İçerik Akışı

Boşanmada Hükmedilen Tazminatların İcraya Konulması

Boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan, feri kalemler (maddi-manevi tazminat) yönünden icra takibi yapılabileceği-

Kiracıya "Tahliye Talebi Olmaksızın" Örnek 13 Ödeme Emri Gönderilmesi

İcra takibinde ve kira parası ve yönetim giderlerinin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin bu davada davacının tahliye isteği bulunmadığından ve icra takibinde tahliye talebi olmamasına rağmen, icra müdürlüğünce sehven "Örnek 13" tahliye ihtarlı ödeme emri gönderilmesi de, her iki tarafça icra mahkemesinde şikayet konusu yapılmadığından davacının icra takibinde ve işbu davada tahliye isteminin olmadığı sabit olup, bu hususun mahkemenin kabulünde olduğu şekilde davalı kiracı üzerinde tahliye baskısı yaratmaya yönelik olduğunun söylenemeyeceği ve davalı tarafından ödendiği kanıtlanamayan takip konusu alacaklar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- Davalının kira sözleşmesi ile üstlendiği fakat ödememesi nedeniyle davacı tarafından ödenen yönetim giderlerinin kira alacakları ile birlikte talep edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-

Muvazaa (TBK. 19) Nedenine Dayalı İptali İstemi-

Dosya kapsamından dava konusu taşınmazın devir protokolündeki bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunmadığı, davalı 3.kişinin satış bedeli ve devir komisyon ücretini banka havalesi ile ödediği,davalılar arasındaki kefalet ilişkisinin (araç alımına ilişkin)dava konusu tasarruftan sonra yapıldığı,SGK kayıtlarından davalı 3.kişinin borçlunun ve ortağı olduğu şirketin çalışanı olmadığı,bu yöndeki belgelerin davacı bankadaki işlemlerin daha rahat yapılması amacıyla davacı bankanın talebi üzerine düzenlendiğinin sabit olduğu, davalılar arasında yazlık komşusu olmak dışında herhangi bir hukuki ve organik bağ bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlanamadığı- Dava konusu taşınmaz davacı banka tarafından üretilen ve satışı yapılan proje kapsamında yer alan taşınmaz olup dava konusu muvazaalı olduğu iddia edilen devir ve temlik protokolü davacı bankanın onayı ile yapılmış ve devir komisyon ücreti davacı banka tarafından tahsil edildiğinden ve davacı bankanın davalı 3.kişiye gönderdiği yazı içeriğinden adına tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için gerekli olan vekaletname, nüfus cüzdan fotokopisi, vergi kimlik kartı ve iki resimle ivedi olarak başvurmasının istendiği anlaşıldığından dava konusu tasarrufun davacı bankanın katılımı ve onayı ile yapıldığı dolayısıyla hiç kimse kendi muvazaasına dayalı olarak hak elde edemeyeceğinden eldeki davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Araçların Trafik Tescil İşlemlerinin İdari Nitelik Taşıması-

Araçların trafik tescil işlemleri idari nitelik taşımakta olup idari makamları belirli bir biçimde işlem tesisine zorlayıcı nitelikte tescil kararı verilmesinin isabtsiz olduğu-

İlamların İcrası-

Takibe konu ilamda davanın kabulüne karar verilmişse de "alacağın, davacı gerçek kişiye değil de bir şirkete ödenmesine" karar verildiğinden, ilamın infazını sağlamak için davacı gerçek kişi icra takibi başlatabilirse de, ödemenin bahsi geçen şirket adına açılacak bir hesaba yapılmasının mümkün olabileceği ve bu durumda mahkemece lehine hüküm kurulan için açılacak bir hesap numarasına ödeme yapılmasına karar verilmesi gerektiği-

Tasarrufun İptali Davasında Davalı-Borçlunun Taşınmazları ile İlgili Farklı Kıymet Takdirleri Yapılmış Olması-

Aynı taşınmaz ile ilgili iki farklı kıymet takdir raporları bulunması halinde, çelişkinin giderilerek, bulunan değer ile borçluya ait diğer taşınmaz değerleri birlikte toplam miktarın, davacı alacaklının borcunu karşılamaya yetmesi halinde tasarrufun iptali davasının, borçlunun aciz halinin bulunmaması nedeni ile "ön koşul yokluğundan" reddine, aksi durumda ise, borçlunun borcuna karşılık borcunun 3 katı değerde hissesini kardeşine devretmesine yönelik tasarrufun iptali için açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-

Menfi Tespit Davası- Bankanın Basiretli Davranma Yükümlülüğü-

Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü olan davalı bankanın, kendisinden önceki cirantalara yönelik bilgilere ulaşılarak hukuki yollara başvurulması gerektiği, bu külfeti yerine getirmeyen davalı bankanın haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, menfi tespit davasının kabulü ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-

Dava Şartı Noksanlığı-

Davalının ruhsal rahatsızlığı olduğunun (dava şartı noksanlığının) her zaman ileri sürülebileceği- Mahkemece davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiği-

TMK. 588 Uyarınca Açılan Davalarda Görev-

Gaiplik ve malvarlığının intikali isteklerine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-

Perdenin Kaldırılması- Organik Bağ-

Davacının davalılar hakkında takip konusu bonoya ilişkin olarak müteselsil sorumluluk esasına dayanılarak icra takibi yaptığı ve itiraz ederek aksini ileri sürmeyen bu davalılara yönelik dava açmakta hukuki yararının mevcut olmadığı- Davalı A.Ş'nin kurulduğu tarihin takibe konu bononun tanzim tarihinden önce olduğu ve takibe konu senette borçlu sıfatı ile yer almadığı, basiretli bir tacirin hukuki ilişkiye girdiği borçluları bilmesi ve alacak borç ilişkisine dayanılarak senet tanzim edilirken mevcut olan borçluların tamamının senette borçlu sıfatı ile yer almasını temin etmesi gerektiği, senet düzenlendiği tarihte hukuken var olan ve buna rağmen senette borçlu gösterilmeyen ve borçlu sıfatı ile senedi imza etmesi temin edilmeyen şirketin "organik bağ" ileri sürülerek icra takibinin sonradan tarafı olmasının ve borç isnat edilmesinin hukuken mümkün olmadığı-