Boşanma davasının, ancak ıslah ile yabancı boşanma ilamının tenfizi veya tanınması davasına dönüştürülebileceği–
Boşanma davası sırasında davacı kadının mahkemeye sunduğu dilekçe ile tazminat ve nafaka talep etmediğini açıklaması durumunda, daha sonra yenileme dilekçesi ile tekrar talepte bulunamayacağı–
Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, davacının ruhsal rahatsızlığının ileri sürülmüş olması halinde, mahkemece «davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği»nin ön mesele sayılarak, MK. 468/8 uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği–
Boşanma davasında eşyalarla ilgili kısmın tefrik edilmesi halinde eşyalarla ilgili talebin boşanmanın eki olma özelliğini yitireceği–
Mahkemenin; bölümünü, gerekçesi ile birlikte tam olarak yazmış olsa bile, bunu duruşma tutanağına tamamen yazdırması ve okuması gerekeceği, zorunlu nedenlerle hükmün gerekçesi ile birlikte tamamen yazılamadığı hallerde mahkemenin sadece hüküm sonucunu tefhim etmekle yetinebileceği–
Feragat tarihinden önceki hadiselere dayanılarak boşanmaya karar verilemeyeceği–
Asliye hukuk mahkemesinden aile mahkemesine devir niteliğindeki kararların başlı başına temyiz kabiliyetinin bulunmadığı–
Tenfiz dosyasına yabancı mahkeme ilamının, kesinleştiğini gösteren onaylanmış tercümesinin aslı ile birlikte ibraz edilmesinin zorunlu olduğu–
Çeyiz eşyaları ve ziynetler için yapılan isteğin, boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca harca tâbi olacağı–
Nişan ve düğün merasimi sırasında kadına takılan ziynetlerin ona ait olacağı–