İçerik Akışı

İhtiyati haciz- Tahsil harcı-

Borçluya ödeme emri tebligatı yapılmasından önceki dönemde, ihtiyati hacizler sebebi ile yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmasının yasa ve mevzuat hükümlerine açıkça aykırı olduğu-

Gerçek Kişi Tacire Tebligat Usulü-

Gerçek kişi tacir olan davalıya çıkarılan tebligatın tebliğ edilememesi üzerine ticaret sicilinde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmışsa da, davalı tacir gerçek kişi olduğundan bu maddeye göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu-

Aliud Teslim- İspat Yükü- Zarar-

Sipariş edilen malların niteliğinin açıkça belirtilmiş olması ve davacının davalıya bu mallar dışında başka mallar teslim etmesi (aliud teslim) ve davalının bu teslimi kabul etmiş olması halinde, sadece bu işlem nedeniyle uğranılan zararın isteyebileceği- Davacının bu oluşta hiçbir kusurunun olmadığını ispat etmedikçe davalının zararını tazminden sorumlu olduğu- Davacının sipariş ettiği sözleşmede fiyatı belirli ürünlerin yerine davacı tarafından teslim edilen ve davalı tarafından da teslim alınan iadesi yapılmayan ürünlerin rayiç fiyatı saptanıp eğer teslim edilen ürünlerin değeri sözleşme ile belirlenen ürün bedelinden daha az ise aradaki fark davalının zararı kabul edilip, davalının ilamsız takipteki itirazının bu zarar kadar haklı olduğunun benimsenmesi gerektiği- Dava konusu ürünlerin plastik gövdeli olmasının açık ayıp olduğu yönündeki değerlendirmesinin yerinde olmadığı-

Üye İş Yerlerinden Yapılan Alış Verişlerde Kazanılan İndirimler- Görev-

Taraflar arasındaki (üye iş yerlerinden yapılan alışverişlerde indirimler kazanılmasına dair) uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığı anlaşıldığından asliye ticaret mahkemesinin görevli mahkeme olduğu-

İtirazın İptali- Menfi Tespit- Bekletici Mesele-

İtirazın iptali davasından önce açılan menfi tespit davası, itirazın iptali davasını doğrudan etkileyeceğinden menfi tespit davasının bekletici sorun yapılması gerektiği-

İlama Dayanan Bir Alacağın İlamsız Takibe Konu Yapılması-

İlama dayalı bir alacağın ilamsız takip konusu yapılamayacağı-

Ölümlü İş Kazası- Manevi Tazminat Tutarı-

Meydana gelen iş kazası nedeniyle sigortalının vefat ettiği, olayın meydana gelmesinde müteveffa sigortalının %10 oranında kusurunun bulunduğu anlaşıldığından, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, tarafların kusur durumu ve davacıların uğradığı zarar ile olayın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü dikkate alındığında yerel mahkemece müteveffa adına davacılar lehine hükmedilen  manevi tazminat miktarının (davacı eş adına 100.000,00 TL, davacı çocuklar adına 75.000,00'er TL) yerinde olduğu-

BAM Kararlarının İçeriği-

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilecek kararların HMK.'nun 359. maddesinde yer alan hususları içermesi gerektiği- BAM kararının başlığında başkan, üyeler ve zabıt katibinin ad, soyad ile sicillerinin yer almaması halinde, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği-

Yönetim Kurulu Üye Sayısının 3 Olduğu Hallerde Toplantı Nisabı-

Davacının kooperatife yapmış olduğu başvuru sonucunda üç kişiden oluşan kooperatif yönetim kurulu iki üye ile toplanıp karar almış olup kooperatif ana sözleşmesinde "yönetim kurulunun yarıdan fazla üye ile toplanabileceğinin ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar alınabileceğinin" öngörülmüş olmasına göre, üç kişilik yönetim kurulunun iki üye ile toplanıp karar almasının mümkün olduğunun benimsendiği- Davacının dava dışı ...’in kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline ilişkin istemde bulunmasının asıl nedeninin kooperatife üye olduğunu kanıtlamak olduğu, zira davacının bu kişinin yerine kooperatif üyeliğine kabulüne ilişkin karardan uzun sayılabilecek bir süre sonra verilen karar ile adı geçenin ortaklıktan ihracına karar verilmesinin, davacının kooperatif ortağı olarak benimsenmediği anlamını taşıdığı, bu itibarla davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu ve bu durumda davacı, yönetim kurulu kararı ile yerine ortak olarak kabul edildiği kişinin ihraç kararının iptalini istediğine göre, ortaklığa kabul tarihinden sonraki tüm genel kurul tutanakları getirtilerek; davacının genel kurullara çağrılıp çağrılmadığı, hazirun cetvellerinde adının olup olmadığı, davacının aidat ödeyip ödemediği, yönetim kurulunca alınan kararların deftere işlenip işlenmediği hususları incelendikten sonra, davalı kooperatifin davacıyı ortak olarak benimseyip benimsemediği hususu üzerinde durulup karar verilmesi gerektiği- "Davalı kooperatifin yönetim kurulunun üç kişiden oluşması nedeniyle toplantı nisabı üç olmasına rağmen iki üyenin katılımıyla alınan kararın toplantı nisabı gerçekleşmeden alınması ve karar numarası içermemesi nedeniyle yok hükmünde olduğu, bu itibarla kooperatif üyeliğinden ihracına dair alınan kararın iptalini ancak ihraç edilenin talep edebileceği, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı" şeklindeki görüşlerin HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Kasko Sigortasından Kaynaklanan Davalarda Zamanaşımı

Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan davaların 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Rzikonun meydana geldiği tarihe göre, icra takip tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerektiği- Zamanaşımını kesen ve durduran nedenlerin bulunmadığı, davalı şirket tarafından tazminatın ödeneceği intiba yaratılarak zamanaşımı süresinin dolmasına neden olunduğuna dair bilgi ve belge sunulmadığı, tamir yapan şirket tarafından davacı sigortalı aleyhine yapılan icra takibinin ve itirazın iptali davasının zamanaşımını kesen nedenlerden olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, davalı sigorta şirketinin dava dilekçesine karşı süresinde bulunduğu zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği-