İçerik Akışı

Yurtdışı sözleşmesi- Açık hukuk seçimi- Sıkı ilişkili hukuk-

Mahkemelerinin görevine ilişkin tahkim anlaşması ile uyuşmazlığa uygulanacak maddi hukuka ilişkin hukuk seçimi arasında bir bağlantı ya da benzerlik bulunmadığından aynı değerlendirme kriterlerine göre geçerliliklerin irdelenmesinin doğru olmadığı- Yurtdışında yapılan sözleşme ile açık hukuk seçimi yapılmamış olsa bile daha sıkı ilişkili hukuk olarak yabancı ülke hukukunun uygulanmasının mümkün hâle gelebileceği- Somut uyuşmazlıkta yurt dışı tahkim sözleşmesinin açık, net ve anlaşılır bir dilde düzenlendiği, düzenlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuatın cevaz verdiği şekilde sözleşmede hukuk seçimi yapıldığı dolayısıyla taraflar arasında imzalanan yurt dışı tahkim sözleşmesinin bağlayıcı ve geçerli olduğu ve hukuk seçimi yapılmayan dönem bakımından ise sıkı ilişkili hukukun belirlenmesinin gerektiği-

5473 s. Kanun'a dayalı olarak yapılan denge tazminatı- Fark ücret alacağı-

Davalı şirkette çalışmaktayken 406 s. K. ek m. 29 uyarınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen davacının dava konusu ek ödeme ile denge tazminatından yararlanamayacağı ve fark ücret alacağının bulunmadığı ve bu nedenle de mahkeme tarafından araştırma yapılmasını gerektirir bir husus olmadığı- "Davacıya 15.09.2007 tarihinden kamu kurumuna naklinin yapıldığı tarihe kadar Yüksek Planlama Kurulunun 08.05.2006 tarihli ve 2006/T-17 sayılı kararı gereğince denge tazminatının ödenmesi gerektiği" görüşü HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Yargı yetkisi- TİHEK- Yargı yetkisi

Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemlerin başvuru konusu olamayacağı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'te ise yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler ile yargı organlarında görülmekte olan uyuşmazlıkların Kurumun görev alanına girmeyeceği-

Sağlık kuruluşu- Onam formu- KVKK

Bir özel sağlık kuruluşu tarafından sunulan sağlık hizmetinin açık rıza şartına bağlanmasının aldatıcı ve hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olacağı ve bu durumun hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma ilkesine aykırılık teşkil ettiği-

Tahkim- Hakem- Garantör- Tenfiz

Tahkim yargılaması sırasında kefaletin ya da garantinin geçersizliğine ya da bu şirketin tahkim sözleşmesinin tarafı olmadığına dair bir savunma ve itiraz ileri sürülmediğinden hakem kararında "Garantör" olarak tanımlanmış ve sorumlu tutulan şirketin bu iddiasının "yabancı hakem kararının tenfizi davasında", dikkate alınamayacağı ve hakem kararının esasının incelenemeyeceği-

Adi ortaklıkta yönetici ortağın yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması veya sınırlandırılması istemi-

Davacı ortak tarafından, davalı yönetici ortağın eylemleri nedeniyle, kamu ihalesinden yasaklanmış ve yetkilisi hakkında ceza davası açılmış olması, her ne kadar haklı sebep olarak gösterilip davalının yönetim yetkisinin kaldırılması ya da sınırlandırılması talep edilmiş ise de; tarafların yetkili temsilcileri hakkında "edimin ifasına fesat karıştırma" suçundan açılan ceza davasında, suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle beraat kararı verildiği, dolayısıyla bu hususun haklı sebep olarak gösterilemeyeceği, kamu ihalesinden yasaklanma işleminin üzerinden ise uzunca bir süre geçtiğinden bu aşamada ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği- Davalı tarafından ortaklıkla ilgili kendisine bilgi verilmediğine dair ileri sürülen iddianın da ispat edilemediği-

Tasarrufun iptali- Kredi sözleşmesinin teminatı olarak senet- Birden çok kredi kullanımı- Borcun doğum tarihi-

Borcun sıfırlandığı gün yeniden kredi çekilmesi ve kredi ilişkisinin hiç sekteye uğramadan devam etmiş olması gibi durumlar dikkate alındığında, her bir kredi sözleşmesinin fiilen birbirinin devamı olarak kabul edilmesi gerektiği, bu bağlamda kredi sözleşmesinin teminatı olarak senedin de önceden doğan borç ilişkisinin de teminatı kabul edilerek tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığının kabulü gerektiği-

Hukuk davaları- Kanun yolu süresi- Başvuru

Hukuk davalarında, hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi halinde, hatalı gösterilen kanun yolu süresi içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun incelenmesi gerektiği-

Anonim şirketin mal varlığına tedbiren el konulması ve şirketin yönetimine kayyım atanması sebebiyle mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olduğu-

Anonim şirket- Malvarlığı- Kayyım- Mülkiyet hakkı

Gelir koruma sigorta sözleşmesi- Belirsiz alacak davası- Hukuki yarar

Gelir koruma sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemiyle açılan davada talep edilen tazminat tutarının davacı tarafından objektif anlamda belirlenebilir nitelikte olmadığından talebin belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı olduğu- Görüşmelerde, davacı-işçinin "işsiz kaldığı süreyi ve brüt ücretini bilemeyeceğinin ileri sürülemeyeceği", "işverenin her ay ücret pusulasının bir örneğini davacıya verdiğinin kabul edilmesi gerektiği", "davacının işsiz kaldığı süreyi bildiği", "davacının ücret bordrosundaki net ve brüt ücreti üzerinden yapabileceği basit bir hesapla altı aylık tazminat tutarının teminat limiti olan 4.500,00 TL'den yukarıda olduğunu bilebileceği", "sigortalı davacının poliçenin bir örneğini almadığına dair kabulün hayatın olağan akışına ve somut olaya ilişkin fiili karineye açıkça aykırı olduğu", sebeplerinden dolayı davanın belirsiz alacak davası açılamayacağı ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilse de bu görüşün benimsenmediği-