İçerik Akışı

Kredi Sözleşmesine İstinaden Emekli Maaşına Bloke Konulması- Haksız Şart- TMK. 2-

Banka, kesintileri kredi sözleşmesine istinaden yapmış olduğundan ve icra müdürü tarafından yapılmış bir haciz de bulunmadığından, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, davacının "emekli maaşına bloke konulacağı"na dair hükmüne dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığının kabulü gerektiği-

Tasarrufun İptali Davası- İptali İstenilen Temlikin Önceden Verilmesi Taahahüt Edilmiş Bir Borcun Teminatı Olarak Verildiğinin İddia Edilmesi-

Davacı-alacaklının alacağını doğuran çeklerin düzenlenme tarihleri, davalı borçlu ile davalı üçüncü kişi banka arasındaki temlik işleminden önce olup, borçlunun aciz hali de sabit olduğundan, tasarrufun iptali davasının ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerektiği- Davalı üçüncü kişi banka ve davalı borçlu, "iptali istenilen temlikin önceden verilmesi taahahüt edilmiş bir borç teminatı olarak verildiğini" iddia etmişse de, mahkemece alanın bilirkişi raporu ve diğer belgelerden, davalı borçlunun davalı üçüncü kişiden önceden krediler kullandığı, daha sonra kredilerde azaltmaya gidildiği, temlik tarihi itibari ile olan alacağa karşılık olan gayrimenkul ipoteği ve dava konusu temlik miktarı gözetildiğinde, verilen teminatın basiretli bir tacirden beklenmeyecek nitelikte bir tasarruf olduğu ve davacının alacak ve ferilerinden oluşan miktarın iptali ile davalı bankadan alınarak davacı alacaklıya verilmesi gerektiği-

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Davası-

Davacının, boşanma üzerine davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak davalının çalışmaya başladığını, yeterli ve düzenli gelirinin olduğunu, yoksulluk nafakasını gerektiren şartların ortadan kalktığını, davalının ailesinin yanında kaldığını ancak kendisinin işten çıkışının verildiğini, bugüne kadar işsiz olduğunu ve zor geçindiğini belirttiği ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ettiği uyuşmazlıkta, dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun tamamen ortadan kalkmadığı, asgari ücret seviyesindeki gelirin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, davacının kaldırma talebi içinde indirme talebi de olduğundan çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince bir karar verilmesi gerektiği-

Boşanma ve Ayrılık Davalarında Yetkili Mahkeme-

TMK. mad. 168 hükmüne göre, boşanma veya ayrılık davaları, eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde açılabileceğinden ve gösterilen yerlerden birini seçim hakkı davayı açana ait olduğundan davacının, seçimini kendi oturduğu yerden yana kullanarak davayı doğru yerde açtığı-

Haklı Nedenle "Ad ve Soyadın Düzeltilmesi-

Adın ve soyadın düzeltilmesinin "haklı nedenlere" dayanılarak hakimden her zaman istenebileceği- "Davacının daha önce bilerek ve isteyerek seçtiği soyadını şimdi alay konusu oluyor demesinin samimi olmadığı, soyadının anlamının kötü olmadığı gibi nüfus kayıtlarında keyfi olarak değişiklik yapılmasının bu kayıtlara güven duygusunu azaltacağı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-

HMK. mad. 124-

HMK'nun 124. maddesine dayanarak ve davalı şirketin yanlış gösterilişinin maddi hatadan kaynaklandığını iddia ederek dahili dava dilekçesi vermişse de, bu değişikliğin yapılması için de dürüstlük kuralına uygun hareket edilmesi gerektiği-

İdarece Alınan Teminatlar Haczedilebilir mi?

İdarenin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, idarenin bu işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-

Mirasın Hükmen Reddi- Anne ile Çocukların Hukuki Yararının Çatışması-

Bir işte yasal temsilcinin menfaatiyle küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa, vesayet makamının, ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı ataması gerektiği- Çocuk yargılama aşamasında reşit olduğundan davaya ve yapılan işlemlere muvafakatinin sağlanması gerektiği-

Taşınmazı Kıyıda Kaldığından Bedelsiz Tapusu İptal Edilen Kişinin Açtığı Tazminat Davası- Belirsiz Alacak Davası- Zararın Hesaplanması- Dop Payı-

Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararının, tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalma olduğu- Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değerin belirlenmesi gerektiği- Davacının zararının, mahkeme kararının kesinleştiği tarihte oluşması halinde, mahkemece bu tarihin değerlendirme tarihi olarak esas alınması gerekeceği- "Arsa" niteliğindeki taşınmazın, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti ve emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanarak, taşınmazdan DOP payının düşülmesinin gerekip gerekmediğinin belirtilmesi suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiği-

Zamanaşımı Def'i-

Bir davanın hem usulden hem esastan reddinin mümkün olmadığı- Süresinde yapılan zamanaşımı def'inin mahkemece kabulü halinde, işin esasına geçilmeden davanın zamanaşımı nedeniyle reddedine karar verilmesi gerektiği-