İçerik Akışı
İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
5 Nisan 2023 Tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete
Avukatlar Günü'nüz Kutlu Olsun!
Birey hak ve özgürlüklerinin savunulması için çaba gösteren ve hukuk devletinin en önemli güvencesi olan avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlarız.
Anonim şirket genel kurul kararının yokluğunun tespiti istemi-
Anonim şirket genel kurul kararının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olan davada, "yönetim kurulu kararı toplantı nisabı oluşmadığı" gerekçesi ile genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmişse de, davalı şirket iki ortaktan oluşmakta olup ortaklardan davacının temsilcisi aracılığıyla, diğer ortağın ise kendisinin toplantıya katıldığı, gündem maddeleri görüşülmeden önce ortaklardan herhangi birinin toplantı şekline itirazda bulunmadığı anlaşıldığından, çağrısız olarak toplanan genel kurulun usulüne uygun toplandığı kabul edilerek gündem maddeleri tek tek incelenerek sonuca varılması gerektiği-
Hukuki dinlenilme hakkı- Dahili dava- Vergi borcu- İhale bedeli- Taraf teşkili-
İhale bedelinden yapılacak kesintilere ilişkin icra müdürlüğü kararına karşı şikayetin verilecek karar ile hakkı doğrudan etkilenecek olan OSB'ye de yöneltilmesi gerektiği-
Dava dilekçesinin usulsüz tebliği- Ön inceleme- Tahkikat aşaması-
Dava dilekçesinin davalıya tebliği usule aykırı olup, dilekçeler aşaması henüz tamamlanmadan mahkemece ön inceleme yapılması ve tahkikata geçilmesinde yasal olanak bulunmadığı- Mahkemece, kendisine usule uygun dava dilekçesi tebliğ edilmeyen davalı tarafça, daha sonradan davaya muttali olduğu bildirilerek sunulan cevap dilekçesinin, HMK 136 uyarınca iki hafta içerisinde cevap verebileceği şerhi ile birlikte davacı tarafa tebliği ile dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen delillerin toplanması gerektiği-
İdari para cezası- Menfi tespit-
Davacı şirkete söz konusu idari para cezası içerikli ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de, bu idari para cezasının davacı şirket adına kesildiği belirgin olduğundan, mahkemece söz konusu talebin menfi tespit istemli olduğu gözetilerek, gerekli araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Forward sözleşmenin TBK'nun genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerine aykırılık taşıdığı iddiası-
"Davalı bankanın forward işlemi hakkında davacı yeteri kadar bilgilendirdiği ve aydınlattığı hususunu" ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de, risk bildirim formu da dahil ilgili tüm belgeleri imzalayıp davalı banka ile aralarındaki türev işlemleri sözleşmesinin hukuken geçerli olduğunu kabul ettikten sonra, zarar ettikleri türev sözleşmenin hukuken geçersiz olduğuna ilişkin davacı iddiasının hukuken korunamayacağı- Tacir olan davacının yaptığı işlemlerin, attığı imzanın sorumluluğunu kavrayabilecek kimse olduğu, yapılan işlemin riskli olduğu, aynı şekilde bankanın da zarar edebileceği, kurun vade farkından korunmak için sabitlendiği, dolayısıyla davalı bankanın kendiliğinden bu işlemi yapmasının olanaksız olduğu- Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı banka tarafından kesinti yapıldığından, mahkemece, yapılan kesinti miktarı da denetlenmek suretiyle, sözleşme uyarınca fazla kesinti yapılmadığının tespiti halinde davanın reddi gerektiği-
Zamanaşımının kesilmesi- Kısmi dava- Belirsiz alacak-
"Fazlaya dair haklar saklı tutularak, şimdilik ...TL’nin davalıdan" tahsili istenmiş olup davanın açıkça belirsiz alacak davası olduğunun belirtilmediği, yargılama devamında ise alınan bilirkişi raporu üzerine, dava değerinin ıslah edildiği anlaşıldığından, davanın bu hali ile kısmi dava olduğunun tartışmasız olduğu- Kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olmasının, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmeyeceği, zamanaşımının, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesileceği- Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtayın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkemenin artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremeyeceği-
İhalenin feshi- Hatalı olarak yüksek pey sürülmesi-
İhalesi yapılan taşınmazın muhammen bedeline (1.220.000,00 TL) göre e-satış portalı üzerinden yapılan 12.497.770,00 TL'lik teklifin açıkça maddi hata olduğunun kabulü gerektiği-
Tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının tenfizi kabil kesinleşmiş bir ilam niteliğini haiz olup olmadığı
Tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının, bu mahkemenin kendi usul kurallarına göre belirli bir miktar alacağın tahsilini hüküm altına aldığı ve bu haliyle MÖHUK 50 vd. kapsamında tanımlanan tenfizi mümkün olan bir mahkeme ilamı niteliğinde olduğu, ülkemizdeki usul hukuku kurallarına göre bir "icra emri" olarak değerlendirilerek tenfizi kabil bir ilam niteliğinde olmadığının söylenemeyeceği- "Tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının ödeme emri niteliğinde olduğu, ilk aşamada geçici olarak icra edilebilir nitelikte olup yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle kesin anlamda icra edilebilir hâle geldiği, yabancı mahkeme kararının nihai alamda verilen bir ilam niteliğinin bulunmadığı, alacağın mahkeme tarafından ilama bağlandığına dair bir hükmün mevcut olmadığı, bu haliyle kesinleşmiş bir ödeme emri statüsündeki yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün olmadığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-