İçerik Akışı

İhtiyati hacizde teminat-Adli yardımlı davalar-Erişim hakkı

İhtiyati hacze konu edilen değerler üzerinde borçlu ve üçüncü kişilerin mülkiyet hakkına ilişkin tasarruf yetkilerinin kısıtlanması sonucunu doğuracak taleplerin ileri sürülebilmesinin güçleştirilmesi ve ihtiyati haciz kararı uygulanmasından dolayı ileride bu kişiler yönünden oluşabilecek zararların telafi edilebilmesi amacıyla teminat şartının öngörüldüğü açık olduğundan söz konusu kuralın mahkemeye erişim hakkının sınırlandırılması bakımından anayasal anlamda meşru bir amacının bulunmadığının söylenemeyeceği-2004 sayılı Kanun’un 15. maddesinde atıf yapılan 6100 sayılı Kanun’un 334. ila 340. maddelerinde düzenlenen adli yardım kurumu ile kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimselerin geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilmelerinin mümkün olduğu anlaşıldığı ve nitekim 6100 sayılı Kanun’un 334. maddesinin gerekçesinde de ihtiyati haciz gibi geçici hukukî korumalarda istenilecek teminatlar bakımından adli yardım sayesinde tüm giderlerden geçici olarak muafiyet tanınması hususu ve ayrıca 6100 sayılı Kanun’un 335. maddesinde takip giderleri için teminat göstermekten muafiyetin adli yardım kapsamında olduğu açıkça hüküm altına alındığından itiraz konusu kuralla mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın kişilere orantısız bir külfet getirmediği ve ölçülü olduğu sonucuna ulaşıldığı

Kamulaştırmasız el atma sebebine dayalı tazminat davası- Mülkiyet hakkı- Yargılama giderleri-

HMK. m. 326/2'de yer alan "Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır." hükmünün; kamulaştırmasız el atma sebebine dayalı tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verildiği hâllerde, kural uyarınca davacının yargılama giderlerinin bir bölümünden sorumlu tutulmasının, taşınmazın gerçek karşılığını elde edememesine yol açabileceği gerekçesiyle anayasaya aykırı olmasından dolayı iptal edildiği-

Kambiyo takibi- Yazıda sahtecilik iddiası- Senedin imzadan faydalanılarak oluşturulması- İcra mahkemelerinde yargılama usulü- Ceza dosyalarındaki delillerin etkisi- Takibin iptali-

İcra mahkemelerinin takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları basit usulde yargılama yaparak çözmesi gerektiği, ceza dosyalarındaki delillerle bağlı olmadıkları, takip dayanağı senede ilişkin ceza ve hukuk mahkemelerinde açılan davaların icra mahkemesince bekletici mesele yapılamayacağı- "Somut olayda yazıda sahtelik rapor ile ispatlandığı için alacağın tahsilinin yargılamaya muhtaç hale geldiği ve bu durumda dava açarak ilam almakla yükümlü olanın borçlu değil alacaklı olduğu,  Adli Tıp Raporu ile takibe konu evrakın bono niteliğinde olmadığı ispatlandığından İİK. 170/a-2 maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiği" şeklindeki karşı görüşün ise kabul edilmediği-

Yönetim Kurulu kararı iptali-Oy hakkı-ihtiyati tedbir-Teminat

Yönetim kurulu üyelerinin birbirlerinin ibrasında da oy hakkı kullanamayacağı açık olduğundan davacıların ortaklık paylarının nisabı, alınan kararların niteliği dikkate alındığında ihtiyati tedbir kararında teminat alınmamasının yerinde olduğu-

Aleni yargılanma ilkesi- Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması-

Anayasal özel sınırlama sebepleri dışında bir nedenle aleni yargılanma ilkesinin sınırlanabileceğini öngören HMK. m. 28/2 “…yahut yargılama ile ilgili kişilerin korunmaya değer üstün menfaatinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, ilgilinin talebi…” kuralının, temel hak ve özgürlüklerin yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak sınırlanabileceğine ilişkin anayasal ilkeye aykırı olduğu-

Rızai satış yetkisi- İpotekli takip-

Borçluya rızai satış yetkisi verilmesine ilişkin hükmün (İİK. 111/a) ipotekli takiplerde uygulanmayacağı-

Hukuki dinlenilme hakkı- Adli tatilde görülecek dava ve işler- Kanun yararına temyiz-

Banka alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın HMK. m. 103'de düzenlenen "adli tatilde görülecek dava ve işler"den olmaması sebebiyle duruşma açılmadan adli tatil süresi içinde karar verilmesinin; HMK. m. 27'de düzenlenen "hukuki dinlenilme hakkı"nın ihlaline neden olacağı ve karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davaya konu kredi alacağına ilişkin tüm belgelerin getirtilip konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmadan, kredinin niteliği tespit edilip yargılamanın hangi sıfatla yürütüleceği belirlenmeden davanın kabulüne ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğu-

Hukuk davaları- Kanun yolu- Başvuru süresi

Hukuk davalarında, hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi halinde, hatalı gösterilen kanun yolu süresi içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun incelenmesi gerektiği-

Borçluya intikal edecek malların sorgulanması- Anayasadaki temel hak ve özgürlükler- Kişisel verilerin korunması-

İcra takibine tarafı olmayan bir kişinin UYAP sisteminde dosyaya taraf olarak kaydedilmesi suretiyle bu kişiden borçluya intikal edecek malvarlığı değerlerinin araştırılmasının söz konusu kişi borçlunun murisi de olsa icra takip dosyasına yabancı bir şahıs olduğundan, Anayasadaki temel hak ve özgürlüklere ve bu kapsamda kişisel verilerin korunması kurumuna aykırılık oluşturacağı (Karşı Oy içerir)-

(2981 s. K.) Tapu tahsis belgesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin dava- Kıyı kenar çizgisi- Tazminat belirleme yöntemi- Taşınmaz üzerindeki yapı-

Tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemli davaya konu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması, davacının öncesinde aynı nedenlere dayalı olarak açtığı tapu iptali ve tescil talepli davanın reddedilerek kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmesi nedeniyle davacı adına tescilinin mümkün olmaması dikkate alındığında, davacının ödemiş olduğu bedelin iadesini istemekte haklı olduğu- Tapu tahsis belgesi, zilyetliği gösteren belge niteliğinde olduğundan davacı tarafından ödenen bedelin güncel değerine hükmedilmesi gerektiği- Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan bina yönünden TMK 723 uyarınca ödenecek olan tazminat miktarının ise malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişeceği- Mahkemece 2981 s. K. uyarınca, davacı adına düzenlenen tahsis belgesinin iptali nedeniyle davacının ödediği bedelin güncellenmiş değerine hükmedilmesi, taşınmaz üzerinde bulunan yapı yönünden ise davacının gecekonduyu yaptığı tarihte iyiniyetli olduğundan söz edilemeyeceğinden, TMK 723 dikkate alınmak suretiyle yapının asgari levazım bedeli belirlenerek bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-