İçerik Akışı

Kaporanın iade edilmemesi koşulu- Bonoya bağlı menfi tespit davası- Kötüniyet tazminatı-

Taraflar arasındaki sözleşme, Leasing sözleşmesinin onaylanmaması nedeniyle iptal edilmiş olup, ayrıca sözleşmedeki bağlanma parasının (kaporanın) iade edilmemesi koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, bonoya dayalı menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi isabetliyse de, davalının icra takibi başlatmakta haksız ise de ayrıca kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu-

Yabancı para ile kira alacağının belirlenmesi- 32 sayılı Karar ile yapılan değişiklikler-

Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla yürürlülüğe konulan mevzuatta 2018 yılında yapılan değişiklik ile döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak sözleşme yapma özgürlüğüne sınırlama getirilmekle ekonomik kamu düzeninin korunması amaçlanmış olup bu durumun mahkemelerce re'sen dikkate alınmasının gerektiği- "İcra dairesinde ileri sürülmeyen sebeplerin yargılamada dinlenemeyeceğinden, takibe konu dövize endeksli kira bedeli konusunda inceleme yapılamayacağı" gerekçesinin hatalı olduğu- Euro kira alacağının ödenmesinin talep edildiği ve 32 sayılı Kararda belirtildiği gibi taraflar arasında kira bedelinin ödenmesi konusunda mutabakata varılmadığı anlaşıldığından, icra mahkemesince değişikliğin değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-

İhalenin feshi talebinin, hangi durumlarda ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olacağı- Dava harcı yatırılmadan teminatın yatırılmasının hukuki sonuç doğurmayacağı-

30.11.2021 tarihinden sonra, ihalenin feshi talebinin, satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı, bu kişilerin ihale bedelinin % 5' i oranında teminat yatırmasının da şart olduğu- Dava harcı diğer dava şartlarından önce geldiğinden, dava harcının yatırılması sağlanmadan teminatın yatırılıp yatırılmamasının hukuki sonucunun da olmadığı- İhalenin feshi davalarında, mahkemece öncelikle davacıya nispi harca yönelik olarak Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine uygun şekilde süre verilip, harç yatırılırsa, teminat şartına ilişkin işlemler yeniden yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-

Uzman görüşünün taraf beyanı veya açıklaması olma özelliği-

Uzman görüşünün, davacı taraf açısından yazılı belgeye bağlı bir beyan niteliğinde olduğu- Uzman görüşünde yer alan maddi vakıaların, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar gibi bağlayıcı etkisinin olduğu- Uzman görüşünün taraf beyanı veya açıklaması olma özelliği göz ardı edilmemesi gerektiği, içeriğindeki vakıaların davacı açısından bağlayıcı olduğu dikkate alınarak, bu çerçevede yapılacak değerlendirme sonucunda uyuşmazlığın esası ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği- İşçi tarafından bildirilen ücret miktarı aşılarak hesap yapılmasının vakıa aşımı niteliğinde olduğu ve kararın bu yönüyle hatalı olduğu-

Kiracı tacirin kira sözleşmesini feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı-

Kiracı tacirin, muayanehane olarak çalışma ruhsatının alınabilmesi için hangi özel koşulların sağlanması gerektiğini bilmesi gerektiği ve ticarethane olarak kullanacağı yeri tespit ederken bu koşulların mevcut olup olmadığını sözleşmenin başında öngörüp basiretle araştırması gerektiği- Kiracının binayla ilgili gerekli belgelere henüz sahip olmamışken sonrasında kiraya verene bırakacağını bildiği tadilatları tamamlayıp faaliyete başladıktan sonra bitimine az bir süre kala sözleşmeyi feshederek yaptığı harcamaların bedelini kiraya verenden talep etmesinin iyi niyet kuralı ve basiretli davranma ilkesi çerçevesinde haklı görülmediği- Aynı yerde bir kısım hekimlerin gereken raporları aldığı da gözetildiğinde kiraya verene daha ağır bir sorumluluk yüklemenin, sözleşmede açıkça muayenehane olarak çalışma ruhsatının alınamaması hâline ilişkin özel bir sorumluluk hükmü düzenlenmediğine göre, taraflar arasındaki edim dengesi ve hak ve nesafet ilkesine uygun düşmeyeceği-"Muayenehane ruhsatı almak kiracıya ait bir husus ise de kiraya verenin de bunu sağlamaya elverişli raporları vermesi gerektiği, bu raporlar mevcut olmadan kiracıdan kira sözleşmesine devam etmesinin beklenemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

Faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasında taraflar arasında düzenlenen protokol hükümlerinin uygulanması-

Faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasında, mahkemece taraflar arasında düzenlenen protokol hükümleri uyarınca malların davalı tarafa teslim edildiğinin kabulü ile, yine anılan protokolde belirtilen malların taban satış bedeli de göz önünde bulundurularak davacının davalıya teslim etmiş olduğu malların toplam tutarı belirlenip, protokol hükümleri gereğince davalının alacağı indirilmek suretiyle davacının bakiye alacağının kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiği-

Menfi tespit- Kısmi dava- Harç ikmali-

Menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığı- İcra takibinin tutarı, gösterilen dava değerinden daha fazla olduğundan, mahkemece, eksik harcın yatırılması için davacıya süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-

Davalının kredi borcu için davacının ipotek verdiği taşınmazının icra kanalıyla satılması nedeniyle zararın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemi-

"Kredi borcunun asıl borçlusu davalının borcunun, kendisinin ipotek verdiği taşınmazının satışı ile ödendiğinden davalıdan alacaklı olduğunu" iddia eden davacı ile "aslında kendisinin davacıdan alacaklı olduğunu ve buna ilişkin kesinleşen ilama karşın alacağını tahsil edemediğini" ileri sürerek "takas-mahsup" talebinde bulunan davalı arasındaki düzenlenen taahhütnamede, davalının, "ipoteğe konu borcun kendi borcu olduğu ve davacının zarara uğraması halinde zararının karşılanacağını" taahhüt ettiği ve davacının taahhütname ile davalının alacak iddialarına karşı onun imzasını taşıyan tarihsiz bir ibranameye dayandığı uyuşmazlıkta, mahkemece, davalının "davacıdan alacaklı olduğu beyanı" ve "takas-mahsup talebi" dikkate alınarak ibranamenin hangi tarihte verildiğinin araştırılması, davalının ilama bağlı alacağından önce verilip verilmediği üzerinde durulması, ibranamenin ilama bağlı alacağı kapsamadığının anlaşılması halinde davacının alacak talebi ile davalının takasa konu olabilecek alacaklarının karşılaştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-

Zorunlu göçe tabi tutulma- Göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın alınması- Eski para ile yapılan ödemenin güncelleştirilerek tahsili istemi-

Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye gelen ve Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın alan davacının bankadan kredi kullanıp ek borçlandırma sözleşmesi ile eski para ile kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için eski para olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığından davacı tarafından yatırılan peşinatın borçtan mahsup edilmediği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-

Mülkiyeti muhafaza kaydı- Sözleşme konusu araçların haczi-

Mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesindeki alıcı taksitleri ödememiş ve temerrüde düşmüş ise mülkiyetin henüz alıcıya-(borçluya) geçmeyeceği- Satıcı davacı 3. kişi de sözleşmeyi feshederek aldıklarını iade edeceğine ilişkin seçeneği ileri sürmemiş ise, bu durumda davalı takip alacaklısının ancak ödenmeyen taksitleri davacı satıcıya ödeyerek araçların mülkiyetinin borçluya geçişini sağladıktan sonra sözleşme konusu araçların haczini ve satışını isteyebileceği- Satıcının istihkak iddiasında bulunabilmesi için taksitlerin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ve bu durumda satıcının da fesih hakkını kullanması şartlarının birlikte bulunması gerektiği-