İçerik Akışı
İlama Aykırılık Şikayeti- Süre-
Borçlunun takibe konu ilamda belirtilen nafaka alacağı dışında, ilamda yer almayan talepler yönünden borçlu olmadığına ilişkin iddiasının, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olduğu ve kamu düzenine ilişkin bu şikayetin süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesi (HMK. 320/4)
Davacıların duruşmaya katılmadıkları ve bunlar yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği halde ve sonrasında da herhangi bir yenileme işlemi yapılmadığından HMK. mad. 320/4 gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre, Borçludan Faiz Talep Edilebilmesi-
Davacı tarafından davalıya gönderilen ihtar yazısı bulunmadığı, böylelikle davalının ödeme yapılmayacağını bildirdiği tarihlerde temerrüde düştüğü, cevap verilmediği belirtilen hastane baştabipliğinin yazısı ile ilgili tebliğ tarihinin belli olmaması nedeniyle ve dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmayan miktar yönünden dava tarihi itibariyle davalının temerrüte düştüğü-
Kiralananın Yazlık İhtiyacı Sebebiyle Tahliyesi
Yazlık ihtiyacı yaşam biçimi olarak sürekli konut ihtiyacının bir devamı olarak nitelendirildiğinden davacının yazlık ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi isteminin kabulü gerekip kiralananın muvazaalı iktisap edildiğine ilişkin savunmaya itibar edilemeyeceği-
Boşanma Davasında Haklı Manevi Tazminat İstemi
Erkeğin, eşinin hastalığı ile ilgilenmemesinin kadının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu ve kadın yararına uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerektiği-
Harici Satış- Ecrimisil- Mülkiyet Hakkı ile Kişisel Hakkın Karşı Karşıya Gelmesi- Elatmanın Önlenmesi-
Harici satışlara mülkiyetin devri anlamında hukuksal bir değer verilemezse de, taraflar arasındaki belge ile davalının taşınmazı kullanmasından dolayı kötü niyetli ve haksız işgalci (fuzuli şagil) sayılamayacağı gözetilerek ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Mülkiyet hakkı ile kişisel hakkın karşı karşıya gelmesi durumunda, mülkiyet hakkına değer verilmesi gerekeceği- TMK. mad. 683'den kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin açılan davada, davacı dava açarak taşınmazın kullanımına ilişkin rızasını geri aldığına göre, mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Tapuda Gösterilen Satış Bedelinin Üstünde Ödendiği İddia Edilen Paranın İadesi
Davacıların; "önalım hakkının kullanılması nedeniyle" taşınmazı geri alınan davalının tapuda gösterilen satış değerinin üstünde ödediğini iddia ettiği paranın iadesi için aleyhlerine giriştiği icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle, borçlu olmadıklarının tespiti isteminde bulundukları davada, "davalının tapudaki bedeli düşük gösterme şeklinde gerçekleşen muvazaalı davranışından kaynaklanan zararını yine bu davranıştan kendisi lehine sonuç çıkararak davacılardan isteyemeyeceği ve davalının bu eyleminin sonuçlarına katlanması gerekeceği" ilkelerine dayanılarak menfi tespit istemli davanın tümüyle kabulü gerektiği- Muvazaalı işlerde taraf olanların, bu muvazaanın varlığını yeterli delillerle ispatlayabildiklerinde, muvazaaya dayalı talepte bulunabilmelerinin mümkün olduğu-
Boşanmada Hükmedilen Tazminatların İcraya Konulması
Boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan, feri kalemler (maddi-manevi tazminat) yönünden icra takibi yapılabileceği-
Kiracıya "Tahliye Talebi Olmaksızın" Örnek 13 Ödeme Emri Gönderilmesi
İcra takibinde ve kira parası ve yönetim giderlerinin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin bu davada davacının tahliye isteği bulunmadığından ve icra takibinde tahliye talebi olmamasına rağmen, icra müdürlüğünce sehven "Örnek 13" tahliye ihtarlı ödeme emri gönderilmesi de, her iki tarafça icra mahkemesinde şikayet konusu yapılmadığından davacının icra takibinde ve işbu davada tahliye isteminin olmadığı sabit olup, bu hususun mahkemenin kabulünde olduğu şekilde davalı kiracı üzerinde tahliye baskısı yaratmaya yönelik olduğunun söylenemeyeceği ve davalı tarafından ödendiği kanıtlanamayan takip konusu alacaklar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- Davalının kira sözleşmesi ile üstlendiği fakat ödememesi nedeniyle davacı tarafından ödenen yönetim giderlerinin kira alacakları ile birlikte talep edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Muvazaa (TBK. 19) Nedenine Dayalı İptali İstemi-
Dosya kapsamından dava konusu taşınmazın devir protokolündeki bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3.kişinin satış bedeli ve devir komisyon ücretini banka havalesi ile ödediği,davalılar arasındaki kefalet ilişkisinin (araç alımına ilişkin)dava konusu tasarruftan sonra yapıldığı,SGK kayıtlarından davalı 3.kişinin borçlunun ve ortağı olduğu şirketin çalışanı olmadığı,bu yöndeki belgelerin davacı bankadaki işlemlerin daha rahat yapılması amacıyla davacı bankanın talebi üzerine düzenlendiğinin sabit olduğu, davalılar arasında yazlık komşusu olmak dışında herhangi bir hukuki ve organik bağ bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlanamadığı- Dava konusu taşınmaz davacı banka tarafından üretilen ve satışı yapılan proje kapsamında yer alan taşınmaz olup dava konusu muvazaalı olduğu iddia edilen devir ve temlik protokolü davacı bankanın onayı ile yapılmış ve devir komisyon ücreti davacı banka tarafından tahsil edildiğinden ve davacı bankanın davalı 3.kişiye gönderdiği yazı içeriğinden adına tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için gerekli olan vekaletname, nüfus cüzdan fotokopisi, vergi kimlik kartı ve iki resimle ivedi olarak başvurmasının istendiği anlaşıldığından dava konusu tasarrufun davacı bankanın katılımı ve onayı ile yapıldığı dolayısıyla hiç kimse kendi muvazaasına dayalı olarak hak elde edemeyeceğinden eldeki davanın reddine karar verilmesi gerektiği-