İçerik Akışı

Bonodaki “Nakden” İbaresinin Anlamı-

Bononun ön yüzünde yüzünde yer alan “nakden” ibaresinin, senedin tahsilini şarta bağlamadığı-

İpotek Kavramı ve Kapsamı-

Taşınmaz üzerinde tahsisi sırasında tarafları arasında doğmuş ve doğabilecek tüm borçlara teminaten konulduğu belirtilen ipoteğin, dayanağı olan kredi sözleşmesinin borçlu tarafça tamamen ifa edilmesine rağmen, başka bir borcun teminatı olarak kullanılabilir mi?

İtirazın İptali- İcra İnkar Tazminatı-

Sözleşme nedeniyle düzenlenen faturaya dayanılarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın kabulüne karar verildiğinden, davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-

İmar Uygulaması Sırasında Bedelsiz Olarak Oyun Alanı Olarak Terk Edilen Kısmın Amacına Uygun Kullanılmaması-

Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca, malikinin muvafakatiyle kamu hizmet ve tesisleri için ayrılan yerlere ilişkin eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve karşılığının da istenemeyeceği- Davalı idarenin kamu hizmetleri için ayrılan bölümü sonraki imar planı değişikliği ile imara açıp, 3. şahıslara satması durumunda, eski malikin, mülkiyet iddiasında bulunma hususunda yeni bir imkanının bulunmadığı-

Aile Konutu- Davalılar-

Dava konusu aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın, davalı erkek eş tarafından satıldığı ve daha sonra alıcı tarafından bir başka kişiye satıldığı anlaşıldığından, dava sonucunda verilecek taşınmazı davalı eşten ilk defa satın alan ve son tapu kayıt malikine taşınmazı satış yoluyla devreden kişinin de hak ve hukukunun etkileneceği, mahkemece taşınmazı ilk satın alanın da davaya katılımının sağlanması gerektiği-

Ferdi Su Aboneliğinin Tesisi- Davalı İdareye Kanal Katılım ve Şebeke Tesis Bedeli-

Davalı idarece, yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış olması veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payının talep edilebileceği, ancak bu katılım payının, davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınabileceği ve bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacının katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğinin kanıtlanması gerektiği- İmar Kanununun 30/3. maddesi uyarınca, iskân ruhsatının alınmış olmasının, davalı idarenin kanal katılım payı istemesine engel teşkil etmeyeceği-

İş Kazası- İhtiyari Dava Arkadaşlığı- Dahili Dava-

İş kazasından kaynaklanan tazminat davasında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, buradaki dava arkadaşlığı ihtiyari dava arkadaşlığı olup davacı yanın isterse sorumluların tamamı yerine bir kısmına davasını yöneltebileceği- 1086 sayılı HUMK'da ve 6100 sayılı HMK'da dahili dava diye adlandırılan bir müessesenin bulunmadığı- Aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalılar aleyhine olarak açılmış derdest bir davada yargılama konusu olayla ilgisi bulunan diğer sorumlular da davaya dahil edilmek istenirse, öncelikli davaya dahil edilmek istenen bu sorumlulara husumetin usulünce yöneltilmesi, yani, bu kişiler hakkında usulünce bir dava açılmasının beklenmesi ve her iki davanın birleştirerek bir arada karar verilmesi gerektiği, dahili dava dilekçesinin birleştirme istemini de içeren yeni bir dava niteliğinde olduğunun da düşünülebileceği, ancak bu durumda dava açılırken ödenmesi gereken başvurma ve peşin harcının yatırılması gerektiği-

Huzur Hakkı ve Komisyon Ücretinin Haczedilebilirliği

Borçlunun İl Özel İdaresinden aldığı huzur hakkı ve komisyon adı altındaki ödenmekte olan ücretlerin bir maaş olarak değerlendirilemeyeceğinden söz konusu paraların tamamının haczedilebilmekle beraber ödemelerle ilgili borçlu hakkında uygulanmış haciz işlemi bulunmadığından borçlunun haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunmadığı-

Nama İfaya İzin Davası

Arsa sahibinin nama ifa talep etmesi halinde, aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edileceği- Davacıların, sözleşme kapsamında kalan eksik işlerin tamamlanması, yapı ruhsatı alınması için yapılacak giderlerin ödenmesi, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarının ödenmesi ve yapı denetim şirketine bedel ödenmesine yönelik taleplerin tamamı, sözleşmenin aynen ifası kapsamında kalan, tasfiyeye yönelik talepler olup TBK. mad. 113/1'de yer alan "yapma borcu" ibaresinin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde sadece eksik inşaatın yapılması şeklinde değil; sözleşme gereğince yüklenici tarafından inşaatla ilgili yapılması gereken tüm işlemlerin yapılması şeklinde anlaşılması gerektiği- Talebe rağmen, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borcun ödenmesi ile yapı denetim şirketine hizmet bedeli ödenmesi için arsa sahibine nama ifa kapsamında yetki verilmemesinin hatalı olduğu- Yükleniciye ait 2 bağımsız bölümün birlikte satılması halinde nama ifanın ancak gerçekleştireceği düşünülerek her iki bağımsız bölümün satışına karar verilmesi gerektiği- Satışına izin verilen bağımsız bölüm satış bedelinin hüküm fıkrasında sayılan eksik işlerin tamamlanması ve hüküm anında tam olarak miktarı belli olmayan yapı denetim bedeli ve SGK borçları için avans olarak davacı tarafa verilmesi ve artan kısmın yüklenici hesabına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken eda şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, nama ifaya ilişkin infazın ne şekilde yapılacağının esas alınan rapora atıf yapılarak veya hüküm yerinde gösterilmemesinin de isabetsiz olduğu-

Çeke Dayalı İcra Takibinde İmza İtirazı- İnceleme Usulü-

Borçlu şirket vekili, "çek üzerindeki imzanın (ciranta imzasının) borçlu şirket yetkilisine ait olmadığını" ileri sürerek, imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulundukları resmi mercileri de bildirmiş olduğundan, mahkemece, öncelikle borçlunun belirttiği karşılaştırma yapmaya elverişli imzaların ilgili yerlerden getirtilerek, usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi tarafından borçlunun bildirmiş olduğu imza örneklerinin rapor tanzimine yeterli görülmediğinin belirtilmesi durumunda ise borçluya İİK. mad. 68a/5 uyarınca meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, geldiğinde, imza ve yazı örnekleri alınıp bilirkişi incelemesi yaptırılmak sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken, mahkemece bu usule uyulmadan doğrudan borçlu şirket yetkilisine meşruhatlı davetiye gönderilerek gelmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-