığı aracılığı ile davalı şirkete yapılan karar tebliğinin geçerli sayılmayarak doğrudan posta yoluyla yapılan tebligatın dikkate alınarak, davalı şirketin temyiz isteminin reddedildiği; ortada kesinleşmiş bir karar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği; davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunduğu; dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK. mad.440'da sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddinin gerekeceği-
Katılma yoluyla temyiz asıl temyiz hakkıyla sıkı sıkıya bağlı ise de, diğer tarafın temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile temyiz dilekçesinin tebliği ile katılma yoluyla temyiz hakkı doğacağından, diğer tarafın sonradan asıl temyiz isteminden vazgeçmesi veya eksik harç ve masrafları yatırması suretiyle temyiz etmemiş sayılması katılma yoluyla temyiz etme hakkını ortana kaldırmayacağı- Menfi tespit davasında, kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmaksızın davanın mahiyeti ve hakkaniyet ilkesi gereği davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-