Tapusuz taşınmazlardaki zilyetliğin devrinden ibaret olan sözleşmelerin hiçbir şekil şartına bağlı olmadığından geçerli olacağı ve bu tür sözleşmeler hakkında 01/04/1974 tarih, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama olanağının olmadığı-
Mahkemece keşfen dava değerinin belirlendiği ve yargılama sırasında da harç ikmal edildiğinden, asıl davada davalılar yararına bu değer üzerinden avukatlık ücreti takdir ve tayin edilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması gerekeceği-
Davacı, dava dışı T. ile davalı M.’in fikir birliği içerisinde daha önce iyiniyetli olarak bina yapılan 122 nolu parselin kendisine devredileceği biçiminde bir kanı uyandırılarak 71 nolu parseldeki ½ payın temlikinin sağlandığını bildirdiğinden davada taraf muvazaası hukuksal nedenine değil, hile hukuksal nedenine dayanıldığının görüldüğü, hilenin her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılmasının hiçbir şekle bağlı olmadığı, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açılamasının defi yahut dava yoluyla da kullanılabileceği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davasında, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmamasının, Medeni Kanunun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmesi gerekeceği-
İdari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin sebepten yoksun hale geldiği, yani; imar parsellerinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü, böyle bir durumun ortaya çıkması ile kadastral mülkiyetin ihyası imkanının doğacağı, bu durumda davanın kabulü ile kadastral parselin ihyasına karar verilmesinin gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davasında usulüne uygun olarak yapılan bir ıslah bulunmadığında faize hükmedilemeyeceği-
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesinin iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesinin ve davanın süratle sonuçlandırabilmesinin öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmesi ile mümkün olacağı kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesinin usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabileceği boşanan eşlere tebligat yapılırken boşanmadan sonraki ikametlerinin belirlenmeden tebligatın eski eşe yapılmasının usulsüz olduğu-
Sicillerin tutulması kamu düzeniyle ilgili olup, hakimin doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğu, o halde, yeniden bilirkişiden dava konusu taşınmazın tüm paydaşlarının payı üzerinden inceleme yapılarak pay ve payda eşitliğini sağlayan rapor alınmasının, alınacak rapor ile dava dışı paydaşların paylarında bir azalma meydana geldiğinin anlaşılması halinde, o paydaşların usulünce davada yer almalarının sağlanmasının, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Her ne kadar taşınmazı temlik edenler ile temellük eden arasında -İ.ları Birleştirme Kararının öngördüğü anlamda- yazılı bir belge yok ise de, düzenlenen diğer belgeler, "yazılı delil başlangıcı" niteliğinde olup ilk işlemin inançlı işlem olduğunun kabulünü gerektirir kuvvette oldukları; son temlikin de, şirket ortaklarının Banka’ya verdikleri talimat uyarınca gerçekleştirildiği gözetildiğinde şirket çalışanı olan ve kayıt maliki gözükenin bu işlemlere aracılık yapan kişi olduğunun belirlendiği, o halde, taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle bir alacak hakkının varlığı kabul edilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-