İçerik Akışı

Hükümlüye Tebligat- Satış İlanının Tebliği- İhalenin Feshi

Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan borçluya, İİK. mad. 54/1 uyarınca, bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre satış ilanı tebliğ edilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-

İş Sözleşmesini Satıcılık Sözleşmesinden Ayıran Bağımlılık Unsuru:

Taraflar arasındaki hukuki ilişkide, iş sözleşmesini karakterize edici bağımlılık unsurunun mevcut olmadığı; sözleşme konusu ticari faaliyetin risklerinin de davacıya ait olup, özellikle sözleşme konusu işin, faaliyetin yapılması yetkisinin, pazarlama ağına giren bu kişilere bırakılarak şirketin bu hususta bizzat satış yetkisi ile toptancı, perakendeci gibi başkaca aracılara işin verilmesi yetkisinin dahi kaldırılmış olması nedeniyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesine dayanmadığı satıcılık sözleşmesi kaynaklı olduğundan hizmet tespitine ilişkin davanın reddinin gerektiği-

Avukatlar Gününüz Kutlu Olsun !

İtirazın İptali Davası ile Tahsil Eda Davası (İcra ve İflas Kanunu madde 67)

İşçiye Ödenen Aylık Ücretin Tespiti

Ücret bordroları ve banka hesap ekstreleri davalı işverenin beyanını doğrulamakta ise de, yapılan emsal ücret araştırması yetersiz olduğundan, araştırma genişletilerek, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorularak sonuca gidilmesi gerektiği,

Borçluların Mirasın Reddine İlişkin Başvurusunun Niteliği-

Takipten önce murisin vefatı üzerine, takibin mirasçılar hakkında başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, mirasın reddine ilişkin davanın, takibin kesinleşmesinden sonra açıldığı ve mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği görüldüğünden, bu durumda, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alındığı anlaşılmakla, mahkemece borçluların başvurusunun "borca itiraz" olarak nitelendirilemeyeceği, "şikayet" olarak değerlendirilip kabulüne karar verilmesi gerektiği-

Avukatın Dilekçesindeki, Karar Makamına Yönelik Eleştiri Sınırını Aşan İfadelerinden Sorumluluğu:

Sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay 23. HD.'nce bozulması üzerine verilen davacı vekilince verilen karar düzeltme dilekçesinde kararı veren heyete yönelik isnat, itham ve hakaret içeren ifadeler ile eleştiri sınırlarını aşıldığı, kişilik haklarının zedelendiği anlaşıldığından, HMK. mad. 32/2 uyarınca avukat tarafından yeniden karar düzeltme dilekçesi düzenlenmesi için adı geçen avukata süre verilmesi, verilecek süre içerisinde düzenlenen dilekçe ile birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi; avukat hakkında idari yönden gereği yapılmak üzere geri çevirme kararının aslı tasdikli bir örneğinin ve karar düzeltme dilekçesi ve eklerinin bir fotokopisinin Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına gönderilmesi; dilekçedeki hakaret, itham ve isnat içeren ifadeler yönünden gereği yapılmak üzere geri çevirme kararının aslı tasdikli bir örneğinin ve karar düzeltme dilekçesi ve eklerinin bir fotokopisinin eklenerek Ankara C. Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği-

Davanın Açılmamış Sayılma Kararının Temyizinin Derdestliğe Etkisi

Davanın açılmamış sayılması kararı usule ilişkin temyizi mümkün nihai bir karar olup, derdestlik yönünden kararın temyiz edilmeden veya temyiz edilmesi sonucu kesinleşmesi gerekmeyip, açılmamış sayılan davanın derdestlik oluşturmayacağı-

İdarenin Ahzu Kabz Yetkisine İlişkin İnceleme Yapması

İdareye takipten önce başvuru yapılmış olmasının (İYUK. mad. 28/2 uyarınca) yeterli olduğu ve idarenin bildirilen hesaba ödeme ile borcundan kurtulacağı, idarenin ahzu kabz yetkisine ilişkin inceleme ve değerlendirme yapamayacağı-

Gezi Sırasında ve Tanıtımlar Üzerine Satışı Yapılan Devre Tatilin Niteliği ve Cayma Hakkı

Davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekip davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığından, cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiği-

Artık Değere Katılma Hususunda Bağışlamanın Niteliği

Artık değere katılma alacağı isteğine ilişkin davada, "duraksamaya yer vermeyecek şekilde bağış iradesini ortaya koyacak beyan ve davranış" olmadığından beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak taşınmazın davalı eş adına tescil edildiği sonucu çıkacağı ve mal rejimi tasfiyesinin bu hususa göre yapılması gerektiği- Bir eşin diğer eşe ait bir malvarlığına yaptığı her katkının ya da kazandırmanın bağışlama olmayacağı-