İşten Çıkarılanın Eski Şirketi Hakkında Sosyal Medyadaki Beyanları- İfade Özgürlüğü-

Davalının, çalıştığı eski şirket hakkında hakkında sarf ettiği hoşa gitmeyen, sarsıcı hatta rahatsız edici, icapsız, kaba ve kişisel değer yargısı niteliğindeki ifadeler nedeniyle, davacı şirket lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği, ifade özgürlüğüne yönelik sınırlamaların her halde dar yorumlanması gerektiği-

"...Davacı vekili, davalının, davacı şirketin idareci konumunda eski çalışanı olduğunu, facebook hesabından, işten çıkarılan diğer bir kısım işçileri şirket aleyhine dava açmaya çağıran yazılar paylaştığını, bu yazılarında hakaret ve tehdit içeren ifadelere yer verdiğini, bu şekilde davacı şirketin kişilik haklarına ve ticari itibarına hukuka aykırı biçimde saldırıda bulunduğunu ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

Mahkemece, davalının davacı şirketin eski çalışanı olup, iş akdine son verilmesinden sonra facebook hesabından paylaştığı yazılardaki ifadelerle davacı şirketin kişilik haklarına ve ticari itibarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

AİHM'si 22 Nisan 2013 tarihli 48876/08 başvuru nolu kararında “İfade özgürlüğünün, demokratik bir toplumun vazgeçilmez esasını ve bu toplumun gelişiminin ve her bireyin kendini gerçekleştirmesinin temel koşulunu oluşturduğunu, 10. maddenin 2. fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla ifade özgürlüğünün sadece kabul edilen, zararsız ya da farklı olan «bilgi» ya da «düşünceler» için değil ama ayrıca hoşa gitmeyen, sarsıcı ya da rahatsız edici olanlar için de geçerli olduğunu, bunların, «demokratik toplumun» onlarsız olamayacağı çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gereği olduğunu, 10. maddede açıklandığı gibi bu özgürlüğe yapılan sınırlamaların her halde dar yorumlanması gerektiğini ve herhangi bir sınırlama gereksiniminin ikna edici bir biçimde ortaya koyulması gerektiğini,...” ifade etmektedir.

Somut olaya gelince; davalının, davacı hakkında sarf ettiği kabul edilen ifadeler, hoşa gitmeyen, sarsıcı hatta rahatsız edici, icapsız, kaba ve kişisel değer yargısı niteliğinde ifadeler olduğu gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir...."

4. HD. 09.11.2017 T. E: 2015/13864, K: 7047

Kararı ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.