"...Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kooperatife 06.09.2004 tarihinde üye olduğunu ve üyeliğinin devam ettiğini, davacının üye olduğu tarihten itibaren tüm borçlarını eksiksiz olarak ödediğini, 31.03.2013’te 33.000,00 TL’yi toplu olarak ödemesi halinde 01.05.2013’te dairesinin teslim edileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine davacının ödemeyi yaptığını ve müvekkiline 31.03.2013 tarihli tapu masrafları hariç borcu kalmadığına ve toplam 75.500,00 TL ödeme yaptığına dair davalı tarafından yazı verildiğini, davalıya gönderilen ihtarnameye verilen cevap ile müvekkilinin iddialarının doğrulandığını, ancak müvekkilinin yaklaşık 7 yıldır oyalandığını, davacı ile aynı durumda olup daire tahsisi yapılan üyelerin bulunması nedeniyle eşitlik ilkesine zarar verildiğini, maliyet bedelinin yeniden hesaplanmasının haksız kazanç ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, belirtilen nedenlerle, öncelikle davacıya vaadedilen dairenin teslimi ile tapuda tescilini, bunun mümkün olmaması halinde davalının ihtara cevabında belirttiği .. taşınmaz üzerinde bulunan binadan davacıya vaadedilen daire ile aynı özelliklere sahip dairenin davacıya teslimi ile adına tescilini, bunun da mümkün olmaması halinde ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin tespiti ile yapılan ödemeler dikkate alınarak hesaplanacak tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir..."
Kooperatif üyeliği nedeniyle tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde bedelinin ödenmesi istemi-
Kooperatif üyeliği nedeniyle tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde bedelinin ödenmesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta; davacının peşin ödemeli ortak olduğu yönünde alınmış bir YK ve GK kararı olmadığı, davacının yapmış olduğu ödeme miktarları dikkate alındığında, ödenmesi gereken bedelin tamamını ödememiş olması da birlikte değerlendirildiğinde tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığı ancak davacının bu şartlar altında tazminat alacağının bulunduğu, davacının terditli taleplerinden tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verildiği- "Davacı hakkında alınan ihraç kararının kesinleşmesi halinde üyelik sıfatı sona ereceğinden hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerekeceği, öncelikle ihraç kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, yani davacının üye olup olmadığı kesin olarak saptanmadan hüküm kurulamayacağı" şeklideki karşı görüşün kabul edilmediği-