İçerik Akışı
Konkordato- Hukuki dinlenilme hakkı-
Konkordato komiserinin emirlerine uyulmaması nedeniyle İİK. mad. 292/c gereğince iflas kararı verildiğinden, borçlunun dinlenmesi gerektiği, davacı vekiline bu hak tanınmadan karar verilmesinin savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali olacağı-
Gemi adamlarının çalışma süreleri-
Gemi adamının belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışmasının mümkün olduğu; seferin açık şekilde belirtilmesi şartıyla sefer kaydının süreli sözleşme için yeterli sebep olduğu- Gemi adamının gemiden ayrılmak istediğine dair matbu belgedeki beyanının, iş akdinin gemi adamı tarafından feshedildiği kanıtı olarak kabul edilemeyeceği- Gemide bulunulan sürelerin tamamının çalışma süresi olarak kabul edilemeyeceği- Gemi adamının fiilen çalıştığı, fiilen çalışmasa da işverenin emir ve talimatlarına hazır olarak beklediği sürelerin çalışma süresi olduğu- Haftada 48 saati aşan ya da günde 8 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olsa da, aylık maktu ücretine "fazla çalışmaların" dahil olduğunun belirlenmesi halinde haftada 72 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak sayılacağı- İş sözleşmesinde aylık maktu ücrete "genel tatil ücretleri" nin dahil olduğunun yazılması halinde gemi adamının ayrıca genel tatil ücreti talep edemeyeceği-
Belirsiz Alacak Davası- Islah-
Davacının kısmı eda külli tespit talepli belirsiz alacak davası açması ile mahkemece gerekli olmadığı halde tensiple davacı vekiline davanın belirsiz alacak veya kısmi dava olup olmadığını açıklayıcı beyanda bulunması yönündeki ara kararına uygun olarak, davacı, davasının belirsiz alacak davası olduğunu belirterek talep ettiği miktarı kısmen artırıp, harcını yatırmasının ıslah olarak nitelendirilemeyeceği, davanın bu durumda tahsil amaçlı belirsiz alacak davasına dönüştüreceği- Davacı bilirkişi raporundan sonra belirlenen miktarları ıslah suretiyle artırmış olup tahkikat aşamasında gerçekleştirilen bu işlem gerçek anlamda ıslah olup mahkemece değerlendirmemesi ve ilk açıklama dilekçesinin ıslah olarak kabul edilerek yargılama sırasındaki bu ıslahın 2. Islah olarak kabulü açıkça usule aykırılık teşkil ettiği-
Yeni Konkordato Hukukumuzun Temel İlkeleri - Av. Talih Uyar, Mart/2019
Bu eserde, 2003 yılından beri uygulanmakta olan ‘iflâsın ertelenmesi’ kurumunun kaldırılması ile ortaya çıkan boşluğun doldurulması amacıyla 7101 ve 7155 sayılı kanunlarla İİK’nda yapılan değişikliklerle yeniden düzenlenen konkordato kurumu -son Yönetmelikler de eklenerek- ayrıntılı biçimde incelenmiştir.
Tarafların anlaşması halinde avukatlık ücreti- Av. K. mad. 165- Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 05/10/2018 Tarihli ve E: 2017/6, K: 2018/9 sayılı Kararı
Taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde, karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin dahil olmadığı-
Vekalet ücretinin haczi-
Vekil lehine hükmedilen vekalet ücreti asilin borcu için haczedilemez ise de vekilin kendi borcundan dolayı haczedilmesinin önünde yasal bir engelin bulunmadığı-
İlam vekalet ücretinin mahsup edilmesi-
Borçlunun, ilamda kendi lehine hükmedilen ilam vekalet ücretini, alacaklıya olan borcu sebebiyle ödeme yaparken mahsup etmesi, kendi lehine olan bir hükümden vazgeçmesi anlamına gelir ki, bu durumun Avukatlık Kanunu'nun 164/5. maddesine aykırı olmadığı, borçlu, aynı ilamda kendi lehine hükmedilen ilam vekalet ücretini mahsup ettiğini bildirdiğinden ilamda davalı (borçlu) lehine hükmedilen ilam vekalet ücretinin mahsup edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
TBK mad. 19 uyarınca açılan iptal davası- (Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklı) alacağın doğup doğmadığı-
Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. mad. 284'deki 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi sebeplerle TBK. mad. 19 uyarınca dava açabileceği- Davacı alacaklının gibi aynı işlem için İİK. mad. 277 vd. ya da TBK. mad. 19. uyarınca iptal davası açma konusunda seçimlik hakka sahip olduğu- Davacı ile arsa sahipleri arasındaki sözleşmenin fesh edilerek bu sözleşme gereğince davacının bir alacağının doğmuş olduğu ve daha ötesinde bu alacağı tahsil edememiş olması gibi bir durumun iddia ve isnat olunmadığı anlaşıldığından, davacının öncelikle sözleşmeden kaynaklanan şahsi alacak haklarını ancak sözleşmenin diğer taraflarından talep ederek somutlaştırması ve sonuçta doğan hakkını tahsil edememe durumunun gerçekleşmesi gerektiğinden ve alacak yeterli somutluğa ulaşmadığı gibi arsa sahiplerinin yeni yaptıkları sözleşme gereğince sahip olacakları dairelerden alacağın tahsili mümkün olduğundan, bu aşamada tasarrufun iptali davasının açılamayacağı-
Ticari davalarda arabuluculuk dava şartı (TTK. mad. 5/A)-
Ticaret Mahkemesinde görülen (menfi tespit, itirazın iptali) çeşitli davalar ile Fikrî ve Sinaî Haklar Hukuk Mahkemesinde görülen (tazminat vb.) çeşitli davalarda, yerel mahkemelerin "zorunlu arabulucuya başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine" dair verdikleri karalar-
Tasarrufun iptali- İhtiyati haciz-
İİK. mad. 281/2 uyarınca, üçüncü kişinin dava konusu taşınmazı elinden çıkarması halinde, takip dosyasındaki alacak miktarının tahsili amacıyla ve uygun görülecek teminat karşılığı davalı üçüncü kişinin menkul ve gayrimenkulleri ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği-