İçerik Akışı

Tanık delili-

Davacının tanık deliline dayanarak ön inceleme duruşmasında da tanıklarını bildirmek üzere süre istemesine karşın, mahkemece uyuşmazlık konusunun belirlenmesinden önce tensip zaptı ile tanıkların bildirilmesinin istenemeyeceği gözardı edilerek ve bu hususta kesin süre verilip, tensip zaptının davacıya tebliğ edildiği gerekçesiyle tanıklar dinlenmeden esas hakkında karar verilmiş olduğu, davacı yana tanıklarını bildirmesi için süre verilerek toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği-

Ödenmeyen kira alacaklarının tahsili- İtirazın iptali- İhale- İhale kesinleşinceye kadar ise taşınmazın muhafaza ve idaresi-

Alıcının, ihale ile, ihale tarihinde gayrimenkulun mülkiyetini -nefi ve hasarı ile birlikte-iktisap edeceği, ihale kesinleşinceye kadar ise taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılacağı- İhale edilen taşınmazda kiracı varsa, ihale tarihinden sonra, ihale kesinleşinceye kadar, kiracının kira paralarını icra dairesine ödemesi, ihale kesinleşince icra dairesinin, bu paraları alıcıya vermesi gerektiği- Mahkemece; ilgili tapu kaydı da getirtilmek suretiyle, kira gelirleri konusunda ilgili icra dairesince yapılan dava konusu dönemleri kapsayan herhangi bir işlem olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılarak ve davalının tacir olup olmadığı da tespit edildikten sonra sonucuna göre davacının kira alacağının bulunup bulunmadığı ve sözleşme hükümleri çerçevesinde ne kadarını talep edebileceği değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-

Araçta egzos emisyonunu düşüren yazılım kullanılması- Görevli mahkeme-

Hususi araç vasfındaki aracın davacı tarafından ikinci el olarak satın almış olmasının, davacının tüketici vasfını ortadan kaldırmayacağı- Üretim nedeni ile ayıp iddiasına dayanılarak açılan tazminat davasının 6502 sayılı Kanun'dan kaynaklandığı ve davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-

Osmaniye Konferansı

Yeni Konkordato Hukuku ve Tasarrufun İptali Davaları

Taraf teşkili- Dava dilekçesinin tebliği- Davalı şirkete Teb. K. mad. 35 uyarınca doğrudan tebligat- Mernis adresi “Almanya Federal Cumhuriyeti” olarak görünen davalıya tebligat-

Dava dilekçesi tebliği, ilk olarak davalı yüklenici şirketin dava dilekçesinde bildirilen adresine yapılmış olup, tebligat evrakı iade edildikten sonra doğrudan Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından bildirilen adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesine göre usulsüz yapıldığından, mahkemece, öncelikle davalı şirketin dava dilekçesinde belirtilen adresine tebligat çıkarılması, bu adreste bulunmadığının tespit edilmesi halinde, davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünden kayıtlı adresi sorulması ve tebligat bildirilen bu adrese yapılması gerektiği- Bu şekilde de davalı şirkete tebliğ yapılamadığı takdirde, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre işlem yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Diğer davalının ise mernis adresi “Almanya Federal Cumhuriyeti” olarak görünmesine karşın yurt dışı adresi araştırılmaksızın ilanen tebliğ yapılmak sureti ile davanın görülmesinin usul ve yasaya aykırı olup taraf teşkili tam olarak sağlanmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu-

Tasarrufun iptali- İhtiyati haciz- Şikayet-

Tasarrufun iptaline konu malın elden çıkarılması nedeni ile bedelinin nakden tazminine ilişkin dava sırasında verilen ihtiyati haczin infazı ile ilgili şikayette, İİK. mad. 261/son uyarınca, infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin  görevli ve yetkili olduğu-

Limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tahsili-

Ortağın bilgi almak için her seferinde genel kurula ve mahkemeye başvurmak zorunda kalması halinde bu durumun şirketten çıkma talebi için haklı sebep oluşturabileceği- Davacının, müdürün şirketi bildiği gibi yönettiği iddiası soyut bir iddia olup yargılama sırasında bu iddia somut delillerle ispatlanamadığından, mahkemece, dinlenilen tanıkların beyanları da davacının haklılığını kanıtlamaya yeterli bulunmadığından, davacının TTK. mad. 638/2 gereğince haklı sebepleri ispatlayamamış olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Muarazanın men'i- Tüketici, Bilgi Edinme Kanunu kapsamında, tüketici kredisi sözleşmesi gereğince tahsil edilen ana para ve faiz ödemeleri dışındaki bedellerin nelerden ibaret olduğunu bankadan öğrenebilir mi?

Davacının ne kadar kredi kullandığı, kendisine fiilen ne kadar ödeme yapıldığı, ne miktarda ödeme yapacağı ve kullanılan kredi tutarının ne kadarının masraf ve komisyon olarak tahsil edildiği davacıya verilen belgelerden (sözleşmenin bir nüshası, geri ödeme planının bir sureti ve kredi kullandırım dekontu vs.) açıkça anlaşılmakta olup davacının sureti kendisinde bulunan belgeleri yeniden bankadan talep ederek muaraza yaratmasının hukuken korunamayacağı- Davacı tarafından haksız olarak yapıldığı iddia edilen kesintinin iadesi için miktar belirtmeksizin Tüketici Sorunları Hakem Heyetine harçsız olarak başvurulmasının mümkün olduğu- Yapılan kesinti tutarına göre hakem heyetince verilen karar kesin veya Tüketici Mahkemesinde açılacak dava için delil niteliği taşıyacağı, davacı yanın amacı, kredi kullanımı esnasında haksız olarak yapıldığı ileri sürülen kesintinin iadesinin sağlanması olduğundan, bu amaçla başvurulacak hukuki mercilerce öncelikle bankaca yapılan kesinti tutarının belirleneceği göz önüne alındığında davacının isteminin ayrı bir dava şeklinde ileri sürülmesinde hukuki yararı da bulunmadığı-

Muris muvazaası- Temlikin gerçek yönü- Miras bırakanın asıl irade ve amacı-

Mirasbırakanın hasta olduğu ve davalı ile birlikte yaşadığı, diğer çocukları ile arasında mal kaçırmasını gerektirir bir husumet bulunmadığı anlaşılmakta olup terekesinde 33 parça taşınmazı daha bulunduğu, mal kaçırma kastı ile hareket etseydi dava konusu taşınmazın tamamını devredebileceği gibi terekesindeki diğer taşınmazları da davalıya temlik edebileceği açık olduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar verilip verilemeyeceği-

Bir usul hükmünün yürürlüğe girmesinden sonra bir dava açılırsa bu davaya yeni usul kurallarının uygulanmasının esas olduğu, usul hükümleri kanunda aksine bir düzenleme getirilmediği takdirde tamamlanmış usul işlemlerine bir etkisi olmayacağı, önceki kanuna göre yapılmış ve tamamlanmış olan işlemler geçerliğini koruyacağı- Mevzuatımızda UYAP sisteminden öğrenme diye bir tebligat usulü bulunmadığından, mazeret dilekçesinde talep olsa bile duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar verilemeyeceği-