İçerik Akışı

Şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede alacak, maddi ve manevi tazminat istemleri- Denkleştirici adalet- Belirsiz alacak-

Dava konusu taşınmazların davacı adına alımı konusunda davacı tarafından davalıya verilen bir vekaletname bulunmadığı ve davacının dayandığı protokolün dava konusu taşınmazların aynının intikalini gerektirir belge niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, tarafların birbirlerine verdiklerini denkleştirici adalet ilkesine göre geri alabileceği- Davalının davacı adına taşınmaz satın almak için davacıdan aldığını kabul ettiği 45.000,00 TL’nin denkleştirici adalet kuralı gereğince dava tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerektiği-

Taşınmaz haczi- İcra müdürlüğü haciz kararı- Haczin geçerliliği- Tapu siciline şerh verilmesi- Satış isteme süresi- İhalenin feshi-

Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için, icra müdürlüğünce 'haciz kararı' verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı- Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği- Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp, bildirici nitelik taşıdığı; ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerektiği- İİK.nun 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken, sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerektiği- Süresinde satış istenmemesi durumunda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde satılsa da ihalenin feshini isteminin kabulü gerektiği-

Maddi destek açıklaması ile gönderilen para- Bağış- Borç- İspat yükü

"Maddi destek" açıklaması ile havale edilen paranın "bağış" olarak kabul edilmesi gerektiği, paranın davalıya borç olarak verildiğinin ispatı için bu açıklamanın yeterli olmadığı- Taraflar arasında mevcut başka bir ilişkinin varlığı da iddia ve ispat edilmediğinden, itirazın iptali davasının reddi gerektiği-

Tenkis davaları- Belirsiz alacak davası-

Tenkis davalarında, davacının dava dilekçesinde gösterdiği dava değeri ile talebini sınırladığını söylenemeyeceğinden, bu tür davaların belirsiz alacak davalarının örneğini teşkil edeceği ve bu nedenle bölge adliye mahkemesince verilen karar kesin nitelikte bulunmadığı- Davacının tenkise konu işlemleri öğrenme tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin aksinin davalı tarafından yeterince kanıtlanabildiğinin söylenemeyeceği- TMK 571. maddesi gereğince davanın süresinde açılıp açılmadığının araştırılması, bu hususta taraf delillerinin toplanması, davalının öğrenme tarihinin daha önce olduğunu kanıtlaması halinde tenkis talebinin süre yönünden reddine karar verilmesi, davalının aksini kanıtlayamaması halinde ise işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-

Yabancı ulusal bayram ve genel tatil günlerine ait çalışılmadan kazanılan ücret miktarı ve mahsubu-

Özbekistan'ın ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tespit edilerek bu günlere ait çalışılmadan hak kazanılan ücret miktarının, ülkemiz ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılarak hak kazanılan genel tatil ücreti alacağından mahsubunun gerektiği- Davacının kabul edilen yıllık ücretli izin günlerinin fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesabından dışlanması gerektiği-

Marka hakkına tecavüzün tespiti- İflasın açılması- Taraf teşkilinin sağlanması-

Marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i, ref’i, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davalı şirketin iflasının açıldığı, iflasın açılması ile acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları duracağı ve ancak ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonra devam olunabileceği, zira, davaya konu alacağın ikinci alacaklılar toplantısında iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması, şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmişse, bu durumda konusu kalmayan davada davalı şirket yönünden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmesi; eğer alacak masaya kayıt edilmek istenip de kısmen veya tamamen reddedilmiş ve ayrı bir kayıt-kabul davası da açılmamış ise, bu durumda da davada husumet iflas idaresine yöneltilerek alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak yargılamaya devam edilmesi suretiyle varılacak sonuç dairesinde ve taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesinin gerektiği-

Davalıların murisinin müşterek hesaplarından payından fazla para çektiği iddiası-

Davalıların murisinin müşterek hesaplarından payından fazla para çektiği iddiası- Müşterek hesapta bulunan paranın, kimin yatırdığına bakılmaksızın müşterek hesap sahiplerinin müşterek mülkiyetinde bulunduğu- Hesaba ait kayıtlar titizlikle incelenerek aksi kararlaştırılmamış ise müşterek hesap üzerinde tarafların eşit oranda hak sahibi olacakları, kendi payları üzerinde asaleten, diğer hesap sahibi adına olan kısım üzerinde de vekaleten hareket yetkisine sahip olduklarının gözetilerek davalılar murisinin payından fazla çektiği bir tutar olup olmadığı yönünde rapor alınması gerektiği- Yabancı para cinsinden alacak talebi için dava tarihindeki kur üzerinden dava değeri belirlenmiş ve harç bu tutar esas alınarak yatırılmış olup, yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması gerektiği-

Kayıt kabul davası- Arabuluculuğa başvuru-

İflas idaresinin bir sulh ve tahkim yetkisi olmadığı- Kayıt kabul davası açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmasının bir dava şartı olmadığı-

Belediye mallarının haczi- Haczedilmezlik şikayetinde süre-

Belediyenin kamu hizmetine tahsis edilmiş olan mallarına ilişkin haczedilmezlik şikâyetinin kamu düzenine ilişkin ve süresiz şikâyete tabi olduğu-

Belirsiz alacak davası- Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın tazmini-

Belirsiz alacak davası olduğu dava dilekçesinde belirtilerek açılan tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın tazminine ilişkin davada; bilirkişi raporu ile alacağın miktarının belirlenmesi üzerine verilen artırım dilekçesinin ıslah olmadığı gibi bu artırım sebebiyle zamanaşımının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği-