Boşanma davası kocanın açtığı kesinleşen boşanma hükmü ile konusuz kalmış ise de, fer’i istekler ve yargılama giderleri yönünden davaya devamla inceleme yapılmasının gerekeceği–
Tanıma talebinin incelenmesinin ve karara bağlanmasının, tenfiz davalarındaki usul ve esasa tabi olacağı, yabancı mahkeme kararının tanınması kararının Türk mahkemelerinde kesin delil veya kesin hüküm olarak kabulü sonucu doğurayacağı–
Davacının kardeşinin söz konusu beyanı karşısında sözü edilen bileziklerin davalıda kaldığının kabulünün mümkün olmayacağı, bir adet samanyolu, bir adet de tek bilezikle ilgili isteğin reddi gerekeceği–
Oturuma gelen davalı vekilinin «davaya devam olunmasını» talep etmesi halinde «dosyanın işlemden kaldırılmasına» karar verilmesi gerekeceği–
Mahkemeler nihai kararlarını vermekle, işten el çekmiş olduklarından boşanma kararı verildikten sonra davacının davasından feragat etmesi halinde, mahkemece, ek kararla «boşanma kararının ortadan kaldırılmasına» karar verilemeyeceği, bu kararın temyiz üzerine Yargıtayca bozulabileceği–
Kararın dermeyan edildiği devletin devletler özel hukukunca saptanan kanunun uygulanması ile, hasıl olacak neticeye aykırı bir sonuca varılmışsa, başka bir ifade ile eşlerin müşterek milli hukuku uygulandığı takdirde dahi aynı neticeye varılacak ise, tanıma talebinin reddedilemeyeceği–
Boşanma ve ayrılık sebeplerinin ve hükümlerinin eşlerin müşterek milli hukukuna tabi olacağı–
Evlenme sırasında kadına armağan edilen ziynet eşyalarının kadına ait olacağı, boşanma halinde geri verme yükümlülüğünün olmayacağı–
Boşanma davaları için düzenlenecek vekaletnamelerin fotoğraflı düzenlenmesi gerekeceği–
Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi isteğinin, Türk hukukunun uygulanmamış olması sebebiyle reddine karar verilebilmesi için 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 38/e maddesi (şimdi; 5718 sayılı MÖHUK'un 54/(1)-ç maddesi) uyarınca bu yönde bir itirazın ileri sürülmüş olması gerekeceği–